ELAZIĞ- Bilge Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Muharrem ayı münasebetiyle “Kerbelayı Anlamak” adlı bir program düzenledi. Dernek binası seminer salonunda gerçekleştirilen etkinliğe, derneğin üye ve gönüllülerinin yanı sıra, Doğru Haber Gazetesi yazarı ve Hüda-Par parti sözcüsü Sait Şahin’de katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon gösterimi ve Grup Kervan’ın okuduğu ilahi ve ezgiler ile devam etti. Daha sonra Eğitimci Hasan Şahin günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

  
Programda Konuşan Eğtimci Hasan Şahin Kerbelayı ve Hz. Hüseyini iyi tanımak gerektiğini vurgulayarak,“Kerbela’yı iyi tanımamız lazım. Tarih boyunca tevhid ve adalet mücadelesini veren insanların en iyileri, davaları uğruna kendilerini feda edenlerdir. Çağımızın öncü kadrolarından birinin ifade ettiği gibi, bu dava öyle büyük bir davadır ki, en iyilerinin feda edilmesi lazım. En iyiler, Allah’a en yakın olanlardır. Hz. Hüseyni’de  iyi tanımamız gerekir. Zamanın zalimlerini ve Yezitlerini ancak Hüseyin’i tanıdıktan sonra tanıyabiliriz.
   
Kerbela ve İmam Hüseyin zaman ve mekana has bir hareket değildir. İmam Cafer-i Sadık şöyle diyor: “Günler hep aşuradır, aylar hep Muharrem, yeryüzünün tamamı Kerbela’dır.” Çünkü verilen mücadele aynı mücadeledir. Haksızlığa, zulme  ve sömürüye karşı verilen mücadele aynı olunca, zaman  da aynı zaman olur, mekanda aynı mekan olur.

Hz.Hüseyin Mekke’den çıkmış Kerbela’ya doğru gidiyor. Ferezdak adında bir şairle karşılaşıyor. Ferezdak dönüp diyor ki: “ Ey Hüseyin nereye gidiyorsun? Kûfe halkı güvenilen bir halk değil, satılmış bir halktır. Sana ihanet ederler çünkü, onların gönlü seninle, kılıçları ise Yezit’le beraberdir. Gitme ey Hüseyn!”

Bakın aradan yıllar geçmiş Şehid Şeyh Said Efendi harekete geçmiş, Piran’a kadar gelmiş, Diyarbakır kapılarına dayanmış. O zamanın cumhuriyet yönetiminin yönetici kadroları, aşiretleri ve beyleri satın almaya başlamış. Diyarbakır’ın  ileri gelen aşiretlerinden birisinin öncü durumundaki bir şahsı, Mehmet Cemil Efendi adında biri, aynen Ferezdak’ın yıllar öncesinden söylediğinin aynısını tekrarlıyor: “Evet Said, senin yolun doğrudur. Söylediklerin haktır. Bizim gönlümüz seninle, ama gücümüz Ankara’yla.” Onun için Hüseyni kıyamın özünü ve mantığını iyi anlamamız lazım.

Bundan yıllar önce bu bölgede mücadele veren insanlar için kullanılan ifadelere bakın, gidin tarihte Hüseyni kıyamın gerçekleştirildiği dönemlerde kullanılan ifadelere bakın hepsi aynı ifadeler.

Yer, mekan ve zaman fark etmiyor. İnsanların ismi değişse de zihniyet, düşünce ve fikriyatları hep aynıdır. Onun için tarihte gelişen olaylar, bizim için bir bilgi olduğu kadar, bizim bilinç seviyemizin  de   değişip gelişmesine etki ediyor.”  şeklinde konuştu.

Okunan şiir ve ilahiler ile devam eden program , yapılan dua ile son buldu. (Ömer Nas/Emre Sezer-İLKHA)