Kürdistan'da 90’ları aratmayan cinayet ve infazların son örneğini Hakkari  Yüksekova'da sergileyen PKK, İrfan Atsız'ı önce tehdit edip, daha sonra katlettiği halde, cinayet büyük tepki alınca, yine klasik yöntemini kullanarak yalana başvurup eylemi yapmadığına dair bir açıklama yaptı!

PKK, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 12 Kasım’da evinden çıkarken, evin arka sokağında maskeli bir kişi tarafından kafasına 4 kurşun sıkılarak öldürülen Hacı İrfan Atsız olayı ile ilgili bir bildiri dağıttı. ANF’de yer alan habere göre, dün ilçe merkezi ve mahalle aralarında dağıtılan bildiride Adsız’ın katledilmesi ahlaksızlık ve vicdansızlık olarak değerlendirildi!

ÖLÜMÜYLE HERHANGİ BİR BAĞLANTILARI YOKMUŞ! (BİZDE İNANDIK!)

“Müslüman olan ve 60 yaşındaki bu insanın öldürülmesinin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. (Yaa! sakalını kesmesi için sanki adamı ölümle tehdit eden kendileri değilmiş gibi? EDİTÖR) Başta hareketimiz ve halkımız olarak Hacı İrfan’ın katil ve katillerinin bulunması için çalışmalar yürütülecektir” denilen bildirinin devamında;

“Hacı İrfan Atsız’ın ölümüyle herhangi bir bağlantımız yoktur. (Haşa! Siz hiç cinayet işleyecek adamlar mısınız? EDİTÖR) Gever’de son dönemlerde düşman baskısı artarak devam etmektedir. Bu cinayet de Kürt düşmanları tarafından yapılmıştır. (Burda kimsenin itirazı olamaz! PKK, zaten baştan beri Kürd halkının düşmanı oduğunu hep ispatlamıştır. Öldürdüğü 30 bin Kürt'ten bu belli olmuyor mu? EDİTÖR) 60 yaşındaki bir insanın vurulması ne ahlaki, ne de vicdanidir.” (Doğrudur! PKK'de ne zaman ahlak ve vicdan olmuştur ki? Yasinleri apartmanlardan atıp başlarını ezen, yakan, arabayla üstünde geçen, insanların vücuduna, gözlerine naylon akıtarak vahşice katleden PKK'lilerin ahlakı ve vicdanı olabilir mi? EDİTÖR)

SİVİLLERİN KATLEDİLMESİ ÖZEL SAVAŞ STRATEJİSİYMİŞ?

Son olarak Kürt illerinde işlenen cinayet ve infazlarla ilgili değerlendirmelerin de yer aldığı bildiride, “Çözüm sürecinde zorlanan hükümetin kullandığı dil ve yöntemlerle ne kadar küçüldüklerinin ifadesidir. Güvenlik güçleri, ajanlar ve işbirlikçiler (Kendilerini tarif ediyorlar! EDİTÖR) hariç sivil halkımıza yapılacak silahlı saldırıyı gerçekleştirenlerin yurtsever Gever halkı tarafından yakalanarak örgüte teslim edilmelidir” (Yine kendi içlerinden sahipsiz birilerini günah keçisi ilan edip infaz ederek gerçek katilleri saklayacakardır. Bakalım kime piyango vuracak! EDİTÖR) denilen bildiride, özellikle son zamanlarda sivillerin katledilmesi, halkın değerlerine saldırılması, ev ve iş yerlerine baskın düzenlenmesinin özel savaş stratejisinin bir parçası olduğu iddia edildi! (Bu arada kendileri halka saldırdığına göre özel savaş stratejisinin bir parçası olanda kendileri olduklarını zımnen kabul ediyorlar! EDİTÖR)

“AJAN VE İŞBİRLİKÇİ” YAFTASINA DEVAM!

Bildiride sivillere yönelik saldırılar ret edilirken, “güvenlik güçleri, ajanlar ve işbirlikçiler hariç” gibi zaten saldırılarda kullanılan etiketlenmelerin-yaftalanmaların tekrar edilmesi yeni saldırıların ve provokasyonların zeminini oluşturdu.  

“KONTROLSÜZ VE HALKA ZARAR VEREN HER TÜRLÜ EYLEM KONTRADIR”

(HALKA ZARAR VEREN KENDİ ÇETELERİ OLDUĞUNA GÖRE ASIL KONTRANIN KENDİLERİ OLDUĞUNU BÖYLECE İTİRAF EDİYORLAR! EDİTÖR)

Kontrolsüz ve halka zarar veren her türlü eylem ve serhildanı kontravari eylem olarak adlandıracakları, net ve kesin tavır alacakları da ifade edilen bildiride şunlara yer verildi: “Serhildanlar sırasında bazı grupların silah çıkarması provokasyona zemin sunmakta ve halkımız katliamla yüz yüze getirilmektedir. Bu tür ucuz kahramanlıktan vazgeçilmelidir!”

Bildirinin devamında, Hacı İrfan Atsız’ın ailesi ve Kürt halkına baş sağlığı dileklerinde de bulunulması ise, tam iki yüzlü bir tutum olarak mideleri bulandırdı!