Erdoğan: "Mezhep çatışmalarına kesinlikle  taraf olmak istemiyoruz”

Erdoğan: "Mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz”

Erdoğan, Irak’ta biz şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz.

Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, YÖK üyeleri, 181 üniversitenin rektör ve senato üyeleri ile öğretim üyesi ve öğrenci temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Yeni akademik yılın Türkiye ve millet için hayırlı olması ve bu dönemde öğretim üyeleri ve öğrenciler için başarılı, verimli, huzurlu bir öğretim dönemi temennisinde bulunarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de ilk kez gerçekleşen bu açılış töreninin geleneksel bir hal alacağına inandığını söyledi.

“Yeni nesil Misak-ı Millîyi çok iyi bilmeli”

Suriye ve Irak’ta yaşananları değerlendirirken yeni neslin Misak-ı Millîyi çok iyi bilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Eğer Misak-ı Millîyi kavrarsak, Misak-ı Millîyi anlarsak, Suriye’deki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız, Irak’taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız. Ama onu bilmezsek ne Suriye’deki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız, ne de Irak’taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız. ‘Musul üzerinde bizim sorumluluğumuz var, onun için hem masada olacağız, hem de arazide olacağız’ diyorsak bunun bir sebebi var. Bunu durup dururken söylemiyoruz, dostlar alış verişte görsün diye de söylemiyoruz. Yani 10 binlerce kilometre mesafeden çıkıp geleceksin, o senin için bir hak olacak. Neymiş? Bağdat çağırıyormuş. Tamam da bu benim 350 kilometre sınırım, her an tehdit var, benim burada tarihi sorumluluğum var, mesuliyetim var. Biz burada olacağız, hem arazide olacağız, hem de masada olacağız. Ve bütün şu anda diplomatik görüşmeler, şunlar bunlar hepsi bir taraftan yürüyor, yapılıyor, diğer taraftan da araziye yönelik hazırlıklarımız da devam ediyor.”

Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonuyla Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyona da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Bab’a inileceğini açıkladı ve şunları aktardı: “Münbiç’le ilgili de koalisyon güçlerine şunu söyledik: Orada PYD ve YPG gibi terör örgütleri olmayacak, çünkü orası yüzde 95 itibarıyla Araplarındır, dolayısıyla PYD ve YPG doğuya gidecek, Münbiç’i boşaltacak.’ Dün itibarıyla Amerikalı dostlar dediler ki, ‘Tamam, siz de bize yardımcı olun.’ Biz dedik ‘baştan beri söylüyoruz zaten, yeter ki bizim bu tekliflerimize evet deyin, çünkü bu işi biz biliriz bu bölgede, sizler buraya yabancısınız, sizler bilmezsiniz, buranın tarihini de, her şeyini de biz iyi biliriz.’ Ve şu anda burada da mutabıkız. ‘Rakka’da ne yapacağız’ dediler. Onlara dedik ki, ‘gelin beraber eğer burada da bir operasyon yapacağız diyorsanız ki Rakka biliyorsunuz DEAŞ’ın merkezidir, biz Rakka’da da sizlerle beraber bu operasyonu yaparız, gerekirse oradan da bu DEAŞ boşaltılıp gider.’ Şimdi bunun da görüşmeleri yapılıyor.”

“Irak’ta yürütülmekte olan mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz”

Dürüst ve samimi hareket ettiklerini, Türkiye’nin, ne Suriye’nin, ne de Irak’ın topraklarında gözünün olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımız evvel Allah yeter, yeter ki kimse bizim vatan topraklarımızda gözü olmasın. Ha şunu da söyleyeyim bu arada: Irak’ta biz şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz; ama oradaki Sünni Arap kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi de birilerine yedirtmek istemiyoruz, bunu da özellikle ifade etmeliyim.” açıklamasında bulundu.

“Geleceği varsa göreceği de var”

Musul'a operasyonuna değinen Erdoğan, “Bizim bu operasyon konusunda en başından beri itirazımız şunadır, hep bunu söyledik, Musul, Arap ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı, ağırlıklı olarak Sünnilerden oluşan bir bölgedir. Şimdi ne diyorlar bize biliyor musunuz? Diyorlar ki 'Burada bir Şia-Sünni savaşı olmaması lazım.' Peki, güzel. Senin 'Bağdat, Bağdat' dediğin nedir? Senin 'Bağdat' dediğin tamamen Şia'dan oluşan bir ordunun yönetmenidir. Biz onlarla mı konuşacağız? Eğer biz kalkıp da Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek, şunu kabullenmemiz gerekir ki yarın burada Şia-Sünni ile bu mücadelesini verecek ve ardından da burayı Haşdi Şabi'ye terk edecek. Şimdi onu da konuşuyorlar. İşte 30 bin kişiyle Haşdi Şabi geliyor. Kaç bin kişiyle gelirse gelsin, geleceği varsa göreceği de var.

"Buradaki tezgaha bizi getiremezsiniz"

Başika’daki söz konusu askerî eğitimlerle ilgili teklifin Irak Merkezi Yönetiminden geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ne oldu bu merkezi yönetime? Hava değişti. Dert başka. Onun için biz Amerikalı dostlarımıza, koalisyon güçlerine bunu söylüyoruz, bakın buradaki tezgaha bizi getiremezsiniz, biz bu tezgaha gelemeyiz.” diye belirtti.

Erdoğan, “Biz sizinle NATO’da beraber miyiz? Sizin Irak’ta NATO ile bir ortaklığınız var mı? Yok. Öyleyse siz bizi bir defa burada kalkıp da Irak’la tercih noktasında karşı karşıya bırakamazsınız. Siz Afganistan dediniz, Irak mı geldi sizinle? Afganistan dediniz, NATO dışı başka ülkeler mi geldi? Biz geldik. Afganistan’da sizinle beraber o mücadeleyi biz yürüttük, hâlâ biz yürütüyoruz. Kime karşı? Terör örgütlerine karşı. Peki, burada terör örgütlerine karşı niçin beraber değiliz de, siz burada terör örgütlerine karşı başka terör örgütlerini yanınıza alıyorsunuz. Onun için lütfen bu işi masaya iyi yatırın ve bu masada Türkiye olacak ve bu arazideki mücadelede Türkiye olacak.” ifadelerini kullandı.

İLKHA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.