Fransa'daki KAOS Afrika'ya umut oldu
Fransa'da yaşanan protestolar ülkeyi giderek çöküşe doğru sürüklüyor. Ülkede benzin sıkıntısı yaşanırken, 19 nükleer santral, enerji sektörü, Ulusal Demiryolları (SNCF) ve bazı hava limanları ucu açık grev kararı aldı. Yüzbinlerin katıldığı protesto göste
Mehmet Özcan - Özel Röportaj / Doğruhaber
Bir süredir ekonomik krize giren Avrupa ülkeleri zincirine Birliğin önemli ülkesi Fransa da katıldı. Ülkede Mart ayından bu yana sendikalar ve hükümet arasında yaşanan “Çalışma Yasa Tasarısı” gerginliğiyle birlikte devam eden protesto gösterileri hayatı felç etme noktasına getirdi. İşçi sendikalarının ucu açık grev kararı sonucu ülke genelinde benzin istasyonları ya kapalı ya da uzun kuyruklar oluştu. Sendikalar, hükümet binaları ve önemli tüm birimlerin elektriğini keserek kurumları çalışamaz duruma getirmiş durumda. Bazı hava limanları grev nedeniyle hizmet veremez halde. Ülkede başlatılan grevler dolayısıyla birçok bölgede protesto gösterileri yapılıyor. Polislerle karşı karşıya gelen göstericiler polisle çatışıyor, polis araçlarını ateşe veriyor. Polis ise göstericilere orantısız şiddet uygulayarak çok sert karşılık veriyor. Eylemlerde tüm ülke bazında şu ana kadar binlerce kişinin yaralandığı ve binlerce kişinin de polis tarafından gözaltına alındığı gelen bilgiler arasında. Ülkenin önde gelen gazeteleri ise eylemleri görmezden geliyor. Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Cezayirli Araştırmacı Yazar Rıza Berdai, “Fransa'daki kaos, Cezayir ve Afrika'yı gerçek bağımsızlığa kavuşturabilir” açıklamasında bulundu.
AFRİKA ÜLKELERİNE BİR UMUT IŞIĞI
Devam eden protestolar Fransa'yı çöküşe doğru sürüklerken, oluşan bu kaos Afrika ülkelerine de bir umut ışığı olmuş durumda. Bilindiği üzere Fransa uzun yıllar boyunca Afrika ülkelerini fiili olarak işgal altında tuttu, insanları köleleştirdi, katliamlar yaptı ve tüm yeraltı-üstü zenginliklerini sömürdü. Cezayir, Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi, Gabon ve daha birçok Afrika ülkesi Fransa'nın yıllar yılı sömürge ülkeleri olarak kaldı.
HARAÇ VERMEYEN DARBEYE KURBAN GİTTİ
Bu ülkelerin tarihlerine bakıldığında, Fransa'ya vergi(haraç) ödemeyen liderlerin ya bir darbeye ya da suikaste kurban gittikleri görülüyor. Son 50 yılda 26 Afrika ülkesinde toplam 67 askeri darbe meydana geldi. Bu darbelerin meydana geldiği ülkelerin 16'sının eski Fransız sömürgesi olduğu belirtiliyor. Darbe olan Afrika ülkelerinin yüzde 61'i eski Fransız sömürgesi. Bu ülkelerde meydana gelen askeri darbelerinse Fransa'nın sömürge zamanında atadığı lejyoner askerler tarafından gerçekleştirildikleri kaydediliyor.
Halen bile mali anlamda sömürdüğü bu ülkelerden yıllık yüz milyarlarca dolar haraç alan Fransa'nın içine düştüğü kaosun varacağı nokta, sömürge durumundaki bu Afrika ülkeleri halklarınca da büyük bir merakla takip ediliyor. Çünkü Fransa'nın çökmesi demek, 1960'larda sözde bağımsızlığını kazanmış bu Afrika ülkelerinin gerçek anlamda bir bağımsızlığa kavuşması anlamına geliyor.
