Bingöl merkez Genç Caddesinde bulunan  saat kulesi önünde  bir araya gelen STK’ların oluşturduğu araç konvoyu   yapılan konuşmaların ardından Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gitmek üzere yola çıktı.

Araç konvoyunun hareketinden önce konuşan  İHH Bingöl Derneği başkanı Muhittin Gilli, Suriye ve Halep’teki katliamların altı yıldır devam ettiğini, Suriye’deki Müslümanların adeta unutulduğunu belirterek, “ Halep’te yaşanan katliamlar 15-20 gündür dünya gündemine ciddi manada daha yeni girdi. Orada bu savaş yıllardır devam ediyor. Halep’te son bir hastane vardı oda vuruldu. Şu an Halep’te hastane yok. Ölen ve yaralı olan insanları orada hastane olarak kullanılan yerlerin önüne koyarlar, çok az sayıda doktor var. Gerekli tedaviyi yapmak için alet ve ilaç yok. Ağır olan hastalara karışamıyorlar, kenara koyuyorlar. Durumu biraz daha hafif olan hastalara bakıyorlar. Ağır olanları ceset torbalarına koyuyorlar, ara sıra gelip bakarlar, ölmüşlerse götürüp defnederler, ölmemişlerse beklerler. Onlara müdahale edecek imkânları yok.” dedi.

“Bingöl’deki STK’larla beraber hareket ediyoruz”

Halep için yapılan çalışmaların karşılığını bulduğunu anlatan Gilli, “Son olarak Halep’te bir ateşkes sağlandı. Şükür ediyoruz tüm dünyada Halep duyarlılığı oluştu. ‘Halep’e yol açın’ diye, İHH öncülüğünde konvoylar oluşturuldu, Hatay iline doğru yol almaktadırlar. Yarın Hatay’da 4 bin kadar araç olacak inşallah. Biz de bugün Bingöl’den STK’larla beraber hareket edeceğiz. Yaklaşık yüz kişi olarak araçlarımızla konvoya katılmak üzere gideceğiz. Hatay Reyhanlı’da bir araya gelip basın açıklaması yapacağız. Toplanan yardımlar kardeşlerimize ulaştırılmak üzere Suriye’ye göndereceğiz. Yardım çalışmalarımız Bingöl’de devam ediyor. Bugün bir TIR’mız gidecek, geri dönüşümüzde iki TIR daha göndereceğiz. Allah insanlarımızdan razı olsun. Bu yıl Bingöl’de yardım olarak giden TIR sayımız 5 olacak. ” diye konuştu.

“Bugün bütün dünya önünde Halep kan ağlıyor”

Halep’te yaşanan insanlık dramına dikkat  çeken Özgür Der Bingöl Şube Başkanı Yusuf Boğatekin, İHH öncülüğünde başlatılan ‘Halep’e Yol Açın’ etkinliğini bütün Müslümanların önemsemesi gerektiğini belirterek, “Bugün bütün dünya önünde Halep kan ağlıyor. BM, AB ve diğer dünya ülkelerinden hiç birinden ses çıkmıyor. Onlar kendi yollarını sürdürüyorlar. Ama bugün İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer Müslümanların oluşturduğu birlik ve topluluklara baktığımız zaman onlarında hiçbir şekilde sesi çıkmıyor. Bırakın Müslümanların sesi olmak, Halep’te Müslümanların katledilmesine sesiz bir şekilde göz yumuyorlar. Bugün Suriye’deki bir mezhep savaş değil, zalimin mazlumlara yönelik çok ciddi bir katliamı söz konusu. Zulmeden kim olursa olsun, bunlara karşı zalimsin diyebilme cesaretini kendimizde görmemiz lazım.  Biz Müslümanlar sesimizi biraz güçlü bir şekilde çıkarırsak, zulümleri engelleme noktasında en azından Allah’a sunabileceğimiz bir mazeretimiz olur. Sadece ses çıkarmak yetmiyor. Halep’teki insanlar ciddi bir şekilde açlıkla imtihan oluyorlar. Bu sadece onların imtihanı değil, bizimde imtihanımız. Bu konuda elimizden gelen çabayı ortaya koyabilmemiz gerekir. Bu noktada bütün STK’ların gerek gıda olsun ve gerek ilaç, bu yardımlarla orayı desteklemeleri gerekiyor.”

“Biz sadece birilerinin emrettiği ve müsaade ettiği kadar birbirimize yakınız”

Cihannüma Bingöl Temsilcisi Orhan Buğrahan ise,  keşke Müslümanlar  medyadan ya da çeşitli iletişim kanallarından önce, Suriye, Halep ve Arıkan’da dünyanın dört bir yanında Müslümanların yaşadığı zulmü gönül dünyası olarak ya da gönül bağı olarak görmüş olsaydı. ‘Biz sadece birilerinin emrettiği ve müsaade ettiği kadar birbirimize yakınız’ Bu algıyı ve bu problemi ortadan kaldırmadığımız sürece bu sorunlar maalesef devam edecektir. İHH ve bir çok STK’nın başlattığı bu yardımlaşma Halep’te tüm ümmetin gönül dünyasına yolculuk, bizler ve ümmet için Müslümanlar için bir start olur. Bundan önce oralarda yaşanan sorun ve sıkıntılar son bulur. Ve artık gerçekten ‘bir Müslümanın ayağına dokunan bir iğne ucu kadar zorluk’ bundan sonra, tüm Müslümanlarda infiale yol açabilecek ve cihada yol açabilecek ve Müslümanı kendine getirebilecek bir noktaya varması konusunda tesiri olur.” şeklinde konuştu.  (Nihat Kanat-İLKHA)