Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hatay’da çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya geldi.

Toplantıda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Hatay farklı inançlardan, mezheplerden ve kültürlerden insanları içerisinde barındıran bir il olduğunu belirtti.

Kanaat önderinin ve sivil toplum kuruluşlarının, toplumda yardımlaşma ve dayanışmayı sağladığını, toplumda iyiliğin ve huzurun teminatı olduğunu vurgulayan Erbaş, "İyilik ve erdem için bir araya gelenler güçlü olursa fitne ve bozgunculuk için bir araya gelenler başarılı olamayacak. Kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları iyilikte yardımlaşıyorlar. Düşmanlıkta ve günahta insanların buluşmasını önlemeye çalışıyor."  dedi.

"Ümmetin zayıflamasına sebep olan unsurlar ırkçılık ve mezhep çatışmalarıdır"

Erbaş, "Bugün coğrafyamızın, ümmetin ve insanlığın yaşadığı sorunlar açlık, yoksulluk, savaşlar, bunalımlar, dünyevileşme, birlik ve kardeşliğin zayıflaması, bencillik gibi sorunlardır. Sorunlarımızın gerçek nedenlerini bilemezsek çözüm bulamayız. Onun için yaşanan problemleri çok iyi müzakere etmeliyiz. Ümmetin zayıflamasına sebep olan unsurlar fitne, tefrika, ırkçılık, mezhep çatışmaları, meşrep kavgaları ve cehalettir. Bizler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olarak bunlarla mücadele etmek zorundayız. Fitnenin ne büyük kötülüklere sebep olduğunu görerek yaşıyoruz. Bunu çocuklarımıza, gençlerimize ve bütün insanlığa anlatmak zorundayız." diye konuştu.

Tarihte Avrupa’nın yaşadığı ve milyonlarca insanın hayatını kaybettiği mezhep savaşlarının şimdi de İslam dünyasında ortaya çıkarmaya çalışan bir takım planların olduğuna işaret eden Erbaş, Müslümanların, bu planları gördüğünü, bunları ortadan kaldırmak için gayret edilmesi gerektiğini söyledi.

"İlimle, hikmetle, ferasetle, dirayetle problemleri çözmeye çalışacağız"

Sorunların çözümü noktasında aktif rol alınması gerektiğinin altını çizen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün sorunların çözümünde bizlerin, STK temsilcileri ve kanaat önderlerinin rolü olacak.  İlimle, hikmetle, ferasetle, dirayetle bu problemleri çözmeye çalışacağız. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarında en önemli husus, Allah rızasını kazanmak ve samimi, beklentisiz çalışmalar yapmaktır. Özellikle gençlik konusunda fedakâr ve özverili çalışmalar yapılmamız gerekiyor. Gençlerin daha sağlıklı bir eğitim almalarını sağlamalıyız. İslam’ın ilkelerine göre onlara rol model olmalıyız. Sağlıklı dini bilgiyi gençlerimize vermeliyiz. Ölçümüz Kur’an ve Sünnet, bu ikisini birbirinden ayırmak İslam’a ihanettir. Böyle bir dini eğitimi vermek için hepimiz el birliği yapmalıyız." (İLKHA)