Fesih Güler Hoca mezarı başında yad edildi
Ömrünü İslam'a ve İslami hizmetlere adayan Fesih Güler Hoca, vefatının 3'üncü sene-i devriyesinde yakınları ve dava arkadaşları tarafından mezarı başında rahmet ve minnetle anıldı.
Peygamber Sevdalıları Derneği Çınar Temsilciliği tarafından Fesih Güler Hoca'nın vefatının 3'üncü yıl dönümü dolayısıyla Çınar ilçe mezarlığında anma programı düzenlendi.
Fesih Güler Hoca'nın mezarı başında düzenlenen program, Mehmet Emin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Okunan Yasin-i şeriften sonra merhum Güler'in İslam davası uğruna çektiği sıkıntıları ve yaptığı fedakarlıkları anlatan dava arkadaşlarından HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, insanın kulluk vazifesini hatırlatarak dava adamının dünya hayatı içerisindeki İslami mücadelenin rolüne dikkat çekti.
"Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım" ayetiyle konuşmasına başlayan Turgut, "Bu ayetten anlaşıldığı üzere insanın yaratılış gayesi kulluk, ibadet, tebliğ, irşad, dava ve Fesih Hoca misali adam gibi adam olmaktır. Bedenen burada ruhen gezmiş olduğumuz dünyaları bir kez daha hatırlayacağız. Çünkü şu an iki dünya arasındayız." dedi.
"Fesih Hoca, fena-fil ihvan, fena-fillah ve fena-fil cemaat düsturuyla binlerce insana örnek olmuş ve yetiştirmiştir"
Alemler arasındaki farklılıkları örneklendiren Turgut, "Şu an üçüncü dünyadayız, 4'üncü dünyaya gitmek için bir adım yol var. İşte Fesih Hoca o adımı attı ama o adımı attıktan sonra hadislerde de belirtildiği üzere insanoğlunun dünyayla irtibatının kesilmesiyle beraber 3 kapı açık olacak. Bunlar sadaka-i cariye, salih evlatlar ve bırakılan ilim. Fesih Hoca'dan şahidiz ki öyle bir sadaka-i cariye bıraktı ki toprağa attığı tohumlar şu an fide vermiş, hatta bir kısmımız için koca ağaçlar olmuş ve şimdi altında gölgelenmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Fesih Hoca ve arkadaşlarının ektiği tohumların sadece burada değil, İslam coğrafyasında hizmet etmekte olduğunu; halkın maslahatı ve menfaati, ümmetin birliği ve geleceği için herhangi bir yöne savrulmadan vasat ümmet anlayışıyla çalışan bir oluşuma dönüştüğüne vurgu yapan Turgut, Fesih Hoca ve arkadaşlarının vesilesiyle on binlerce insanın İslam'la tanıştığını, yüzbinlerce insanın canından vazgeçerek Allah'ın rızasına nail olmak istediğinin altını çizdi.
"İbadetler; Allah'ın rızası, emri ve cennete girme ümidiyle yapılır" diyerek konuşmasını sürdüren Turgut, "Bunların hepsi kabuldür. Allah'ın en çok kabul ettiği kendi rızası için yapılan ibadettir. Üstad Bediüzzaman'ın tabiriyle 'fena-fil ihvan, fena-fillah ve fena-fil cemaat düsturuyla hareket edip 'kardeşlerim ve davam için gerekirse ahiretimi feda edebilirim' anlayışıyla Fesih Hoca, binlerce insana örnek olmuş ve yetiştirmiştir." şeklinde konuştu.
"İnsanların İslam'dan uzaklaştırıldığı bu çağda Fesih Hoca'nın yetiştirdiği topluluk tüm coğrafyada ümit olarak görülmektedir"
Fesih Hoca ve arkadaşlarının gayretleriyle büyüyen İslam davasının geldiği boyuta dikkat çeken Turgut, şunları söyledi:
"Bu vesileyle büyüyen bir dava, tanınan bir parti var. İslam coğrafyasının birbirine düştüğü, gençliğin yolundan sapıttığı gerek kültürel gerek ekonomi gerekse sosyal dezenformasyonlarla insanlarımızın kandırıldığı; insanların kıbleden, Kur'an'dan, İslami ahlaktan, kültürümüzden uzaklaştırıldığı bu çağda Fesih Hoca'nın yetiştirdiği bu topluluk tüm coğrafyada ümit olarak görülmektedir. Ondan dolayı emperyalist güçler bu coğrafyamız üzerinde çalışmalar yapmakta bu halkı İslam'dan, Kur'an'dan ve gerçek değerlerinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır."
Fesih Hoca'nın yetiştirdiği gençlere seslenen Turgut, "Sorumluluğumuz büyük, yükümüz ağır, vaktimiz kısa ve yapmamız gerekenler çoktur. Başta Fesih Hoca'nın yetiştirdiği gençlere ve kardeşlere seslenmek istiyorum: Şu an İslam coğrafyası sizi beklemektedir. Dolayısıyla Resulullah Aleyhisselatu Vesselam ve O'na tabi olan sahabeler gibi bizlerde bu davaya sarılalım, Fesih Hoca gibi dava adamları olalım. Kendimizi Kur'an, sünnet ve İslam öğretileriyle yetiştirip başta aile ve akrabalarımızdan başlamak suretiyle bu halka hakkı, adaleti, huzurun yolunu ve kurtuluşun reçetesini gösterelim." diye belirtti.
"Fesih Hoca hem dünya hem de ahiret şehididir"
Turgut, "İslam fıkhında şehid vardır. Kimisi için dünya kimisi için ahiret kimisi için de hem dünya hem ahiret şehidi denilir. Hazreti Hamza ya da Riyad ve Turan misali Allah için canlarını verince inşallah hem dünya hem ahiret şehididir. Ben inanıyorum ki Fesih Hoca da onlardan bir tanesidir. Göz altılarda işkenceler altında verdiği uzuvlar, sonrasında musibet-i amma denilen coronavirus sürecinde onun canını alacak, o şehid ve bizlerde ona şahit olarak ulaşacaktır." dedi.
Konuşmanın ardından program yapılan dua ile sona erdi.
Bilindiği üzere Fesih Güler Hoca, 28 Şubat döneminde yaptığı İslami hizmetlerden dolayı türlü ağır işkencelere maruz bırakılmış, gördüğü eziyetler neticesinde böbrek sorunu yaşamıştı. Sağlık sorunlarından dolayı kullandığı ilaçların etkisiyle bağışıklık sistemi zayıflayan Fesih Güler Hoca, 2020 yılında Covid-19 salgına yakalanarak tedavi altına alındı. Yaklaşık 8 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Güler, 18 Ağustos 2020 günü akşam saatlerinde ruhunu Rahman'a teslim etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.