Açıklamada, uluslararası insan hakları hukukuna göre aşırı güç, öldürücü darbe ve ateşli silahların, yalnızca son çare olarak, aşırı bir gereklilik durumunda ve yakın bir ölüm tehdidine veya ciddi yaralanma riskine karşılık olarak kullanılabileceği belirtildi.

Siyonist askerlerin, silahsız Filistinlilere karşı "aşırı güç" kullandığına dair güçlü bulguların mevcut olduğuna değinilen açıklamada, taş fırlatmanın, aşırı güç kullanmayı gerektirecek düzeyde tehlike arz etmediği bildirildi.

Aynı zamanda, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni ve özellikle de bu anlaşmanın, devletlere çocukları her zaman ve her ortamda her türlü şiddete karşı koruma konusunda açık bir yükümlülük getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, işgalcilerin, Filistinli çocukların başlarına yahut bedenlerinin herhangi bir yerine ölümcül darbe indirmesinin söz konusu anlamlara aykırı olduğunun altı çizildi.

OHCHR'den yapılan açıklamada, işgalcilerin, son 2 hafta içinde işgal altındaki Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde 4 Filistinli çocuğu gerçek veya plastik mermiyle vurarak ciddi şekilde yaraladığına yer verildi.

Açıklamada, işgal askerleri tarafından hukuksuz uygulamalara maruz kalan Filistinli çocukların haklarının korunması ve çocuklara yönelik şiddeti tamamen ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaların yapılması talep edildi.

1949 yılında imzalanan ve 1950 yılında yürürlüğe giren Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, savaş bölgelerinde ve işgal altında yaşayan sivilleri korumayı taahhüt ediyor.