Fahri Kur’an kursu öğreticileri mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor
Fahri Kur’an kursu öğreticileri pandemi nedeniyle işlerine son verildiğini ve işten çıkarıldıktan sonra da devletin işten çıkarılanlara sağladığı imkânlardan faydalanamadıklarını belirttiler.
Coronavirus (Covid-19) nedeniyle özel sektörde çalışan ve işten çıkarılan veya yarı zamanlı çalışan kişilere işsizlik ödeneği ya da kısa çalışma ödeneği şeklinde ödemeler yapılıyor. Ancak kamuda çalışanı personellere böyle bir hak verilmediği için geçici eğitimciler mağduriyet yaşıyor.
Van’da Halk Eğitim Merkezi bünyesinde çalışan ve Pandemi nedeniyle işlerine son verilen 10 fahri Kur’an kursu öğreticisi, sıkıntılarını dile getirmek ve çözüm noktasında kendilerine yardımcı olmaları için Diyanet-Sen Van Şubesine gelerek Şube Başkanı Nurullah Arvas ile görüştüler.
Görüşmeden sonra açıklamalarda bulunan Kur’an kursu öğreticilerinden Necla Karataş; yıllardır geçici Kur’an kursu öğreticisi olarak çalıştıklarını dile getirerek, bu sene Covid-19 salgını nedeniyle iş akitlerine son verildiğini ve yetkililer tarafından yapılan açıklamalara rağmen mağduriyetlerinin giderilmesi adına herhangi bir adımın atılmadığını belirtti.
Karataş, "Önceki senelerde 25 bin olan sayımız devletin bütçe kısıtlamasından dolayı 10 bine düştü. Van’da bulunan bin 250 Kur’an kursu öğreticisinden sadece 250’si göreve alındı. Bin kişi de kota sınırlamasından dolayı görev alamadı. Biz daha önce Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı çalışıyorduk. Yıllarca bu şekilde çalışan arkadaşlarımız oldu. Ama kotadan dolayı binlerce arkadaşımız görev allamadı ve çalışmadı." dedi.
"Halk Eğitim Merkezlerinin sistemi Diyanet’ten farklı"
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Halk Eğitim Merkezleri arasında bir protokol imzalandığını ve yaklaşık bin kişi ile Halk Eğitim Merkezi bünyesinde çalışmaya başladıklarını belirten Karataş, "Halk Eğitim Merkezi’nin Diyanet’ten farklı bir sistemi vardı. Diyanet’te iken yılda 2 defa kursumuzu açarken, Halk Eğitim Merkezi’nde prosedür gereği 3 haftada bir modül değiştirmek zorunda kalıyorduk. Bu şekilde Kasım 2019’dan itibaren çalışmaya başladık. Biz buradaki görevimizi de Diyanet’te yaptığımız gibi özveri ve eksiksiz yapmaya çalışıyorduk. 7’den 70’e herkese ders veriyorduk. Biz aynı zamanda öğretmemeniz ve bir öğretmende olması gereken bütün özeliklere de sahibiz." İfadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile umutlandık"
Kasım 2019’da başladıkları kurslarının 16 Mart’ta okulların ve kursların kapanması ile ara verme durumunda kaldıklarını hatırlatan Karataş, "Bu süreçte kimi arkadaşımız kursunu yeni açmıştı, kimi arkadaşımızın da kursu yeni bitmişti ve yeni bir kurs açacaktı. Bütün arkadaşlarımız da çalışmaya devam edecek bir program içerisindeydi. Ama Pandemi nedeniyle çalışamaz olduk. 3 Nisan tarihli 31088 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2347 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile güzel bir haber aldık. Bu kararnameye göre kimse mağdur edilmeyecek. Öğretmenler, ek ders karşılığı çalışan usta öğreticiler ve Halk Eğitim Merkezleri’nde çalışanlar mağdur edilmeyecekti ve biz de bu kapsama giriyorduk. Bu yüzden biz de mağdur edilmeyeceğimizi düşünüyorduk." dedi.
"Bu kararnameden 3 gün sonra sigorta çıkışımız yapıldı"
Karataş, "Bu karardan 3 gün sonra Millî Eğitim Bakanlığı talimatı ile sigorta çıkışlarımız mesaj yolu ile bize bildirildi. Bu çıkışın aktif olarak çalışmadığımız için verildiğini düşündük. Bizi mağdur etmeyecekler, ücretlerimiz verilecek diye düşündük. Bir ay geçtikten sonra Diyanet bünyesinde çalışan arkadaşlarımız ücretlerini aldılar ama bizler ücretlerimizi alamadık. Bu durumun çözümü için gerekli yerlere başvurduk. Başvurduğumuz yerler de bize Halk Eğitim Merkezleri’nin sisteminin böyle olduğunu ve modüllerimiz bittiği için işlerimize son verildiğini ve bu durumun normal olduğunu söylediler. Biz bu sisteme alışmıştık ve bu şekilde çalışmaya devam edecektik. Hatta benim kursum açık olmasına rağmen işime son verildi. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen yazıdan sonra buradaki yetkililer de yapacak bir şeyin olmadığını ve maaşlarımızı allamayacağımızı bize bildirdiler." diye konuştu.
