“Emperyalizm İslam coğrafyasını kaosla teslim almak istiyor”
Adana’da İl Başkanlığı tarafından düzenlenen seminerde konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, Suriye’de yaşanan gelişmeler ve gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
HÜDA PAR Adana İl Başkanlığının düzenlediği seminere katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, Batılı Emperyalist devletlerin, İslam coğrafyasını kaosla teslim almak istediğine dikkat çekti.
Müslümanlar arasında ırkçılık ve mezhepçilik tefrikasının tehlikeli bir boyut aldığına işaret eden Yavuz, Müslümanlar arası çıkarılan çatışma ve şiddetin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kayseri’de meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabırlar dileyen Yavuz, bu tür menfur saldırıların kimden gelirse gelsin lanetlenmesi gerektiğini ve bu saldırılara karşı sağduyulu olunması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“Emperyalist güçlerin İslam coğrafyasına yönelik plan ve projeleri var”
İslam coğrafyasının içerisinde bulunduğu durum, yaşanan zulüm, katliam ve savaşlar konusunda değerlendirmelerde bulunan Yavuz, başını Amerika’nın ve Avrupa’nın çektiği emperyalist güçlerin İslam coğrafyasına yönelik oyunlarına karşı Müslümanların dikkatli olması gerektiği uyarısında bulundu.
Emperyalist güçlerin İslam coğrafyasına yönelik plan ve projelerinin olduğunu dile getiren Yavuz, “Bu projenin adı ‘Yaratıcı Kaos’tur. Yaratıcı kaos ne demek? Kaosu, istikrarsızlığı, anarşiyi, şiddeti, kanı ve kini kontrollü bir şekilde her tarafa dağıtmak, bunun üzerinden o toplumun sinir uçlarıyla oynayarak çatışma meydana çıkarmaktır. Bugün Kayseri’de daha önce ise Beşiktaş’ta, Adana’da, Diyarbakır’da, Ankara’da, Şırnak’ta, Bingöl’de gerçekleşen bu saldırıların ortak noktası budur. Emperyalizm, İslam coğrafyasını böylesi bir kaosla teslim almak istiyor. Bunlara prim vermeme adına çok net duruşlar sergilemeliyiz.” dedi.
“Hak arama yöntemi olarak kesinlikle şiddetin kullanılmaması gerekir”
HÜDA PAR olarak şiddetin bir hak arama yöntemi olmadığını defaatle dile getirdiklerini ifade eden Yavuz, oluşabilecek bir kaos ve şiddet ortamından herkesin zarar göreceği uyarısında bulundu.
Yavuz, “Sorun ne olursa olsun, bu sorunu dile getirme adına şiddet hiçbir zaman bir hak arama yöntemi olmamalıdır. Çünkü şiddet, şiddeti doğuruyor. Saldırgan bir tavır takınarak halkın yaşam alanlarında bomba patlatmak, patlayıcılarla saldırıda bulunmak gayri İslami’dir, gayri insanîdir, gayri ahlakidir ve gayri vicdanidir. İçine çekilmeye çalışıldığımız bu şiddet sarmalından mutlaka kurtulmamız gerekir.” ifadelerini kullandı.
“Tereddütsüz bir şekilde bu şiddeti ret ediyoruz”
Suriye konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yavuz, Suriye’de yaşanan ortamdan ve trajediden dersler çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Aklıselim bir tavır ile yaşanan gelişmelerin değerlendirilmesi ve yapılan manipülasyonlar üzerinden hareket edilmemesi gerektiğini belirten Yavuz, “Aksi takdirde birkaç yıl içerisinde bizi iç savaşa sürüklemek isteyenler; çok farklı şekillerde ayrılıkları körükleyip etnik, mezhepsel, ideolojik ya da dini temelde farklılıkları öne çıkararak bunlar üzerinden Suriye’de yapıldığı gibi sonu belirsiz intikam savaşlarına ve büyük bir fitneye düşürebilirler. Böylelikle emperyalizmin kaos ve istikrarsızlık ile şiddet ile bizi esir almaya çalıştığı projeye hizmet etmiş oluruz. Bunun içindir ki tereddütsüz bir şekilde bu şiddeti reddediyoruz. HÜDA PAR olarak; hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan bu şiddetin ve çatışmanın İslam coğrafyalarında egemen kılınmak istenmesini reddettiğimizi yüksek bir sesle ifade ediyoruz." şeklinde konuştu.
“Müslümanlar olarak kendi sorunlarımızı kendimiz çözelim”
Müslümanların sorunlarını emperyalistlere havale etmemesi gerektiğinin altını çizen Yavuz, “Müslümanlar olarak kendi sorunlarımızı kendimiz çözelim. Bunun için bir araya gelmek zorundayız. Eğer Türkiye ile İran, Suriye meselesinde ortaya koydukları yanlış politikalarını gözden geçirip düzeltme yoluna gitselerdi bugün biz bunları yaşamayacaktık.” dedi.
