ABD'de seçim sonuçları adeta sürpriz oldu. Sayım bitmeden Hillary Clinton'un başkanlığını ilan eden ve güzellemeleri peş peşe sıralayanlar oldu. Neticede zihnen veya madden Hillary Clinton'a yatırım yapan herkes, hayal kırıklığına uğradı. Hillary Clinton'un kazanmasını isteyen çok farklı kesimler oldu; ama olmadı.

Seçim kampanyası boyunca seçmenin düşünce ve hislerine hitap eden ve okşayan söylemlerin çoğu seçim kampanyası ile sınırlı kalıyor. Ama bu söylemler genel anlamda, bize gelecekte takip edilecek olan politika ile ilgili bazı ipuçları verebilir.

Her iki başkan adayı da, seçim kampanyası boyunca israil'in güvenliğinin öncelendiği bir Ortadoğu politikası takip edeceklerini dile getirdiler. İkinci kilit husus ise, Amerika'nın dünya üzerindeki çıkarlarının takipçisi olacaklarını dile getirmeleri idi.

Bizim açımızdan bu iki husus, her şeyi anlatıyor. Gerisi laf-ı güzaftır.  Amerikan seçimleri yaklaşınca, bu İslam ümmeti için felaketin habercisidir. Müslüman mazlumların tepesine binlerce ton bomba seçim yatırımı olarak yağdırılır. Genlerinde vahşet olan ABD seçmeninin oyunu almak için, Müslüman kanı oluk oluk akıtılır. Daha fazla Müslüman kanı ile vaftiz olma hususunda, adayların vaatleri havada uçuşur. Netice tam bir vahşettir. Seçimler sonuçlandıktan sonra, yine bizim açımızdan değişen bir şey olmaz. Yeni gelen, gideni aratır. Müslüman kanını dökmeye ve emperyal planları uygulamaya kaldığı yerden devam eder. Filler ile eşekler, yanı Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki bizim açımızdan tek fark; İslam ile savaş, İslam ümmetinin kaynaklarını talan etme ve mazlumları katletme hususunda takip ettikleri metot farkıdır. Neticede bizim açımızdan her ikisi de zulümdür. Filler ve eşekler, küfür ve zulüm ağacının, sadece farklı taraflara uzanmış iki dalıdır. Hakikat bundan ibarettir.

Trump'un İslam düşmanı olduğunu söyleyip de Clinton'a güzellemeler yapanlar, Hillary Clinton'un da azize olmadığını unutuyorlardı. Dünya üzerinde Demokratların zulümleri ortadayken, bütün bunlara rağmen, bunları görmezlikten gelmeyi tercih ettiler. Seçimden hemen sonra ise, garip bir şekilde Trump, sessiz yığınların sesi olarak takdim edilmektedir. Donald Trump hangi söylemi ve eylemiyle sessiz yığınların sesi oldu? Oysa kendisi kapitalizmin tipik temsilcisi görünümündedir. Kapitalizmin çıkarları, ne zaman sessiz çoğunluğun çıkarı oldu? Tarih, kapitalistlerin daima mazlumu ezdiğine, malını talan ettiğine ve katlettiğine şahitlik etmiştir.  Zamanında Obama'yı mazlumların ümidi olarak gösterenler; Obama'nın seçim galibiyetini, siyahilerin tarihi zaferi olarak takdim edenler, hatta mehdinin askeri ilan edenler oldu. Tarih ise, Obama'nın gelmiş geçmiş en büyük zalimlerden birisi olduğuna şahitlik etti. Obama dönemi boyunca binlerce siyahi suçsuz yere ABD polisi tarafından infaz edildi. Zihinleri iğfal olup beyazlaşmış siyahilerin, en büyük tehlike olduğu unutuldu. Obama'nın teni siyah idi; ama o beyazların temsilcisi idi. Obama'yı ümit olarak görenler gibi, Trump için olumlu konuşanlar da büyük hayal kırıklığı yaşayacaklardır.

Trump'un başında olduğu bir ABD'nin, başta Ortadoğu olmak üzere, dünya siyasetinde farklı sürprizlere imza atması şaşırtıcı olmaz. Özellikle Irak ve Suriye sahasında farklı hamleler ve gelişmeler olabilir. Bu hamleler, ABD'nin menfaatine, İslam ümmetinin zararı ekseninde olacaktır; tıpkı selefi Obama'nın yaptığı gibi… Hülasa;  filler ve eşeklerin birbirinden temelde bir farkları yoktur. Filler ve eşekler, ABD'nin birbirini tamamlayan iki farklı maskesidir.