Suriye Milli Koalisyonu’nun (SMK) Başkanı Ahmet Muaz el-Hatib, Devlet Başkanı Beşşar Esed’e yargı muafiyeti verilerek ülkeyi terk etmesini içeren herhangi bir geçiş planını reddedeceklerini söyledi. Cihan Haber Ajansı’na konuşan El Hatib, Esed’in döktüğü kanın hesabını vermesi gerektiğini söyledi. 52 yaşındaki muhalif lider, “Ne ben ne de koalisyon, Suriyelilerin dökülen kanını görmezden gelme hakkına sahibiz. Suriyeliler ne yapmak istediklerine kendileri karar verecek. Halka karşı katliam yapmış, ülkeyi tahrip etmiş bir kişiden bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz haftalarda uluslararası medyada, Suriye’deki iç savaşın sona ermesine yönelik çözüm planı kapsamında Esed’in başta Latin Amerika ülkeleri olmak üzere sürgüne gönderileceği iddia edilmişti.

Şam’daki tarihi Emevi Camii’nin eski imamı olan Muaz el Hatib, Esed için üç muhtemel senaryo olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı: 1- Ölene dek savaşmayı seçer. 2- Rejim içinden tasfiye. 3- Siyasi çözüm. Suriye’de daha fazla ölüm görmek istemediklerini ifade eden muhalif lider, “Esed eğer askerî seçeneği tercih edecek olursa bu demektir ki, ülkeyi tamamen harabeye çevirecek. Devrimin, bu kadar kayıp verdikten sonra durması mümkün değil. Eğer Esed böyle bir yolu seçerse kısa zamanda en kötü şekilde bunun bedelini ödeyecek. Sonu Kaddafi gibi olacak. Eğer akıllı bir yolu seçerse, ki bu uzak bir ihtimal, bu durumda siyasi çözüm olur.” değerlendirmesinde bulundu.

SMK Başkanı, “Bizim açımızdan tek sorun, kendisinin başında olduğu ve ülkeyi yöneten mafyadır. Bunun dışında bir sorunumuz yok. Suriye’de hiç kimseyle sorunumuz olmaz. Ülkedeki herkesle yeniden Suriye’yi imar ederiz.” sözleriyle de Esed’in düşmesi halinde muhtemel intikam saldırılarından korkan Nusayri azınlığa ‘endişelenmeyin’ mesajı gönderdi. El Hatib, 21 aydır devam eden iç savaş sırasında Suriye rejiminin, Türk topraklarına havan topu fırlatarak Türkiye ile İran arasında savaş çıkarmaya çalıştığını ileri sürerken, ancak Ankara’nın temkinli tavrının bunu önlediğini söyledi. Şam ile birlikte hareket eden Tahran’ın da Suriye krizini bahane ederek aşamalı olarak bölgeye askerî müdahale planları yaptığını iddia etti.