M. Zülküf YEL
Halep'in feryadı ol!
Halep, şu an insanlığın utanç tablosudur. İnsanlığın bittiği, İslam ümmetinin onurunun yerlerde sürüdüğü yerdir. Bu utanç, tüm insanlığındır. Kelimeler, Halep'in acısını yazmak hususunda kifayetsiz kalıyor. Halep, İslam beldesidir. Emperyalistler ve zalimler, canımızdan can alıyor. Bombalanan, sinelerimiz ve evlerimizin içidir. Halep'te bombalarla parçalara ayrılan masum çocuklar hepimizin evladıdır. İmanımız, bize bu hakikati haykırıyor. Evlatlarımız bombalarla yakılıyor, parçalanıyor. Ey Müslümanlar, neredesiniz? Zillet peçesi bu denli mi yüzünüzü karattı? Ayağa kalkın, üzerinizdeki zillet tozunu ve toprağını silkeleyiniz. Kalabalık yığınlar değil, ümmet olun. Evlatlarınıza ve beldelerinize sahip çıkın.
Hiçbir siyasi çıkar ve strateji, Halep'te katledilen çocuklarımızın bir damla kanından daha değerli değildir. Bu mazlum çocukların katledilmesi, arşı titretir. Mazlum kanları üzerinden elde edilen her siyasi kazanım, bu dünyada ve ahirette lanet olarak sizlere döner ve sizleri kuşatır. Zalimin yanında değil, karşısında olunuz. Zalimin artıklarından medet uman zelillere gelince, şüphesiz ki onları zillet beklemektedir.
Rusya, Amerika, Esed yönetimi insanlarımızı katlediyor; beldelerimizi harabeye çeviriyor. İslam ümmetinin kimi aktörleri de bu katliam seremonisinde zalimlere eşlik ediyor. Katliam konusunda efendilerinden geri kalmıyor. Allah'ın laneti, tüm zalimlerin ve onları destekleyenlerin üzerine olsun.
Halep'te yaşanan bir savaş değil, bir soykırımdır. Toplumun en savunmasız kesimi olan kadınlar ve çocuklar bu vahşetten en fazla nasiplerini alıyorlar. Eşek arılarının delip geçtiği, bal arılarının ise takılıp kaldığı uluslararası hukuka göre yasak olan her türlü silah, sivillerin üzerinde deneniyor. Vakum bombası, varil bombası, misket bombası, fosfor bombası, napalm türleri bunlardan sadece bir kaçıdır. Hiçbir hedef ayrımı yapılmadan her taraf aralıksız bombalanıyor. Hiçbir askeri niteliğe sahip olmadığı aşikâr olan sivil yaşam alanları ve yapılar bombalanıyor. Halep'te neredeyse tüm hastaneler bombalandı. Ambulansların ve yardım konvoylarının Halep'te bombalanması adeta rutine dönüştü. Halep'te ekmek kuyruğunda beklerken parçalanan insan bedenleri ve yerlere saçılan ekmekler adeta kanıksanır hale geldi. Camiler, içerisinde ibadet eden insanlarla beraber enkaza çevriliyor. Okullar, minik öğrencilerin mezarı oluyor. Yani bu tablo, bir savaş tablosu değildir. Bu tablo, gözü dönmüş zalimlerin insanlığın bitirmeye yemin içmesidir. Bir hafta içerisinde zalimler, en ağır silahlarla 1000'in üzerinde mazlum sivili katletti. Bu saldırılarda on binlerce sivil de yaralandı. Farklı renklerdeki Haçlı orduları ve onların av köpekleri, bu coğrafyadan İslam kültürünün izlerini adeta tamamen silmek istiyorlar. Müslümanların her türlü siyasi hesap ve kavgalarını bir kenara bırakıp İslam ümmetinin ortak maslahatına yoğunlaşması gerekir. Müzakere kültürünü, ihtilafların çözümünde yegane çözüm metodu olarak görmek için, iki dünya savaşı yaşamamız gerekmiyor. İki dünya savaşı yaşayan Batı, yıkım noktasında haklı-haksız ayrımının pek de fazla bir anlam ifade etmediğini acı bir şekilde tecrübe etti. Bu gün, o acı tecrübenin sonuçlarından gayet iyi istifade edip ihtilaflarını müzakere ile çözüyorlar. 2. Dünya savaşından sonra, iç ihtilaflarında artık savaşı çözüm metodu olarak görmüyorlar. İslam alemine ise, iç savaşı ve ihtilafı dayatıyorlar. Artık bu gerçeği görme zamanı gelmedi mi?
Aramızdaki ihtilafların temel nedeni ve bu ihtilafları körükleyen, İslam ve insanlık düşmanıdırlar. Kim ki bu yıkıma bir şekilde alet oluyorsa, bu ümmetin düşmanı olduğunu bilmelidir. Halep'teki bu yıkımı bir milat kabul ederek, tarihin akışını tersine çevirme yürüyüşünü başlatmalıyız. Halep; dirilişimiz, uyanışımız ve feryadımız olsun. Bu gün Halep'te yanan ve evlatlarımızı yakan ateşi görmeyenler, bir gün aynı ateş ile imtihan olabilirler.
Her kesimden kurum ve şahsiyetler, ellerindeki imkânları seferber ederek, Halep mazlumlarını kuşatan çemberi kırma gayreti içerisinde olmalıdır. Halep'in feryadı olma adına, tüm Müslümanlar dayanışma içerisinde olmalıdır. Bu katliamlara alışmamalıyız. Her katliam teşebbüsünü büyük bir infial ile lanetlemeliyiz. İslam ümmetinin ve insanlığın imtihanı olan bu arenada, daha fazla sivil katledilmeden ve çocuklar açlıktan ölmeden, yardım konvoyları oluşturulmalı ve insanlık koridoru oluşturulmalıdır. Ey onurlu insanlar, Halep için bu gün hemen seferber olmalıyız. Yarın çok geç olabilir. Bu gün Halep'in imdadına yetişme gayreti içerisine girmeyenler, yarın timsah gözyaşları döküp günah çıkarmasınlar. Dirilerin imdadına yetişmeye çalışmayanlar, mazlumların ölü bedenleri üzerinde gözyaşı dökmesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.