Gereksiz endişelerimiz

Sosyal yaşantımızdaki en önemli problemlerden biri geleceği bilmek için gereksiz çaba harcamaktır. Bazen düşünsel dünyamızda daha ileri giderek asli görevlerimizden uzaklaşabiliyoruz. Bu bağlamda hevesimiz, merak ettiklerimiz bizleri doğrularımızdan uzaklaştırıp hüsrana uğratabiliyor. Mevlana'nın Mesnevi'sinden bir hikâyeyle konumuzu örneklendirelim:

Bir gün adamın biri Musa, Peygambere geldi.

Ya Musa ne olur dua et de ben hayvanların dilinden anlayayım ve bundan kendime hisseler çıkarak daha iyi bir insan olayım, dedi.

Hz. Musa: “Kendi işlerinle uğraş! Kaldıramayacağın yükün altına girme. Bu halin senin için daha hayırlıdır.” dedi.

Adam dinlemedi ısrar etti. “Ya Musa ne olur hiç değilse kapımda yatan köpekle horozun dilini anlayayım.” dedi.

Adamın ısrarı karşısında Musa (as) her ne kadar bundan vazgeçmesi için uğraştıysa da adam ısrar etti. Bunun üzerine Hz. Musa bu konuda onun için duada bulundu. Adam sevinerek evine döndü. Ertesi sabah hizmetçisi evin avlusunda sofrayı kurarken bir parça ekmek fırlayıp düştü. Horoz koşarak bunu kaptı. Köpek onun davranışına kızdı: “Be horoz bu yaptığın doğru mu? Sen buğday da yiyebilirsin arpa da mısır da yiyebilirsin başka küçük taneleri de. Bense bu kapıda ekmekten başka bir şey yeme imkânına sahip değilim. Neden benim rızkımı kapıyorsun?” dedi.

Horoz cevap verdi: “Haklısın, fakat hiç tasalanma! Yarın bizim ev sahibimizin eşeği ölecek böylece karnını iyice doyurursun.” dedi.

Bunu duyan adam hemen eşeği pazara götürerek sattı. Ertesi sabah da bakalım köpekle horoz ne konuşacaklar diye onları dinlemeye başladı. Köpek horoza sitem ediyordu:

“Ya hu horoz kardeş hani eşek ölecekti, biz de karnımızı doyuracaktık ne oldu?” diyordu.

Horoz: “Eşek ölmesine öldü lakin başka yerde. Çünkü sahibimiz onu sattı. Fakat sen hiç merak etme yarın at ölecek o zaman daha büyük ziyafete konacaksın” dedi. Bunu duyan adam ahıra koştu atı aldığı gibi pazara götürüp sattı. Böylece zarardan kurtuldum diye düşünüyordu. Ertesi sabah köpek yine horoza kızıyordu: “bu sefer de dediğin çıkmadı yoksa sen de mi yalana başladın?” dedi.

Horoz: “Hayır ben yalan söylemedim. At ölecekti lakin sahibimiz onu da sattı. Fakat merak etme yarın onun çok değerli hizmetçisi ölecek o zaman onun hayrına yemekler verilecek hepimiz doyacağız.” dedi. Bunu duyan adam hiç vakit kaybetmeden hizmetçisini de götürüp sattı. Adam böylece pek çok zarardan kurtuldum diye düşünerek sevindi.

Köpek bu defa çok kızgındı: “Yalancı horoz.” diyordu.

Horoz: “Ben yalancı değilim ve yalan söylemem çünkü sahibimiz onu sattı. Fakat hiç iyi etmedi çünkü bu sefer sıra kendisine geldi. Zira ilkin kaza bela eşeğe gelecek böylece sahibimiz kurtulmuş olacaktı. Eşeği satınca onun yerine ata geldi. Atı da satınca hizmetçiye geldi. Hizmetçiyi de sattığı için bela ona gelecek. Yarın sahibimiz ölecek bu sayede hepimiz doyacağız.” dedi.

Bunu duyan adam ah etti vah etti başını yerlere vurdu ama iş işten geçmişti.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.