"Güvenlik soruşturmalarında terör örgütünün kayıtları referans alınıyor"
Güvenlik soruşturmalarını "terör örgütü" üyeliğinden cezaevinde bulunan kişilerin oluşturduğu kayıtların referans alındığını belirten Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Avukat Yusuf Tanrıseven, bu yanlıştan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Güvenlik soruşturmalarındaki yanlışlıklar ve keyfi uygulamalar ülkede toplumsal barışı tehdit ediyor. Gün geçtikçe mağdur sayısının arttığı güvenlik soruşturmalarından en çok etkilenenler ise bölge insanları. Suçun şahsiliğinin ihlal edildiği bu soruşturmalarda uzak bir yakını bile eğer kovuşturmaya uğramışsa şahsın mağdur edildiğini belirten Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Avukat Yusuf Tanrıseven, hükümete uyarılarda bulundu.
Güvenlik soruşturmalarında "terör örgütü" üyeliğinden cezaevinde bulunanların oluşturduğu kayıtların referans alındığını belirten Tanrıseven, daha fazla mağduriyet oluşturulmaması adına söz konusu kayıtların tamamen silinmesi gerektiğini vurguladı.
En çok karşılaştıkları sorunlardan birinin güvenlik soruşturmaları olduğuna işaret eden Tanrıseven, "Kişiler memuriyete alınmadan önce haklarında bir güvenlik soruşturması yapılır, bu eskiden de böyleydi. Aslında baktığımız zaman şu anda da değişen bir şey yok. Güvenlik soruşturmaları yapılırken birçok konuda kişinin sadece kendisiyle alakalı değil, annesi, babası, kardeşleri; hatta amca çocuklarına kadar araştırmalar yapılabiliyor." dedi.
"Alışkanlıklar halen devam ediyor"
Güvenlik soruşturmalarının kişiye yönelik yapılması gerektiğini vurgulayan Tanrıseven, "Eskiden de bu araştırmalar yapılırdı; ama şuna bakılırdı: Daha çok özel güvenlik gerektiren işlerde gizlilik dereceli işlere alınırken yakın çevresine bakılıp en sağlam kişi alınmaya çalışılırdı. Ama şu anda baktığımız zaman neredeyse temizlikçi bile alınırken uzak akrabalara kadar insanlara güvenlik soruşturmaları yapılıyor. Hatta bir kurumdan diğerine geçtiğiniz zaman bile hakkınızda güvenlik soruşturmaları yapılıyor ve yine aile efradınız araştırılıyor. Normalde mevzuat geçen senenin sonlarında değişti. Artık bir kurumdan diğer kuruma geçerken güvenlik soruşturması yapılması gerekmemesine rağmen şu an hâlâ kurumlar eski alışkanlıkla bunu yapmaya devam ediyor." diye konuştu.
"Kimse başkasının işlediği bir suçtan dolayı yargılanamaz"
Suç ve cezaların şahsi olduğunu aktaran Tanrıseven, şunları söyledi: "Kimse başkasının işlediği bir suçtan dolayı yargılanamaz. Ama maalesef şu anda güvenlik soruşturması adı altında insanların, akrabalarının yaptığı işlerden dolayı işlere girmesi engelleniyor. Hatta bırakın işlediği suçtan, işlediği iddia edilen suçlar, hatta bunu da bir kenara bırakın eğer bir defa gözaltına alınmışsanız o bile kayıtlarda duruyor ve bu önünüze engel olarak konuluyor. Bu hukuk devleti ilkesine yakışmıyor. Hukuk devleti ilkesinde suç ve cezalar şahsidir, herkes kendi yaptığından sorumlu olur, başkasının yaptığı bir fiilden dolayı size bir kusur atfedilemez."
"Bu düzeltilmesi gereken ciddi bir sorundur"
Güvenlik soruşturmalardaki kayıtların FETÖ üyeleri tarafından oluşturulduğunun altını çizen Tanrıseven, "Bir de şöyle bir sıkıntı var; bu güvenlik soruşturmasındaki kayıtların büyük bir çoğunluğu şu anda terör örgütü üyeliğinden cezaevinde olan veya yargılanan kişilerin tuttuğu kayıtlardan oluşuyor. O kayıtların da aslında doğruluğunun çok ciddi bir şekilde sorgulanması gereken bir şeydir. O kayıtların baştan başa gözden geçirilmesi, hatta silinip yeniden araştırılması gerekiyor. 20 yıl önce bir olaydan dolayı gözaltına alınmışsanız, ifade için dahi çağırılmışsanız o halen kayıtlarda duruyor ve bugün bir işe gireceğiniz zaman bu önünüze engel olarak çıkarılıyor. Bu düzeltilmesi gereken ciddi bir sorundur." ifadelerini kullandı.
"Araştırmalarda gelen bilgi bile araştırılmalıdır"
Güvenlik soruşturmalarının oluşturduğu mağduriyetlerin ivedilikle giderilmesi gerektiğini aktaran Tanrıseven, konuşmasına şöyle devam etti:
"Özellikle bizim bölgeye baktığınız zaman hem herkesin bir şekilde mahkemeden veya karakoldan geçtiğini biliyoruz. Bu açıdan bakarsak hiç kimsenin kolay kolay bir yere gelmemesi lazım. Bu tabi ciddi bir sıkıntıdır. Bu mağduriyetlerin artık giderilmesi lazım. Araştırmalarda gelen bilginin bile araştırılması gerekir. Çünkü gelen bilgilerin çoğu yalan yanlış bilgilerdir. Bunların da düzeltilmesi gerekiyor. Memuriyetlerde veya diğer işlerde kişinin şahsıyla ilgili bir araştırma yapılır, eğer memuriyete engel kesinleşmiş bir cezası yoksa o kişinin işe alınmasına engel olunmaması gerekiyor."
"Bölgemizde güvenlik soruşturmaları yapılırken iyice araştırma yapılmalı"
Güvenlik soruşturmasının yapılması gerektiğini, ancak bunun kapsamının daraltılıp bilgilerin bir daha gözden geçirilerek düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Tanruseven, "Sizin hakkınızda araştırma yapılıyor, hiç alakanız olmayan şeylerle suçlanabiliyorsunuz. İşin kötü yanı bundan haberiniz bile yok. Güvenlik soruşturmaları gizli olduğu için size ‘bunun için sizi almadık’ demiyorlar. Bu yüzden bunu mahkemeye taşıyamıyorsunuz. Kayıtlardan haberiniz olmadığı için doğruluğunu sorgulama şansınız da olmuyor. İşin daha kötü tarafı sorguladığınız zaman bu sefer ‘kayıt yok’ diyorlar. O kaydın arkasında durmuyorlar. Ama bu sizin bir yere gelmenize engel oluyor. Bu bizim bölgemizde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bölgemizde güvenlik soruşturmaları yapılırken iyice araştırma yapılması gerekiyor. Sadece rutin kayıtlarla yetinmemek gerekiyor." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.