Gaziantep Kalesi görkemiyle hayran bırakıyor
Gaziantep’in en önemli simgelerinden biri olan ve içerisinde barındırdığı tarihi eserlerle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep Kalesi, gündüzleri yanı sıra özellikle gece görkemiyle de görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Gaziantep'in merkezindeki bir tepeye kurulmuş olan kale, geceleri aydınlatıldığı zaman farklı bir güzelliği ile görenleri adeta büyülüyor. Gaziantep Kalesi’nde yapılan ışıklandırma çalışması dikkat çekerken, kale için yapılan ışıklandırma sistemi kentte yaşayanlar tarafından büyük beğeni aldı.
Gaziantep Kalesi ‘Antep Savunmasına’ şahitlik ediyor
Gaziantep Kalesi Türkiye’de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden biri olma özelliğini taşırken, kale gerek ihtişamı ve heybetiyle ve gerekse bir sır gibi gizlediği tarihiyle özellikle ‘Antep Savunmasına’ şahitlik ediyor.
Işıklandırma sistemi kaleye ayrı bir güzellik katıyor
Gaziantep Kalesi’nin ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Kale, tarih boyunca birçok kez restore edilirken, son olarak yapılan restorasyon çalışması ile birlikte kale etrafında yapılan ışıklandırma sistemi kaleye ayrı bir güzellik katıyor.
Kale içerisinde bulunan meydanlar renkli bitki örtüleri ve aydınlatmalarla birlikte tarihe farklı bir bakış açısı katarken, Kale “Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi” olarak da kullanılmaktadır.
Kültür ve ticaret merkezi Gaziantep
Gaziantep, Kahramanmaraş'tan Halep'e, Birecik'ten Akdeniz kıyılarına ve Diyarbakır'dan İskenderun'a giden ana yollar üzerinde bulunduğundan dolayı her dönemin kültür ve ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur.
Hz. Ukkaşe (r.a) türbesinin Gaziantep’te olması ayrı bir önem taşımaktadır
İslamiyet'in buralardan Anadolu'ya yayılmış olması ve Hz. Muhammed'in Peygamberlik mührünü görüp öpen ve O'nun vahiy katiplerinden olan Hz. Ukkaşe'nin türbesinin Nurdağı ilçesinin Durmuşlar köyü yakınlarındaki bir tepenin üzerinde bulunması Gaziantep için ayrı bir önem taşımaktadır.
Hz. Ömer (r.a) zamanında İslamiyet'in Arap yarımadası dışına yayılması için sürdürülen mücadeleler esnasında, İslam ordusu, Gaziantep yöresi ile Hatay'ı Bizanslılar'dan alırken, böylece 639 yılında yöre halkının Müslümanlığı kabul ettiği rivayet ediliyor.
Hemen ardından kansız ve savaşsız Suriye ve Antakya yöresi de İslam kuvvetlerinin eline geçerek vergiye bağlandığı ve Gaziantep'in ünlü Ömeriye Cami’side o dönemde fethin sembolü olarak yapılmıştır. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.