"Çifte standart uygulanıyor"
Pandemiden dolayı modül açamadıkları için ücret alamadıklarını ama kendileri ile aynı şartlarda Diyanet’te çalışan arkadaşlarının ücret alabildiklerini ve bunun kesinlikle adil bir yaklaşım olmadığını ifade eden Karakaş şunları söyledi:
Eğer modül açma kapamaya göre sigorta çıkışlarımız yapıldıysa bize resmi bir yazı gönderilsin. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde böyle bir madde yok. Bizimle aynı işi yapıp aynı şartlarda çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki arkadaşlarımıza ücretleri tam olarak verilmesine rağmen, bizlerin mağdur edilmesi neyle izah edilebilir. Millî Eğitim Bakanlığında yaklaşık bir milyon öğretmen çalışıyor. Pandemi nedeniyle çalışamadıkları halde ek ders ücreti alıyorlar ve herhangi bir sıkıntı yaşamıyorlar. Ama bazı arkadaşlarımız evini bu maaşla geçindirmek zorunda olmalarına rağmen mağdur ediliyorlar. Bu maaşların ödenmemesi talimatının kim tarafından verildiğini bilmek istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre bizim de ücret alma hakkımız vardır. Bu hakkımızın kurs veya modüller bahane edilerek verilememesi çifte standarttır. Bu sıkıntımızın giderilmesi adına yetkililerden destek bekliyoruz.
"Sendika olarak elimizden geleni yapacağız"
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde fahri Kur’an kursu hocalığı yapan hocaların mağduriyetlerini bildirmek için sendikalarını ziyaret ettiklerini dile getiren Diyanet -Sen Van Şubesi Başkanı Nurullah Arvas, Bu konuda sendika olarak ellerinden geleni geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Arvas, "Kur’an kursu öğreticileri, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde kadrolu, sözleşmeli ve fahri Kur’an kursu öğreticiliği olarak görev yapıyorlardı. 2019 itibari ile ilimizde bin 250 Kur’an kursu öğreticimiz vardı. Bu sayı Türkiye geneli 25 bindi. Nüfus oranına da baktığımızda Türkiye de en fazla fahri Kur’an kursu öğreticisinin bulunduğu illerin başında Van gelir. Bu bağlamda hocalarımız çok sıkıntılı zamanlarda ve deprem döneminde bile görevlerini terk etmediler. Van’ımızın 13 ilçesinin birçok köyünde ve mahallesinde kurslar açtılar. 7’den 70’e herkesin sıkıntılarına koştular. Adeta her mahallenin kanaat önderi gibi birçok hizmete imza attılar. Bu bağlamda hepsine teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanı’nın sözlerine rağmen bu hocalarımız mağdur edildiler"
"Geçen yıl 24 bin olan Kur’an kursu öğreticisi kontenjanı devletimizin almış olduğu tasarruf tedbirleri kapsamında 10 bine düşürüldü." Arvas şöyle konuştu:
"Doğal olarak Van’da bin 250 olan Kur’an kursu öğreticisi sayısı 250’e düştü. Geriye kalanlar ise bu anlamda mağdur oldular. Bunlardan bazıları bu kurslardan aldıkları cüzi ücretlerle ailelerini geçindirmeye çalışan hocalarımızdı. Bu sıkıntıları çeşitli şekillerde dile getirdik. Bunun neticesinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bir protokol ile kontrolleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ve ücretleri de Millî Eğitim Bakanlığı’na ait olacak şekilde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurslar açıldı. Bu kardeşlerimiz de diğer Kur’an kursu öğreticileri gibi bütün sorumluluklarını yerine getirdiler. Bu kardeşlerimiz Halk Eğitim Merkezleri’nin farklı prosedürlerine rağmen görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlardı. Ta ki pandemi sürecine kadar. Pandemi sürecinden sonra kurslarımız kapatıldı ve fahri Kur’an kursu hocaları mağdur duruma düştü. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre bu kardeşlerimizin mağdur edilmemesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan ve kimsenin işten çıkarılamayacağı, işten çıkarılsa dahi mağdur edilmeyeceği sözlerine rağmen bu kardeşlerimizin işlerine son verildi. İşten çıkarıldıktan sonra hiçbir hak ta elde edemediler. İŞKUR’a başvurduklarında işsizlik ödeneği veya kısa çalışma ödeneği alabilmeleri için özel sektörde çalışmaları gerektiği söyleniyor. Halk Eğitim Merkezleri de kamu kurumu olduğu için bu kardeşlerimiz kısa çalışma ödeneğinden ve diğer haklardan yararlanamıyorlar. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde gerçekten ciddi bir mağduriyetin yaşandığı ortada. Biz bu mağduriyetlerin çözümü hususunda devlet yetkililerimizden yardım talep ediyoruz. bu anlamda bir çözüm üretilmesini talep ediyoruz."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.