Fatsa'da Başörtüsü Düşmanlığı

Fatsa'da Başörtüsü Düşmanlığı

Ya­sak­la­rın kal­dı­rı­lıp, öz­gür­lük­le­rin önü­nün açıl­dı­ğı bir dö­nem­de, Fat­sa Ana­do­lu İmam Ha­tip Li­se­si’nde sol zihniyet yi­ne zor­ba­lı­ğa baş­la­dı.

Ye­ni eği­tim öğ­re­tim yı­lı­nın baş­la­ma­sı­nın ar­dın­dan, tam 31 yıl ön­ce ha­zır­la­nan kı­lık kı­ya­fet yö­net­me­li­ği­ni ka­fa­la­rı­na gö­re yo­rum­la­yan ka­ran­lık çev­re­ler yi­ne hort­la­dı. Çağ­daş­lık­tan, ile­ri­ci­lik­ten dem vu­ran ki­mi la­ik­çi tip eği­ti­ci­ler, cun­ta­cı­la­rın ha­zır­la­dı­ğı iş­te bu yö­net­me­li­ği el­le­ri­ne ala­rak kız öğ­ren­ci­le­rin ba­şör­tü­le­riy­le sa­vaş se­zo­nu­nu da baş­lat­mış bu­lu­nu­yor­lar.

28 Şu­bat’ın Ka­yıp Şö­val­ye­si Fat­sa’da İş Ba­şın­da

Şap­ka giy­me­ye­rek dev­rim ka­nun­la­rı­nı ayak­lar al­tı­na al­dık­la­rı açık­ça göz­lem­le­nen bu öğ­ret­men­ler­den bi­ri de, Or­du-Fat­sa Ana­do­lu İmam Ha­tip Li­se­si’nde cun­ta yö­net­me­li­ği­ni şid­det­le uy­gu­lu­yor. Li­se­nin İn­gi­liz­ce öğ­ret­me­ni olan En­gin Gök­çen’in, ken­di der­si­ne gi­ren kız öğ­ren­ci­le­rin üze­rin­de psi­ko­lo­jik bas­kı ku­ra­rak ba­şör­tü­le­ri­ni aç­tır­mak­ta ol­du­ğu, bu­na di­re­nen­le­ri sı­nıf­tan at­tı­ğı, bu­nu ba­şa­ra­ma­dı­ğı du­rum­lar­da ise der­se baş­la­ma­dı­ğı öğ­re­nil­di.

Ve­li­ler Afal­la­dı

Öğ­ret­me­nin, “Yö­net­me­lik böy­le di­yor. Be­nim der­sim­de ba­şı­nız aça­cak­sı­nız” de­di­ği kay­de­di­lir­ken, ve­li­ler­den bi­ri, ge­çen haf­ta kı­zı­nın ken­di­si­ne sor­du­ğu­nu; “Ba­ba, ne­den hep ba­şör­tü­lü­ler so­run ya­şı­yor? Ba­na da der­ler­se ben ne ya­pa­ca­ğım?” de­di­ği­ni, ha­ya­tın çok en­te­re­san ol­du­ğu­nu, hiç baş­la­rı­na gel­me­ye­cek san­dık­la­rı bu du­ru­mun şim­di ken­di baş­la­rı­na da gel­di­ği­ni, ço­cu­ğu­na bir ce­vap ve­re­me­di­ği­ni söy­le­di. 13–14 ya­şın­da­ki ço­cuk­la­rın su­çu­nun ne ol­du­ğu­nu so­ran ve­li, ana­ya­sa­ya, in­san hak­la­rı­na, ka­nun­la­ra ay­kı­rı yö­net­me­li­ğin ar­ka­sı­na sak­la­nan ya­sak­çı zih­ni­ye­tin suç iş­le­di­ği­ni dü­şü­nü­yor.

