M. Ali DOYAR
Gençliğin önündeki sorunlar
Allah'ın adıyla
Gençlik, insanın en verimli dönemidir. Çünkü insanın en dinamik ve en enerjik olduğu dönemdir. Bununla birlikte en riskli dönem de yine gençlik dönemidir. Çünkü gençlik dönemi; geleceğe yönelik hayallerin, hırsın ve şehvetin en yoğun olduğu ve duyguların akla galebe çaldığı dönemdir. Bu dönemde, kimlik ve kişilik arayışları yoğunluk kazanır. Onun için bu dönemde gel-gitler ve zikzaklar çok olur.
Bu yüzden gençlik dönemi çok önemlidir. İyi değerlendirilmezse insan hayatının en verimli dönemi heba edilmiş olur. Bu açıdan bakıldığında, gençliğin önünde duran bazı hususlar vardır ki üzerinde durulmaz, dikkat edilmez ve gerekli tedbirler alınmazsa menfi etkiler meydana gelir ve sorunlar oluşur. Burada bu sorunlardan dört tanesine işaret edeceğiz ki bunlar;
-Eğitim
-Yakın çevre (Arkadaş grubu)
-Toplumdaki ahlaki çöküntü
-Kitle iletişim araçları olarak sıralanabilir.
Eğitimden kasıt şudur: Allah'ı inkar edip maddeyi esas alan materyalist felsefeye dayalı bir eğitim, gençliği inanç ve anlayış açısından hayatın hakikatlerinden koparır. Böyle bir eğitim, maddi dünya görüşü ve buna dayalı hayata bakış açısı verir ki gençliğin yaşantısı da buna göre şekil alır. Bu durumdaki bir genç, inancıyla, anlayışıyla ve yaşantısıyla İslami değerlerden kopuk olur.
Bu nedenle ailelere bu konuda önemli vazifeler düşmektedir. Çocuklarının eğitimleriyle yakından ilgilenmeleri, okulda aldıkları eğitimi takip etmekle birlikte her şeyi okula bırakmayıp İslami ilim ve kültürü vermeye çalışmaları, buna imkanı olmayanların çevrelerindeki ilim sahibi şahsiyetlerden istifade etmeye çalışmaları gerekmektedir.
Gençlik için yakın çevre, özellikle de arkadaş grubu çok önemlidir. Bir hadiste buyurulduğu gibi; “Kişi, dostunun (arkadaşının) dini üzeredir. O halde kiminle dostluk kurduğunuza dikkat edin”.
Aileler bu konuda çok duyarlı ve dikkatli olmalıdırlar. Çocuklarının kimlerle gezdiğini ve kimlerle arkadaşlık yaptığını bilmeli ve yakından takip etmelidirler. Çocuklarının içine girdiği arkadaş grubunun inanç, anlayış ve yaşantısı nasılsa, çocuklarının da öyle olduğunu/olacağını bilerek hareket etmelidirler.
Toplumdaki ahlaki çöküntü malum, hepimizi derinden üzüyor. Bunun en büyük kurbanları da gençlerdir. Bu ahlaki çöküntülerin başında, fuhuş ve uyuşturucu gelmektedir. Ne yazıktır ki ilkokul seviyesine kadar inmiş. Gençlerin buna bulaşmasında, yakın çevre ve arkadaş grubu en büyük faktördür.
Bu konuda da ailelere büyük vazifeler düşmektedir. Çocuklarının dışarıdaki hareketliliğini kontrol altına almaları gerekir. Çocuğun okuldaki ve mahalledeki çevresini tanımalı, kötü kişilerle arkadaşlık yapmalarına engel olmalıdırlar. Akraba, komşu ve tanıdıklar vasıtasıyla çocuklarının iyi arkadaşlar edinmesine çalışmalıdırlar.
Kitle iletişim araçları her ne kadar günlük hayatımızı kolaylaştırıyor ve birçok ihtiyacımızı karşılıyorsa da bilhassa gençliği tehdit eden ahlak dışı her türlü kötülüğün de vasıtası haline gelmiş. Dikkat edilmez ve kontrollü kullanılmazsa, gençler bunlar üzerinden her türlü kötülüğe bulaşabilirler. Ailelerin bu konuda dikkatli ve duyarlı hareket etmeleri, çocuklarının kullandıkları telefon ve bilgisayarları gözetim altında tutmaları, çocuklarını bu konuda eğitmeleri ve yönlendirmeleri gerekir.
Unutmayalım ki gençler bizim geleceğimizdir. Bunlar hakkında ne kadar dikkatli ve duyarlı olursak geleceğimizi o denli titiz inşa etmiş oluruz. Bunları ne kadar iyi yetiştirirsek geleceğimizi o denli sağlam inşa ederiz.
O halde gençlerimize sahip çıkalım, onları her türlü kötülüklerden ve kötülerden uzak tutalım. Onlara İslami bilinç verelim ki hem bu dünyada faydalı insanlar olsunlar hem de ahiretleri heba olmasın.
Allah'a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.