FRANSA'NIN ÇÖKÜŞÜ AB'DE DOMİNO ETKİSİ YAPABİLİR
Fransa'nın içinde bulunduğu kaosu, Fransa'nın eski bir sömürge ülkesi Cezayir'den araştırmacı yazar Rıza Berdai'ye sorduk. Gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Berdai, Fransa'daki kaosun işçi sorunu olarak gözükse de aslında işin arka planında çok başka önemli sorunları barındırdığını söyledi. Bu sorunlarla birlikte ülke bütçesinin sarsıldığını, ülkenin operasyonel gücünün zayıfladığını belirten Berdai, Fransa'nın çöküşünün, Avrupa Birliği ülkeleri arasında bir domino etkisi oluşturabileceğini dile getirdi. İşte Cezayirli araştırmacı yazar Rıza Berdai'nin sorularımıza verdiği cevaplar…
FRANSA ÇÖKÜYOR
Sayın Rıza Berdai, Fransa'da kaç haftadır işçi eylemleri var; ülkede neler oluyor? Siz Cezayirli olarak, sömürgeci devlet kimliğiyle Fransa'yı en iyi tanımlayabilecek bir yazar kimliğinizle neler söylemek istersiniz?
Fransa'daki durum belki işçi sorunu olarak görülebilir ama işin arka planında çok başka sorunlar da var. Bir sistem boyutu var, bir de iç sorunları var. Fransa'da mültecilere karşı toplumda bir nefret, dışlanma durumu var. Ama daha önemlisi şu anda Fransa'nın bütçesinin sarsılmasıdır. Yani Fransa artık kendi çapı açısından bir sorun yaşıyor. Ne süper güç olabiliyor ne de süper güce gidecek durumu kalmış. Nedeni de şu; Fransa'nın bütçesinde şu anda sorunlar var. Zayıf bir toplum yapısı var. Petrol fiyatlarının düşmesinden dolayı sömürgesi konumundaki ülkelerden elde ettiği gelir azalmış durumda. Silah pazarlarında sorunlar var. Haliyle bu manada Fransa'nın bütçesi sarsılıyor, operasyonel gücü zayıflıyor. İşte Afrika ülkelerinde, Mali'de, Nijer'de, Libya'da sınırlı sayıda yaptığı operasyonlar Fransa'nın bütçesini sarsmış ve Fransa'nın artık bu bölgeleri kontrol etme kapasitesinin büyük ölçüde kısıtlandığını göstermiş oluyor. O bakımdan Fransa şu anda bir dönüm noktasında. Yani süper güç havasında değil artık ve her an mevcut durumunu da kaybedebilir. Bu da tabi dünya sistemini çok derinden etkileyebilir. Zira Fransa'nın dünya sisteminde sömürge olarak kullandığı çok geniş bir coğrafya var Afrika'da. Mesela Cezayir var, Mali, Nijer, Senegal, Çad, çok geniş bir coğrafya. Şimdi Fransa'nın çökmesi durumunda buraları kimin dolduracağı sorusu akla geliyor. Ortadoğu'da zaten işler çok karışık. Uluslararası sistem zaten tıkanmış durumda. Fransa'nın çökmesi domino etkisi oluşturabilir.
FRANSA'DAKİ KAOS CEZAYİRİ GERÇEK BAĞIMSIZLIĞINA KAVUŞTURABİLİR
Sayın Berdai, önemli tespitlerde bulundunuz. Peki, Fransa'nın karışıklığı Cezayir'in gerçek manada bağımsızlığına kavuşmasının önünü açar mı? Ya da nasıl etkiler?
Elbette Fransa'daki olaylar Cezayir için olumlu. Çünkü Cezayir'de Cumhurbaşkanı Buteflika hasta ve yerine kimin geçeceği tartışmaları var yönetim içinde. Eğer Fransa'daki durum bu şekilde devam ederse Cezayir'de daha rahat daha milli kararlar alınabilir. O bakımdan bu gelişmeler aynı zamanda Cezayir'in 60'lı yıllarda elde ettiği bağımsızlığını gerçek manada bir bağımsızlığa dönüştürebilir. Bu noktada tabi ki umulmadık şeyler beklememiz gerekir. Fransa Cezayir üzerinde çok etkili, ülke yarı sömürge hâlâ. Tabi ki sömürgeci devlet zayıfladığı zaman kontrol gücü de zayıflıyor. Dolayısıyla çok ciddi gelişmeler olabilir. Fransa'daki olaylar Cezayir'de umulmadık gelişmelere sebep verebilir. Aynı şekilde Cezayir'deki gelişmeler Fransa'nın durumunu çok çok daha kötüleştirebilir.
YÜRÜTÜLEN OPERASYONLAR AVRUPA'NIN BİRLİK HALİNDE KALMASINI SAĞLIYOR
Fransa'da son gelişmeler ışığında biz Avrupa'ya yaşlı adam mı diyeceğiz yoksa hasta adam mı diyeceğiz?