Kral­dan Faz­la Kral­cı­lar Var

De­mok­rat Eği­tim­ci­ler Sen­di­ka­sı (DES) Ge­nel Baş­ka­nı Gür­kan Av­cı da yap­tı­ğı açık­la­ma­da, okul­lar­da kı­lık kı­ya­fet­le uğ­ra­şıl­ma­sı­nın il­kel bir dav­ra­nış ol­du­ğu­nu bil­dir­di. Mil­li Eği­tim Ba­ka­nı Ömer Din­çer’in, öğ­ren­ci­le­rin kı­lık kı­ya­fe­tin­de ser­best uy­gu­la­ma­la­ra gi­di­le­bi­le­ce­ği­ni hat­ta ço­cuk­la­rın okul­da saç­la­rı­nı uza­ta­bi­le­ce­ği sin­ya­li­ni ver­me­si­nin ar­dın­dan okul­lar­da kı­ya­fet ve uzun saç kri­zi­nin or­ta­ya çık­tı­ğı­nı kay­de­den Av­cı, Ba­kan Din­çer’den kı­ya­fet yö­net­me­li­ği­ni de­ğiş­ti­re­rek, öğ­ren­ci­le­ri ön­lük ve okul for­ma­sı­na, öğ­ret­men­le­ri de ta­kım el­bi­se, kra­vat ve göm­le­ğe mah­kûm eden dar­be mi­ra­sı kı­ya­fet yö­net­me­li­ğin­den kur­tar­ma­sı­nı is­te­di. Hü­kü­me­te mu­ha­lif çev­re­le­rin ken­di­le­ri­ne ya­kın eği­tim­ci­ler ara­cı­lı­ğıy­la okul­lar­da kriz çı­kar­mak için el­le­rin­den ge­le­ni yap­tık­la­rı, okul­la­rı bi­rer si­ya­si are­na­ya çe­vir­me­ye ça­lış­tık­la­rı kay­de­di­li­yor.

“Yö­net­me­lik Top­tan Çö­pe Atıl­ma­lı”

Eği­tim ve bi­li­min, öz­gür or­tam­lar­da ve öz­gür bi­rey­le­rin ka­fa­la­rın­da ye­şe­re­ce­ği­ni ifa­de eden Av­cı, “40 de­re­ce ha­va­da kra­vat, ce­ket, göm­lek ve ön­lük gi­bi giy­si­le­ri bu­gün da­hi zo­run­lu kıl­mak de­mok­ra­siy­le ve öz­gür­lük­ler­de bağ­daş­tı­rı­la­maz. Mil­li Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Din­çer’in, 31 yıl ön­ce cun­ta göl­ge­sin­de çı­ka­rı­lan kı­ya­fet yö­net­me­li­ği­ni top­tan kal­dır­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz. Öğ­ret­men­le­ri ve öğ­ren­ci­le­ri tek tip kı­ya­fet giy­me­ye zor­la­yan, kı­ya­fet ku­ra­lı­na uy­ma­yan­la­rı bu­gün bi­le ce­za­lan­dır­ma­ya de­vam eden bu yö­net­me­lik kal­dı­rıl­ma­lı­dır. Öğ­ren­ci ve öğ­ret­men­le­rin ser­best kı­ya­fet­ler­le ve ren­ga­renk giy­si­ler­le okul­la­ra ge­le­rek, okul­la­rı­mı­zı çi­çek bah­çe­si­ne çe­vir­me­si­ni is­ti­yo­ruz. Öz­gür okul is­ti­yo­ruz. De­mok­ra­tik bir eği­tim sis­te­mi is­ti­yo­ruz” de­di.

