Fransa’da yayın yapan Charlie Hebdo'ya yapılan saldırıdan sonra derginin son sayısında İslam peygamberine hakaret içerikli karikatürleri tekrar yayınlamasının ardından bütün İslam coğrafyasında tepkiler artarak devam ediyor.

HÜDA PAR GİK Üyesi Mehmet Mehdi Oğuz, İslam coğrafyasının 200 yılı aşkın bir süredir maddi ve manevi açıdan batının saldırısı altında olduğunu belirterek Hali hazırda İslam coğrafyasının bir bütün olarak kan ağladığını ve bunun asıl müsebbibinin de ABD, İsrail ve batı olduğunun net bir şekilde görüldüğünü söyledi.

Batının halen İslam'ı nereye koyacağını, Müslümanlarla nasıl diyalog kuracağını bilemediğini ifade eden Oğuz, "Batı Müslümanları öteki olarak görmeye devam ediyor. Oysaki İslam medeniyeti kurulduğu günden bugüne kadar kendisi dışında yaşayan birçok insana belli bir dine mensup şahıslara yaşam hakkı tanımıştır, bütün dinlere özgürlük tanımıştır ve bütün dinler, diller ve ırklar İslam sancağı altında tamamen mutlak bir adalet içerisinde varlıklarını sürdürmüş bugüne kadar gelmişlerdir." dedi.

Batı destekli birçok yayın kuruluşunun bugüne kadar İslami değerlere saldırdıklarını belirten Oğuz, "Bu karikatür olayı ilk değil yani batı destekli birçok yayın kuruluşunun bugüne kadar İslami değerlere İslam’ın peygamberine saldırılar yapıldığını biz görüyoruz. Temel amaç İslam medeniyetinin önüne set geçirmek, insanlık âleminin gözünde Müslümanları ve İslami değerleri kötülemektir. Bunun sistematik bir şekilde yapıldığını yani ferdi veya rastgele değil, batının kontrolünde olan medya kuruluşlarının bunu düzenli olarak yaptığı kanaatindeyiz’ ’ifadelerini kullandı.

"Hakaret fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez"

Evrensel ve insani değerlere bakıldığı zaman hakaretin fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğinin altını çizen Oğuz, “Hakaret, fikri olmayanların, aciz olanların, fikrine güvenmeyen kimselerin başvuracağı bir yöntemdir. Eğer siz bir fikri beğenmiyorsanız onun yanlışlığını iddia ediyorsanız onun yanlış olduğunu fikirlerinizle ortaya koyarsınız. Ama bir düşünceye bir fikre hakaret etmek o hakaret edenin acizliğini ve haksızlığını ortaya koymaktadır.” şeklinde konuştu.

Müslümanların bütün peygamberlere inandığını ve onlara saygı gösterdiğini ifade eden Oğuz, "Bu bizim inancımızın bir gereğidir. İslam, insanların inançlarına, kutsal saydığı şeylere hakaret etmeyi yasaklamış çünkü bununla kendisine yönelik bir hakaretin önüne geçmeyi amaçlamıştır. İslami değerler hiçbir peygambere, hiçbir inancın kutsallarına hakaret etmezken fahri kâinat olan Hz Muhammed'e (sav) hakaret edilmemesini istemesi de en temel hakkıdır.” diye konuştu.

“Cumhuriyet gazetesi İslamofobi oluşturma projesinin yerel uzantısıdır”

Cumhuriyet gazetesi ve benzeri gazeteleri, İslamofobi oluşturma, İslami değerleri kötü gösterme, Müslümanları dünyaya terörist gösterme projesinin yerel uzantıları olarak gördüğünü söyleyen Oğuz, Cumhuriyet gazetesi de bu batı medyasının uzantısı olarak bu işin içerisinde olduğunu dile getirdi.

Batının bu güne kadar özgürlüğü hep kendisi için istediğini vurgulayan Oğuz, "Kendi değerleri yargıları ölçüsünde özgürlükleri değerlendirmiştir. Kendisi dışındaki hiç kimseye özgürlük hakkı tanımamıştır bilakis bunları bir sömürü alanı olarak değerlendirmiştir. Kendi menfaat ve çıkarları için çok rahat bir şekilde insanları katletmiştir. İnsanların kanlarına girmiştir, fitne tohumları ekmiştir yeryüzünde. Dolayısıyla batının siyaseti de, düşüncesi de değerleri de ikiyüzlülük üzerine kurulmuştur.” ifadelerini kullandı.

“Fransız mallarının boykot edilmesi için bir kampanya başlatılması gerekir"

Fransa mallarının boykot edilmesi gerektiğini dile getiren Oğuz, “İslam ümmeti olarak kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız ve her şeyden önce birlik olmalıyız. Son günlerde sistematik olarak Avrupa’nın her tarafında Müslümanlara yönelik bir saldırı olduğunu görüyoruz ve bunun da aslında ileriye dönük bir plan olduğunu, Müslümanları kendi coğrafyalarında kuşatmaları yetmezmiş gibi diğer ülkelerde yaşayan Müslümanları topyekûn kuşatma üzere çizilmiş bir proje olduğunu çok iyi görmemiz lazım. Müslüman olmayan diğer milletlerden zulme karşı olanların da bu saldırılara karşı gelmesi lazım Müslümanlarla birlik içinde net tepki vermeleri lazım.  Müslümanların tepkisi; değerlerini daha iyi yaşayabilmeleri, peygamberlerini daha çok tanımaları, peygamberlerinin sünnetine sarılması şeklinde olmalı ve belki pratikte uygulanabilecek önemli bir yöntem olarak da bütün İslam âleminde Fransız mallarının boykot edilmesi için bir kampanya başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bunların her şeyi kendi maddi çıkarlarına feda ettiğini biz çok iyi biliyoruz. O yüzden onların can damarları olan maddiyat noktasında onlara bir darbe vurulması ve tepki gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi.  (Sedat Karatay - İLKHA)