Aslında ikisini de söyleyebiliriz. Yani dünya sistemi hasta adam pozisyonunda ama Avrupa'nın özel bir durumu var. Çünkü Avrupa en zayıf halka. Şimdi NATO sistemi Amerika ve Avrupa'ya bağlı ancak Avrupa'nın zaafından dolayı NATO çok iyi işlemiyor artık. Bu sefer Amerika Avrasya projesiyle Rusya'yla birlikte hareket ederek bazı şeyleri yapmaya çalışıyor. Bu da Avrupa'yı zayıf halka durumuna düşürüyor. O bakımdan tamamen çökmüş bir sistemle karşı karşıyayız. Şu anda dışarıda yürütülmekte olan operasyonlar biraz işi idare ediyor. Hani Avrupa'nın birlik halinde kalmasını sağlıyor. Yoksa aslında Avrupa birliği dağılmış durumda, Shengen vizesi de tamamıyla çökmüş durumda. O bakımdan biz dünya sisteminin sürdürebilir olmadığını düşünüyoruz.
İSLAM ÂLEMİ ÜLKELERİ KENDİ GELECEKLERİNİ TAYİN EDECEKLERDİR
Peki, bu durum İslam âlemini nasıl etkileyecek, sömürge dönemi bitecek mi?
Elbette bu durum İslam âlemini olumlu etkileyecektir. İslam âlemi ülkeleri kendi geleceklerini tayin edeceklerdir. Avrupa'nın, dünya sisteminin bu konuda yapacağı pek bir şey kalmamıştır. Onun artık eski sistemini icra etme durumu kalmamıştır, örümcek evi gibi bir sistemdir bu ve artık çökmeye başlamıştır. Biz yakın gelecekten çok şey bekleyebiliriz.
Fransa'da hayat felç
Fransa'nın en büyük işçi sendikaları konfederasyonu CGT, ülkede bulunan 19 nükleer santral ve enerji sektöründe de ucu açık grev kararı alındığını açıkladı. CGT'den yapılan duyuruda, enerji sektörü çalışanlarına, hükümet binaları ve işverenler örgütü MEDEF'e ait binaların elektrik ve gazının kesilmesi çağrısı yapıldı. Öte yandan yasa tasarısı protestoları kapsamında Fransa Ulusal Demiryolları (SNCF), çarşamba gecesinden itibaren süresiz greve çıktı. Grev nedeniyle şehirlerarası ulaşımda ve bazı banliyö seferlerinde yüzde 50 aksama yaşanıyor. Grevden İsviçre, Almanya, İtalya ve İspanya seferi yapan trenler de etkileniyor. Sivil havacılık sektöründeki sendikalar da 2-5 Haziran'da büyük bir grev yapacak. Paris ve çevresindeki toplu taşımadan sorumlu RATP'de de 2 Haziran'da gece 03.00 itibarıyla süresiz grev başlayacak.
BENZİN İSTASYONLARINDA UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU
Rafinerilerdeki eylemler nedeniyle ülkenin birçok kentinde benzin bulmak çileye dönüşmüş durumda. Ülkede binlerce benzin istasyonu kapalı konuma geçerken açık olan istasyon önlerinde bekleyen araç sahipleri ise uzun kuyruklar oluşturuyor. Ülkedeki rafinerilerde süren grevler nedeniyle, Fransa sivil havacılık yetkilileri geçen hafta uçaklara, depolarını yurt dışında doldurmaları tavsiyesinde bulunmuştu.
TASARI 8 HAZİRAN'DA SENATO'YA GELECEK
Tartışmalara neden olan yasa tasarısının onaylanması halinde, günlük azami 10 saatlik çalışma süresi 12 saate çıkarılacak, iş sözleşmesinde değişiklik yapmak isteyen çalışanlar işten atılabilecek, yarı zamanlı çalışanların haftalık 24 saat olan asgari çalışma süresi düşürülecek, fazla mesailerde daha az ödeme yapılabilecek. Sendikalar ve işçi örgütleri, hükümetin tasarıyı geri çekmesini, aksi halde geri adım atmayacaklarını söylüyor. Tasarı 8 Haziran'da Senato'ya gelecek. Sendikalar, bu süreye kadar hükümete baskı yapmayı planlıyor.
ABD'DEN FRANSA'YA GİTMEYİN UYARISI
ABD Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı bir açıklamada, bu yaz Avrupa'ya seyahat edecek vatandaşlarını terör saldırıları ihtimaline karşı uyardı. Açıklamada, Euro 2016 Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapacak Fransa'nın terör saldırılarına hedef olabileceği uyarısı yapılarak, ABD vatandaşlarına turnuva tarihlerinde bu ülkeye seyahat etmemeleri tavsiyesinde bulunuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.