“Yö­net­me­li­ği Kal­dı­ran Ta­ri­he Ge­çer”

Tür­ki­ye’nin de im­za­la­dı­ğı Bir­leş­miş Mil­let­ler Ço­cuk Hak­la­rı Söz­leş­me­si’ne gö­re, ço­cuk­la­rın ken­di­le­ri­ni il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da söz söy­le­me hak­kı ol­du­ğu­nu, bu iti­bar­la da öğ­ren­ci­le­re kı­ya­fet da­yat­ma­sı ya­pı­la­ma­ya­ca­ğı­nı, kal­dı ki eği­tim­de kı­lık kı­ya­fet­le uğ­raş­mak ye­ri­ne eği­ti­min ka­li­te­si ve ve­rim­li­li­ğiy­le il­gi­le­nil­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­le­yen Av­cı, şöy­le ko­nuş­tu: “Okul­la­rın hu­zur ve di­sip­li­ni­ni teh­dit eden un­sur­la­rı kı­lık kı­ya­fet­te ara­mak en ma­sum ifa­dey­le sta­tü­ko­cu­luk­tur. Ada­let­li, ay­dın­lan­ma­cı, halk­çı, ni­te­lik­li, bi­lim­sel, öz­gür ve de­mok­ra­tik bir eği­tim sis­te­mi­ni bu kı­ya­fet yö­net­me­li­ğiy­le ya­ka­la­ma­mız müm­kün de­ğil­dir. Eği­tim sis­te­mi­ni çağ­daş, eşit­lik­çi, de­mok­ra­tik ve bi­lim­sel bir for­ma sok­mak için ez­ber bo­zan re­form­la­ra im­za atan Mil­li Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Ömer Din­çer’i, ye­ni ve ce­sur bir adım ata­rak Türk eği­tim ta­ri­hi­ne geç­me­ye ça­ğı­rı­yo­ruz. Bu yö­net­me­lik ta­ri­hin çöp­lü­ğü­ne atıl­ma­lı­dır.”

‘İda­re’ İle Ol­maz

Ye­ni eği­tim sis­te­mi ile bir­lik­te Kur’an-ı Ke­rim der­si­nin seç­me­li ola­rak öğ­ren­ci­le­re su­nul­du­ğu­nu ve bu­nun yo­ğun ta­lep gör­dü­ğü­nü ha­tır­la­tan Gür­kan Av­cı, “Bu der­si gö­re­cek öğ­ren­ci, ve­re­cek öğ­ret­men­le­rin di­nen baş­la­rı­nı ört­me­le­ri ge­rek­mek­te­dir. An­cak kı­lık kı­ya­fet yö­net­me­li­ği bu­na da ma­ni ol­mak­ta­dır. İş­te ‘İda­re ede­lim’, ‘Gör­mez­lik­ten ge­le­lim’ de­yip ge­çiş­tir­mek­le ol­maz. Bir kâ­ğıt par­ça­sın­dan faz­la bir an­lam ifa­de et­me­yen bu çağ­dı­şı yö­net­me­lik der­hal kal­dı­rıl­ma­lı­dır. Bu, bu ka­dar mı zor­dur? Akıl ala­cak iş de­ğil. Bu yö­net­me­lik yü­rür­lük­te ol­du­ğu sü­re­ce, okul­lar­dan şi­ka­yet ve tar­tış­ma ses­le­ri gel­me­ye de­vam ede­cek­tir” de­di.

“Ha­zım­sız­la­rın Ar­gü­man­la­rı Fos”