“Suriyeli kardeşlerimizin acılarını yüreğimizde hissetmezsek imanımızdan şüphe ederiz”
Bazı kesimlerce Suriye konusunda HÜDA PAR camiasınayönelik yapılan haksız eleştiriler olduğunu belirten Yavuz, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Halep’e, muhacir durumuna düşürülmüş Suriyeli kardeşlerimize yardım için önde koşarız. O kardeşlerimizin acılarını yüreğimizde hissetmezsek vallahi imanımızdan şüphe ederiz. Bunu söylemek ayrı bir şeydir. Suriyeli kardeşlerimizin maddi ve manevi olarak her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.”
“Suriye’de yapılan siyasi hataların faturasının bir mezhebe ya da bir kavme çıkartılması büyük hata”
Yapılan siyasi hataların faturasının bir mezhebe ya da bir kavme çıkartılmasının yapılabilecek en büyük hata olacağını dile getiren Yavuz, Suriye meselesi üzerinden ümmeti bölmeye ve karşı karşıya getirmeye çabalarının olduğunu ve bunun da çok büyük bir tehlike olduğunu söyledi.
Yavuz, “Türkiye, İran ve İslam âlemi kendi iç sorunu olan bu meseleyi kendi imkânları ile çözemediği için yanlış yapmıştır. İran’da yanlış yapmıştır, Türkiye’de yanlış yapmıştır, Suudi Arabistan’da yanlış yapmıştır. ABD ve Rusya’nın buralara gelmesine sebebiyet verecek yanlış politikalar yapılmıştır. Bundan daha tehlikeli olanı ise bu sonuçlar üzerinden gerginliği tırmandırmaya çalışmak, etnik ya da mezhepsel temelde ayrılıkların ve çatışmanın zeminini oluşturacak söylem ve eylemlerde bulunmaktır. Böyle bir şeyin yaşanması demek; Adana, Ankara ve Diyarbakır’ın da Halep gibi olması demektir. Allah’ın izni ile halkımız bu tuzakları fark edecek ve bu oyuna gelmeyecek feraset ve basirettedir.” diye konuştu.
“HÜDA PAR olarak her türlü barış girişimini destekliyoruz”
Bütün hata ve yanlışlara rağmen Suriye meselesini çözecek olanların Müslüman ülkeler olduğunu vurgulayan Yavuz, İslam ülkelerin yanlıştan dönmeleri ve çözüm bulmak için çalışmalarına hız vermeleri gerektiğini kaydetti. Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hükümetin ateşkes çalışmalarının olumlu bir adım olduğunu ifade eden Yavuz, “HÜDA PAR olarak her türlü barış girişimini destekliyoruz.” dedi.
“Biz ehli kıbleyi tekfir etmeyiz”
Partilerine yönelik olarak yapılan “Neden İran’ı eleştirmiyorsunuz?” şeklinde ithamlara da cevap veren Yavuz, şöyle konuştu:
“Eleştiriyi hakaret ve küfürle karıştıranlar var. Bizim bir üslubumuz var. Bir şeyin yanlış olduğunu söylemek için illa da hakaret etmemiz gerekmiyor. Ahlaksızlık, kelime-i küfür, isyan bizim kitabımızda yok. Eleştiriyoruz, yanlış yaptığını söylüyoruz. Şimdi aynı şeyi Suriye konusunda yapanlar var. İran’ın yanlış yaptığını söylemek için illa ‘İran kafirdir’ dememiz mi lazım? Allah’a sığınırız. Biz ehli kıbleyi tekfir etmeyiz. Yani bazı çevrelerin baktığın gibi illa da ‘Şia kafirdir, ona kafir demeyen de kafirdir’ demeyiz ve bundan da Allah’a sığınırız. Bu çok sakat bir mantıktır. Ama İran’ın Suriye politikasının yanlış olduğunu defalarca dile getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz. Türkiye’nin bu konudaki politikasının da yanlış olduğunu söylediğimiz gibi.”
“HÜDA PAR Türkiye’nin sulh ve selametinin teminatıdır”
HÜDA PAR’ın Türkiye’nin sulh ve selametinin teminatı olduğunu dile getiren Yavuz, mezhebi, meşrebi, kavmiyeti ve aidiyeti ne olursa olsun insanları oldukları gibi kabul ettiklerini ve bu farklılıkları da çatışma sebebi değil, Allah’ın ayeti olarak gördüklerini belirtti.
Yavuz, “Onun için tırmandırılan bu gerginliği yanlış görüyoruz. Bize ait olmayan ve emperyalistlerin ümmeti bölmeye dönük kelimelerini kullanarak İslam ümmetinin birbirini ötekileştirmesini uygun görmüyoruz. Zalimin dini, mezhebi, kavmi olur mu? Esed Nusayri değil de Sünni olsaydı ne olurdu? Ya da Sisi Sünnidir, ne olacak? Bunun cevabını kim verecek? Toptancı ve sekter yaklaşımlarla kin ve nefret körükleniyor. Bu yeni Halepler demektir.” diye belirtti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.