Edirne'de 10 Kasım törenlerinin yapıldığı alanda geçerken sarf ettiği sözler nedeniyle polis tarafından gözaltına alınan ve sonrasında tutuklanan üniversite öğrencisinin tutuklanmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Olayın hukuki olmadığına dikkat çeken Avukat Serdar Yazar, Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini belirtti.

Yazar, Özelikle son günlerde 'Atatürk ilah değildir', şeklinde yapmış olduğu açıklamayla gündeme gelen üniversite öğrencisi genç bir kızın tutuklanması kesinlikle kabul edilebilir ve anlaşılabilir bir şey olmadığını ifade etti.

"Tutuklama hukuki değildir, kabul edilemez"

Anayasanın "Düşünce ve kanaat hürriyeti"  başlıklı 25'nci maddesini hatırlatan Yazar, şunları söyledi: "25'nci medde de 'Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.' Anayasa'nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kenar başlıklı 26'nci maddesi ise 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.' deniliyor. Bu doğrultuda kişiler, düşünce ve kanaatlerini açıklarken bir başka kişi veya kişilerin onur ve şerefine ve manevi hatırasına hakaret etmekten kaçınmalı, bu konuda hassas bir denge gözetmelidir.  Hakaret suçu doğrudan kişinin birey olmaktan kaynaklanan kişilik haklarına saldırıdır. Hakaret suçu ile sosyal bir kavram olan şeref ve kişinin öz saygısı korunmaktadır.  Bu bağlamda son günlerde 'Atatürk ilah değildir, Allah'ın kanunları var. Atatürk kanunları Batı'dan getirdi.' şeklinde yapmış olduğu açıklamayla gündeme gelen üniversite öğrencisi genç bir kızın, Atatürk'ün manevi hatırasına hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanması kesinlikle kabul edilebilir ve anlaşılabilir değildir."

"Karar, yargı eliyle toplumu kutuplaştırmaktır"

Üniversite öğrencisinin "Atatürk ilah değildir" söyleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olmadığının altını çizen Yazar, söylemin düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü kapsamında kaldığını ifade etti.

"Burada sorgulanması gereken husus, bu sözün kapsamından ziyade, yargı makamlarının kanunları ve kişisel özgürlükleri hiçe sayarak keyfi bir şekilde muamele göstermesi ve bu cesareti kimden ve nereden aldığıdır?" diyen Yazar, "Bilindiği üzere toplumu derin üzüntüye sevk etmiş ve özellikle son yıllarda yaşanan birçok terör eyleminin faillerinin kanlı eylemleri gerçekleştirmesinden kısa süre önce gözaltına alındığı ve sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıkları ve akabinde kanlı eylemlerini gerçekleştirdikleri medyada da genişçe yer bulmuştur. Söz konusu yargı makamları bu şahısları serbest bırakırken tutuklamanın tedbir olduğunu ileri sürerek kararlarına kanuni gerekçe oluşturuyorken 'Atatürk ilah değildir.' diyerek düşüncesini beyan eden bir genç kardeşimizin bu sözünde tutuklanmasına değer nasıl bir tehlike veya tehdit görmüştür? Bu kardeşimiz, Ankara gar saldırısını ve birçok terör eylemini gerçekleştiren ve bu milletin evlatlarına kıyan teröristlerden daha mı tehlikelidir?

Bu karar düpedüz yargı eliyle toplumun ayrıştırılması, ötekileştirilmesi ve kutuplaştırılması sonucunu doğurmaktadır." diye konuştu.

İLKHA