Abdulhalim SEÇKİN
Gazze’de düşman siyonist ise Irak’ta emperyalistlerdir
israil siyonisti, Hamas ve El Fetih’in birlik hükümeti kurmasının ardından Filistin’de birliğin sağlanmasını engellemek amacıyla Gazze’ye saldırı başlattı. Saldırılar yer yer devam ediyor. Kısa süreli ateşkesler yapılsa da bu isaril’in nefes alması ve uluslararası arenada siyasi puan kazanmak amacıyladır.
isarail’in saldırıları neticesinde 1900 küsur kişi şehit edildi, yaklaşık on bin kişi yaralandı. 220 bin kişi ise abluka ve ambargo altında yaşadıkları topraklarda bu sefer de mülteci konumuna düştüler.
Evler, okullar, camiler, iş yerleri, elektrik santrali, su arıtma tesisleri, yer altı şebekeleri yerle bir edildi. Her şey yıkıntıların altında kaldı. Yıkıntıların altından hala cenazeler çıkarılıyor. Bin bir zorlukla oluşturulan imar, her şey yerle bir edildi.
Doğrusu siyonizmin bu caniliğine akıl sırrı ermiyor. Siyonizm yeni yerleri işgal etme ve kendi halkının refah seviyesini yükseltme uğruna Gazze halkına soykırım yaşatıyor.
Filistin’de siyonizm, Irak’ta ise emperyalizm böl, parçala, yut yöntemini uyguluyor.
Filistin siyonist israil tarafından Batı Şeria ve Gazze diye ikiye bölündü. Bu şekilde Filistin’in birliği dağıtıldı. Gücü bölündü. Siyonizm için daha rahat mücadele edilebilecek hale geldi.
Irak ise şu anda üçe bölünmüş durumda. Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi, Şii Yönetim ve İŞİD’in elindeki Sünni Bölgesi. Bölüp parçalanmış, güçsüzleştirilmiş, kendi içinde çatışan bir Irak emperyalizmin işine geliyor. Halk, mezhep faktörü üzerinden çatıştırılıyor. Yer yer ırk faktörü de devreye giriyor. İnsanlar sürekli öldürtülüyor/öldürülüyor. Yapılan bombalı saldırıların hiçbirinin faili yakalanamıyor. Bunların kimisi de intihar saldırısı. Sürekli ölen/öldürülen ise halk oluyor.
Öldürülenlerin sayısını takip etmek bile zor. Yüz binlerin üstünde de mülteci var. İnsanlar evlerini, bağ ve bahçelerini terk ediyor.
Filistin de düşman belli ve apaçık. Eksik olan bir şey, Batı Şeria halkının Gazze halkı kadar mücadele etmemesi, mücadeleden geri durmasıdır. Bazen de hata edip düşmanı kardeşlerinin içinde Gazze’de aramasıdır. Esasında Filistin’de de Irakta da hatta dünyanın bütün topraklarında, akan Müslüman kanında siyonizm ve emperyalizmin parmağı vardır.
Düşman, Gazze’de de Batı Şeria’da da siyonist israil’dir. Irakta düşman Şiiler için Sünniler, Sünniler içinse Şiiler değildir/olmamalıdır. Bir tek düşman vardır. O da Amerika ve müttefiklerinden oluşan emperyalistlerdir. Halk birbirine silah doğrultmak yerine, silahlarının namlularını emperyalistlere çevirmelidir.
Hiç kimse, kesinlikle Müslüman kardeşinin kanını dökmemelidir. Bunu yapıyorsa vazgeçmelidir. Hiçbir şekilde bir Müslüman’ın kanının dökülmesi helal olmaz/olamaz.
Burada Filistin’de veya Irak’ta yaşayan Müslümanlara iş düştüğü gibi bütün dünya Müslümanlarına iş düşmektedir. Filistin’e her türlü, Irak’a ise insani yardım kesilmemelidir. Irak’ta etnik kimlik gözetilmeksizin, göç edenlerin Müslüman, Hıristiyan veya Ezidi olmasına bakılmaksızın insani bir vazife gereği yardım edilmelidir.
Gazze’ye israil’in saldırıları hafifleyince dünya Müslümanları da tepkilerine son veriyorlar. Tepkiler yardıma dönüşmeli, yaralılar tedavi edilmeli, Gazze yeniden imar hale getirmelidir. Yardım kampanyaları o kadar güçlü olmalı ki yerin üstündeki bir Gazze ile beraber yerin altına da ikinci bir Gazze inşa edilebilsin. israil siyonisti tünelleri imha ediyorsa karşılığında bir yerine üç tünel inşa edebilecek kadar yardımlar güçlü olmalıdır. Ki siyonist artık vurmaktan ve yıkmaktan vazgeçsin.
Müslümanların mukavemet ve birliğine karşı pes etsin.
Tekrar ifade etmek gerekirse, Gazze’de düşman apaçık belli. Ancak Irak’taki düşman hedefi şaşmış vaziyette. Bu hedef düzeltilmelidir. Bu konuda tüm Müslümanlara, İslami basın yayına ve âlimlere iş düşmektedir. Düşman Müslüman değildir. Düşman Şii için Sünni, Sünni için ise Şii değildir. Tek bir düşman vardır. O da emperyalistlerdir.
Düşman iyi tanınıp, tanıtılırsa, Allah’tan ümit ederim ki o zaman Irak’ta Müslümanların karşılıklı mücadelesi durur. Karşılıklı kin ve öfke emperyalizme yönelir. Bu şekilde Irak’ta ki petrol ve yer altı kaynakları emperyalistler tarafından sömürülmez. O zaman Irak’taki her bir fert refah içinde yaşar, İnşallah.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.