Günümüz yerel ve küresel insan profili beklentisi manadan koparılmış, ruhi derinlikten yoksun maddi bir zemin üzerine işlenmektedir. İnsanların çoğu da haz, hız ve heva endeksli düşündükleri için bu profile uygun davranmaktadır. Neredeyse “menfaat çatışması, çıkar ilişkileri, tavan yapan ahlaksızlık, zalimin mazluma nefes aldırmaması ve beşeri “izm”lerin medet görülmesi” manevi yönden kirlenen bu insanların göstergesi olmuştur.

Hayatı ve nesli ifsad eden korkunç eylemler; adaletsizlik, hırsızlık, rüşvet, faiz, hadsizlik, şehevi azgınlık, stres, intihar gibi akla zeval gelişmeler ruhen yıpranmış bu beşerin tablosudur.

ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güç ve para baronlarının dünya patronluğuna soyunması, yeraltı zenginliğine sahip İslam ülkelerinin “maraba” aşağılaması içinde sömürülmesi, demokrasi aldatması içinde mazlum coğrafyaların bir bir işgal edilmesi, manevi dinamiklerle mücadele alanına atılmış hak sevdalısı cemaat ve oluşumlara tahammül edemeyen laik ve ukela bir zihniyet aslında vicdanen çökmüş insanların resmidir.

Oysa manevi kirliliği temizleyecek bir öz, ruhi yıpranmışlığı tedavi edecek bir derman, merhametten yoksun vicdanları diriltecek bir nefes tüm zamanlarda insanlığa bir davetçi nidasıyla seslenmektedir. Bu ses ve nida Muhammedi bir sevgidir. Bu sevgi cezbeden bir içtenlik, bir sıcaklık ve bir kuşatıcılık ile insanlığı hakka ve hakikate çağırmaktadır.

“Nitekim biz size ayetlerimizi okuyacak, sizi kötülüklerden arıtacak, size kitabı ve hikmeti ve bilmediklerinizi bildirecek, aranızdan bir peygamber gönderdik.” (Bakara: 151)

Öyle ki bu davet ve çağırış ile biz şunu bütün benliğimizle hissetmeli ve kabul etmeliyiz:

Biz birer modeliz, o halde modelistimiz Allah'tır.

Biz birer makineyiz, o zaman mucidimiz Allah'tır.

Biz birer eseriz, öyleyse müessirimiz Allah'tır.

Biz birer mahlûkuz, nitekim halıkımız Allah'tır.

Biz birer abd'ız, bilelim ki mabudumuz Allah'tır.

Biz birer mektubuz, unutmayın kâtibimiz Allah'tır.

Biz beden, akıl, kalp hasselerine rağmen aciz ve muhtacız; hatırlayalım ki aczimize kuvvet veren, ihtiyaçlarımızı gideren Allah'tır.

Dünyamıza ve hayatın huzuruna, ahiretimize ve ebediyetin mutluluğuna Allah'tan başka kim garanti olabilir.

“Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulü'nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab Suresi, 21)

Hem dünyamıza, hem de ahiretimize dönen bir yüzü vardır, bu mübarek örnekliğin. Bu mübarek önderlik, bize dünya ve ahiretin yollarını kolaylaştıracak bir kapsamdadır.

Bu önderlik kapsamında Hazret-i Muhammed aleyhisselam, iyi bir yönetici, birikimli bir eğitimci, şefkatli bir baba, merhametli bir akraba, gözetleyici bir komşu, toparlayıcı bir akıl, emin bir arkadaş olarak dünya hayatının imar ve barışında bir örnektir

Bu önderlik kapsamında Hazret-i Muhammed aleyhisselam, ilahi nimete şükrün sembolü, sıkıntı ve zorluklara sabrın remzi, Allah'a ibadette kâmil bir kılavuz, ihlâs ve ihsanla güzelleşen amellerin sahibi, zikir ve duayla paklaşan bir kalbin adı, aşk ve muhabbetle Allah'a tutkun bir gönlün mahmudu olarak ahiret yaşamının ebedi mamurluğunda bir kemal öncüdür.

Örneği ve öncüsü Muhammed aleyhisselam olan bir gündem, hiçbir gündemin gölgesinde ve etkisinde kalmaz. Gündemimiz asıl olmalı ki yapay gündemler bizi sarsmasın!