Evlat nöbetinin 246'ncı gününde Covid-19 salgını ve Ramazan orucuna rağmen çocukları için Diyarbakır HDP il binası önünden ayrılmayan ailelerden Celil Bektaş, evladı Yusuf'u getirememesinin sebebinin, maddi imkansızlıklara dayalı olduğunu belirterek bazı siyasi parti liderlerine de sitem de bulundu.

Kendilerine verilen desteklerden dolayı yetkililere teşekkürlerini ileterek konuşmasına başlayan Bektaş, "Oğlum Yusuf bundan bir yıl önce pazar günü işe gitti. Oğlumu Amed Direniş Kulübü, HDP'ye sattı. Buradan vicdanı olanlara sesleniyorum: Evladınız 2 saat eve gelmese siz neler düşünüyorsunuz? Kendinizi benim yerime koyun. Evimde huzur yok. Kimsenin çocuğunu satmadım, evini yıkmadım.  Allah, bizim evlerimizi yıkanların evini yıksın, hakkımızı onların yanında bırakmasın. Rabbim onların hakkından gelsin, nitekim gelecektir de." dedi.

"Kılıçdaroğlu, samimi isen Kandil'e doğru bir yürüyüş yapalım! evlatlarımızı getirelim"

CHP Genel Başkanına seslenen Bektaş, "Kılıçdaroğluna sesleniyorum: insan hakları adına Ankara'ya yürüyüş yaptın. Samimi isen, yüreğin varsa gel de bizim için Kandil'e doğru bir yürüyüş yapalım, evlatlarımızı getirelim." ifadelerini kullandı.

Bektaş, "Evlat acısını bir ben bilirim, HDP'liler bilmez. Çünkü onlar paracı, Allah'tan korkmazlar ve ben onlardan herhangi bir beklentim yoktur. Gelen çocukların dediklerine göre oğlumu para için satmışlar. Bizim de para için buraya geldiğimizi söylüyorlar. Madem bizler para için buraya gelmiş isek dağdan gelen 13 çocuğumuz nasıl geldi, kim getirdi." şeklinde konuştu.

Diyarbakırlılara çağrıda bulunan Bektaş, "Evladım gelmediği müddetçe buradan ayrılmayacağım. Diyarbakırlılara sesleniyorum: benim evim yıkıldı, sizinki yıkılmasın. Gelin beraber evlatlarımızı bunlardan alalım. Yeter artık! Anneler ağlamasın." diye belirtti.

İmkanı olan ailelerin para karşılığında evlatlarını dağdan getirebildiklerini iddia eden Bektaş, HDP'ye sitemde bulunarak şunları söyledi:

"HDP'lilerin 80 milletvekili ile siyaset yapmasına Amerika izin vermedi"

Çelsan adında bir müteahhit varmış ve bunun oğlu ölmemiş. Öldüğü haberleri yalandır. Oğlu Avrupa'dadır. Oğlunun getirilmesi için 13 milyon lira para vermiş. Gariban Celil'in o kadar parası yok. Diğerleri de tanıdıkları vesilesiyle çocuklarını getirdiler. Ama gariban Celil'in sahibi de yok. Celil size oy verdi, o oylarla Celil'in evini yıktınız. Size 80 tane milletvekili verildi, neden siyaset yapmadınız? Sebebi, babaları olan Amerika izin vermedi.

HDP'yi halkın çocuklarını çalan parti olarak adlandıran ailelerden baba Sûleyman Aydın ise, "Bugün eylemimizin 246'ncı gününde de halkın çocuklarını çalan partinin önündeyim. HDP'li milletvekilleri buradan geçtiklerinde bizi görmezden geliyorlar. Hani Kürtleri temsil ediyordunuz? Kürdün yanındaydınız? Biz Kürt değil miyiz? Şayet Kürtlük 14-15 yaşıdaki çocuğu zorla dağa göndermekse biz bunu istemeyiz." dedi.

Aydın, "HDP'li milletvekillerine sesleniyorum: Sizde hiç mi vicdan yok? Sofrada oturan çocuklarınızın yüzlerine bakabiliyor musunuz? Sizler çocuklarınızı bir an göremeyince dünyayı ayağa kaldırır iken buradaki aileler yıllardır evlatlarından haber alamıyorlar. Buradaki aileler olarak HDP'yi vicdana davet ediyoruz. Biraz vicdan varsa gelin bize destek verin. Sırtınızı PKK'ye değil bu halka dayayarak mecliste siyaset yapın. Sizler PKK'nin milletvekilliğin yaptığınız sürece bu halk size destek olmayacak ve daima kınayacaktır." ifadelerini kullandı.