M. Müfit YARAY

M. Müfit YARAY

Gündem kirli, suçlu kim

 Türkiye ve dünya gündemi kirli ve kanlı. Ortalık insanlık kostümü giymiş vahşi canavarlarla dolu. Bizimle beraber yaşıyorlar, oturuyorlar ve kalkıyorlar. İnsan rolünü o kadar mükemmel oynuyorlar ki sadece baş gözüyle bakarak onları tanımak mümkün değil. Amerika'da 3 Müslümanı vahşice katleden Stephen Hicks ile Özgecan'ın katili Suphi Altındöken bu canavarların son örnekleri. Hakiki insanların kanını donduran, vicdan sahiplerinin içini sızlatan bu canavarlar, maalesef ne ilk ne de son olacak.

Daha önce de ABD' de 30'dan fazla genç kadını sopayla döverek, veya boğarak öldüren, tecavüz edip, bedenlerini dilim dilim pişirip yiyen Tedy Bundy, Güney Amerika'da 300 çocuğa tecavüz edip bir toplu mezara gömen Pedro Lopez, 100'den fazla cinayet işleyen, öldürdüğü kurbanların etini yiyen Albert Fish, ve Ukrayna doğumlu 53 kesinleşen cinayet işleyen Sovyet Andry, çirkin yüzlerini ortaya çıkarmışlardı.

Örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Ama açıkça söylemek gerekirse, eski ve yeni tüm olaylarda esas suçlu bu canavarları yetiştiren sistemler ve batı kültürü. Batı kültürü ve sistemleri maalesef canavar fertler ve toplumlar yetiştiriyor. Gece gündüz TV kanallarındaki dizi ve programlarda, okullarda, sınıflarda bir numaralı gündem sadece şehvet ve bir kadını nasıl kandırıp ele geçirecekleri. Genç erkekler adeta bir şehvet makinesine dönüştürülmüş. Bir kadına baktıkları zaman kadında, kendi Annelerini, bacılarını teyzelerini halalarını görmüyorlar, saygı ve sevgi göstermiyorlar. Sadece şehvetle bakıyorlar ve elde etmek istiyorlar. Yol ve yöntem onlar için hiç önemli değil. Elde edebilen ediyor, hangi yolla olursa olsun. Kandırarak, baştan çıkararak, daha iyi bir gelecek vaad ederek, aşk yalanlarıyla veya en kötüsü son örnekte olduğu gibi, zorla, elini kolunu keserek, vücudunu yakarak.

Şimdi sormak istiyorum: Allah aşkına kim suçlu burada? Elbette katiller birinci derecede suçlular ve cezalarını en ağır şekilde çekmelidirler. Öldürmenin cezası da öldürülmekten başka bir şey olamaz. Çünkü bundan başka, bin yıl ceza da verseniz ölenlerin yakınlarının kalbine su serpmez. Özgecan'ın annesinin, babasının bağrında yanan ateş, Özgecan'ın katilinin ölümünü görmedikçe dinmez.

Ama tüm bunlara rağmen sadece katillerin suçlu olduğunu iddia etmek tam bir kolaycılık olur. Şimdi elimizi vicdanımıza koyarak kendimize soralım: İlk önce sistemin çarklarına yani yönetimine sahip olan ve günlerdir TV ekranlarından Özgecan nutukları çeken hükümet yetkililerine soruyoruz. Katili suçlamakla vicdanınız rahatlıyor mu? Hiç kendinize bu olayda bizim bir suçumuz, eksiğimiz var mı diye düşünüyor musunuz? Yoksa sadece katili mi suçlu görüyorsunuz. Örneğin bu şehvetperest neslin ve toplumun ortaya çıkmasında, en azında şu anda sürmesinde sizin hiç payınız yok mu? Bu ve benzeri cinayetleri önlemek ve kadınlarımızı kızlarımızı, gencecik erkeklerimizi bu bataklıktan kurtarmak adına ne yapıyorsunuz. Toplumları maddeten ilerletmek, onlara modern okullar, hastaneler, köprüler, havaalanları, metrolar vb. kurmak güzel şeyler. Bu konuda toplumun büyük kesimi olarak sizden memnunuz. Allah razı olsun. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın “Kurdun kaptığı kuzudan sorumlu” olduğu inancı – ki ben bu inancında samimi olduğuna inanıyorum – sadece maddi kayıplar için mi geçerli. Ya da şöyle sorayım: Evli bir kaç çocuk annesi gencecik bir kadının sebebi ne olursa olsun başka bir erkek tarafından kandırılıp götürülmesi ve bunun bu günkü kanunlarda suç bile olmaması, TV ve gazetelerde her gün bu tür olayların insanlığın en kutsal değerleri olan “aşk ve sevgi” adına adeta reklam yapılarak sunulması, acaba Özgecan cinayeti yanında daha önemsiz bir vahşet midir. Ve son bir soru; acaba siz bu memleketin hükümet sahipleri olarak yarın bu memlekette kuzu kostümü giymiş kurtlar tarafından kandırılan yoldan çıkarılan, ticari bir meta haline getirilen kadınlarımızın, kızlarımızın ve onları yüreği yanık, elleri bağlı, çaresizlik içinde seyreden Anne babaların, eş ve çocuların, kardeşlerin mağduriyetlerinin hesabını Allah'a(c.c) vereceğinize, verebileceğine inanıyor musunuz. Cenab-ı Hak Zilzal Suresi'n de “miskale zerrenin” dahi hesabını vereceğimizi ilan ederken ve birçoğumuz gece gündüz bu ayetleri namazlarda okurken, acaba siz bu memlekette işlenilen ve önünde hiçbir engel olmayan günde bilmem şu kadar zinanın hesabını miskale zerreden daha mı önemsiz görüyorsunuz. Peki böyle bir ortamda işlenilen Özgecan cinayetinden hala kendinize bir sorumluluk çıkarmayacak ve sadece katili mi suçlayacaksınız?

Aynı soruyu Özgecan'ın ailesi, öğretmenleri, arkadaşları yani kısaca hepimiz acaba nerede hatta ettik diyerek kendimize sormalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.