Sadullah AYDIN
Gün, Muhammed`e Kurban Olma Günüdür!
Ben filmin fragmanını izlemedim, ama izleyenlerin yazdıklarını okuyunca kalbimin üzerine korkunç bir ağırlık çöktü. Dehşete kapıldım. O an ölmek geldi içimden. Utançtan titredim. Müslümanların, ümmetin içine düştüğü korkunç zilleti ilk defa tüm benliğimle hissettim. İslam’a, Kur’an’a, aziz Peygambere yönelik iğrenç saldırılar, hakaretler yeni değil; şeytani güçlerin planlı bir projesi bu… Lakin ilk defa küstahlıkta bu kadar ileri gidiyorlar. Eğer Müslümanlar bütün varlıklarıyla ve ne pahasına olursa olsun Peygamberlerine sahip çıkmazlarsa saldırı ve alçaklıklarını sınırsız bir hale getirecekler. O zaman Müslümanların hiçbir kutsalı güvende olmayacaktır. Onların da istediği bu… Müslümanları kutsalsız bırakmak, değersizleştirmek. Böylece dünyada en hızlı yayılan din olan İslam’ın önünü kesmiş olacaklar, onu etkisiz hale getirecekler.
Türkiye’de güç ve iktidarı ellerinde bulunduran kimi sözde dindar çevreler derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar. Dünyevi kazanımları ellerinden kaçırmamak için her türlü aşağılanmaya razılar. Yeri gelince kameralar karşısında Peygamber aşkı(!) için hüngür hüngür ağlayan bu insanlar uluslararası emperyalizmin iğrenç saldırısını küçük gösterip geçiştirmek için hummalı bir gayret içindeler.
Bir düşünün, internet aracılığıyla her gün milyonlarca insanın tekrar tekrar izlediği ve ruhumuzun kendisine feda olduğu Efendimize yönelik her tür iğrençliğin sergilendiği bu rezil film bir avuç kendini bilmezin işi olabilir mi?
Aziz Peygamberleri için feryad-u figan ederek meydanlara dökülen, işbirlikçi hainlerin kurşunlarıyla yaralanıp şehit olan, canlarını ve mallarını Muhammed Mustafa’nın sevdası uğruna hiçe sayan Müslümanları provokatörlükle, bağnazlıkla, cahillikle, medeni olmamakla suçlayan tatlı su Müslümanları, size soruyorum? Ellerine verilen imkânlarla mü’min halkı uysal ve zelil koyunlara çevirmek isteyen medeni ve uygar Müslümanlar size soruyorum? On yıllardır Müslümanların kutsallarına yönelik, planlı, organizeli saldırıları her defasında hoşgörü ve diyalogla savmaya çalışan hoşgörücü Müslümanlar size soruyorum? Ülkeleri işgal edilen, şehirleri yakılıp yıkılan, topluca kıyımdan geçirilip ırzları ayaklar altında çiğnenen mazlum Müslümanların acılarını dudak bükerek izleyip, elçi kılıklı Amerikan ajanları içinse gözyaşı döküp kınama mesajları yayınlayan büyük, çok büyük kanaat önderleri, hoca efendiler, size soruyorum? Evet, size soruyorum?..
Neden hep hoşgörülü olması gerekenler bizler oluyoruz? Neden hep sabırlı olmaları gerekenler bizler oluyoruz? Neden hep aşağılanan bizler oluyoruz? Neden provokatörlükle suçlananlar, saldırganlar değil de saldırıya uğrayanlar oluyor?
Eğer bu aşağılık saldırılar bir avuç kendini bilmez sapığın işiyse neden Amerika hükümeti buna dur demez? Neden Amerika ve Avrupa ülkeleri bu iğrençlikleri önlemez, suçluları cezalandırmazlar?
Siz bu saldırıların bir avuç psikopatın işi olduğuna gerçekten emin misiniz? Buna inanıyor musunuz?
Siz de biliyorsunuz ki bu alçakça saldırılar barbar Batının, Amerika, İsrail ve Avrupa’nın İslam Ümmetine yönelik kişiliksizleştirme, aşağılama ve ötekileştirme projelerinin birer yansımalarıdır. Bu iğrençliklerin arkasında bizzat Amerika ve Batı devletleri vardır.
Amerika dışişleri bakanı bayan, filmin yayınlanmasına neden engel olmuyorsunuz sorusuna; ‘Biz fikir özgürlüğünü engelleyemeyiz!’ diyor. Ona göre İslam’ın aziz Peygamberine en iğrenç saldırılarda bulunmak, iki milyar Müslüman’ın kutsallarını aşağılamak, Kur’an’la alay etmek, Efendimizin temiz eşlerine haşa fahişe demek, Kainatın efendisini pornocu ilan etmek fikir özgürlüğü…
Ey aşağılık batıyla flört eden diyalogcu Müslüman, sen Amerika’da fikir özgürlüğü diye İsrail’e küfredebilir misin? Yahudi düşmanlığı yapabilir misin? Veya Beyaz Saray’ın önünde Obama’ya hakaret edebilir misin? Hayır… Hemen seni alıp hapse tıkarlar.
Batı ve Amerika İslam diniyle büyük bir savaşa tutuşmuş bulunmaktadır. Asıl hedefleri İslam dinini, İslam uygarlığını tamamıyla yenilgiye uğratmak, İslam ümmetini köleleştirmektir. Bu savaşı kazanmak için saldırganlıkta ve alçaklıkta hiçbir sınır tanımıyorlar.
Biz Müslümanlar, bütün gücümüzle dinimize, Peygamberimize sahip çıkmalı, gerektiği zaman bu uğurda canımızı ve malımız feda etmekten çekinmemeliyiz.
Haydi, Türkiye’nin Müslümanları, Kürdistan’ın Müslümanları! Gün Peygamber sevdamızı ilan etme günüdür! Gün Peygamber sevgimizi ispat etme günüdür! Gün meydanlara dökülüp:
‘Canımız, ruhumuz sana feda olsun ya Resulullah!’ diye haykırma günüdür!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.