Ye­ni eği­tim sis­te­mi­ne kar­şı çı­kan önem­siz blo­ğun öne sür­dük­le­ri beş ar­gü­man­la­rı ol­du­ğu­nu be­lir­ten Av­cı, bun­la­rın hiç­bi­ri­si­nin ger­çek­ler­le, akıl­la ve man­tık­la bağ­daş­ma­dı­ğı­nı vur­gu­la­dı. Ha­zım­sız­la­rın ilk ola­rak “4+4+4 eşit­tir ço­cuk iş­çi” de­dik­le­ri­ni, bu­nun an­la­şı­la­bi­lir ta­ra­fı ol­ma­dı­ğı­nı, ye­ni sis­te­min bi­la­kis ço­cuk iş­çi­li­ği­ni azalt­tı­ğı­nı, ikin­ci ola­rak “ço­cuk ge­lin” saf­sa­ta­sı or­ta­ya at­tık­la­rı­nı, bu­nun da 8 yıl­lık ke­sin­ti­siz eği­tim ile ya­şa­nan bir du­rum ol­du­ğu­nu, ye­ni sis­te­min bu­nun da önü­ne geç­ti­ği­ni be­lir­ten Av­cı, üçün­cü ola­rak or­ta­ya atı­lan “asi­mi­las­yon­cu eği­tim” suç­la­ma­la­rı­nın da PKK’cı ka­nat­tan gel­di­ği­ni, bu ka­na­dın “Ço­cuk­la­rı­mı­za da­ha kü­çük yaş­ta Türk­çe öğ­re­te­cek­ler” kay­gı­sı ile ha­re­ket et­ti­ği­ni, an­cak bu suç­la­ma­yı or­ta­ya atan­la­rın bir ço­ğu­nun da Kürt­çe bil­me­di­ği­ni söy­le­di. Dör­dün­cü ola­rak “cin­si­yet­çi eği­tim” id­di­ala­rı­nın dil­len­di­ril­di­ği­ni ha­tır­la­tan Av­cı, “Ye­ni sis­tem ‘Kız­lar 12 yıl, er­kek­ler 15 yıl oku­ya­cak’ mı di­yor, ne­re­si cin­si­yet­çi eği­tim­dir, bu­nu an­la­mak müm­kün de­ğil­dir, tam ter­si­ne ye­ni sis­te­min eşit­lik­çi bir ru­hu var­dır” tes­pi­tin­de bu­lun­du. Son ola­rak “din­ci eği­tim” den­di­ği­ni be­lir­ten Av­cı, bu id­di­aya da “Bu­nu da Al­lah’a ha­va­le edi­yo­rum. Bir mil­le­tin kut­sal ki­ta­bı­nı ço­cuk­la­rı­na öğ­ret­me­si, Pey­gam­be­ri­ni öğ­ret­me­si ne za­man din­ci eği­tim ol­muş” ce­va­bı­nı ver­di. Av­cı, ye­ni eği­tim sis­te­mi mu­ha­lif­le­ri­nin ide­olo­jik dav­ran­dık­la­rı­nın gün gi­bi or­ta­da ol­du­ğu­nu vur­gu­la­ya­rak, “Bun­la­rın bü­tün ar­gü­man­la­rı­nı çö­pe atı­yo­rum” de­di.

Dar­be Ar­tı­ğı Yö­net­me­li­ğin Ye­ri Ta­ri­hin Çöp­lü­ğü

Okul­lar­da öğ­ret­men ve öğ­ren­ci­ler ha­len 7 Ara­lık 1981 ta­ri­hin­de, 12 Ey­lül cun­ta­cı­la­rı­nın oluş­tur­du­ğu Ba­kan­lar Ku­ru­lu’nun ver­di­ği bir yö­net­me­li­ğe uy­mak zo­run­da­lar. “Mil­lî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı ile di­ğer ba­kan­lık­la­ra bağ­lı okul­lar­da­ki gö­rev­li­ler­le öğ­ren­ci­le­rin kı­lık kı­ya­fet­le­ri­ne iliş­kin yö­net­me­lik” adın­da­ki çağ­dı­şı bu bel­ge­de, ara­dan ge­çen 31 yıl­da, Ece­vit dö­ne­min­de ba­yan öğ­ret­men­le­re ge­ti­ri­len pan­to­lon giy­me ser­bes­tî­si­nin, okul­la­rın kı­ya­fet­le­ri­ni be­lir­le­me­le­ri gi­bi bir ta­kım de­ği­şik­lik­le­re rağ­men, yö­net­me­li­ğin ru­hu­na do­ku­nu­la­ma­dı. Yö­net­me­lik da­ha bi­rin­ci mad­de­den şöy­le baş­lı­yor “Yö­ne­ti­ci, öğ­ret­men ve diğer görev­liler­le, öğ­ren­cilerin, Atatürk in­kılâp ve il­kelerine uy­gun, uy­gar, aşırılık­lara kaç­mayan ve sade bir kılık kıyafet­te ol­malarını sağ­lamak­tır.”

Yeni Akit

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.