Mehmet GÖKTAŞ
Hangi rejim, hangi devlet İslam’a tam teslim olmuş ki?
Fransa ile bir daha gündeme gelmiş oldu devletlerin, rejimlerin İslam’a müdahale meselesi.
Tarih boyunca en azılı din düşmanı devletler bile dini tamamen ortadan kaldırmak yerine onun dişlerini söküp uysallaştırma, kendilerine itaatkâr, kendilerini destekler hale getirme yolunu seçmişlerdir.
Fransa ve Macron’un yapmak istediği de bundan başka bir şey değildir.
Fakat biz Fransa’yı bir tarafa bırakalım, halkı Müslüman olan devletlere ve rejimlere baktığımızda da aynı şeyi görürüz. Belki Fransa’nın İslam’dan törpülemek istediği miktar biraz daha fazla olabilir, o kadar.
Tarih boyunca halkı Müslüman olan devletler ve rejimler de İslam’dan kendi düzenlerini ve saltanatlarını rahatsız edecek maddelerini ya törpülemek ya da yumuşatmak yoluna gitmişlerdir.
Devletlerin, rejimlerin kendilerini tam anlamıyla İslam’a teslim ettikleri nadirattandır.
Şu var ki, belki bir birleriyle kıyaslandığında birinin ötekine göre daha az müdahale ettiği, dolayısıyla İslam renginin daha yoğun olduğu görülebilir.
İdeal düşünen Müslümanların gönlünden geçen, İslam’a tam teslim olan devletlerin, rejimlerin olmasıdır. Zaten güzel insanların bütün koşuşturması bunun içindir.
Aslında suçu tamamen devletlere, rejimlere yıkmayalım. Çoğu zaman bireyler olarak da aynı şeyi yaptığımız, yani İslam’a tam teslim olmak yerine onu kendimize benzettiğimiz durumlar az değildir.
Fakat mesele gücümüzü aşıyorsa yapabildiğimiz kadarıyla teselli oluyoruz, gerek bireysel gerek devlet hayatımızda İslam’ın rengi ne kadar koyulaşıyorsa o kadar seviniyoruz.
Asıl güzel olan bir şey vardır; bizler İslam’a teslim olma yerine ne kadar onu kendimize benzetsek de! Gerçek İslam işte orada durmaktadır, kıyamet gününe kadar hiç bozulmadan var olacaktır. Hem bazılarımızın zannettiği gibi kıyamet gününe kadar bir tek harfi değişmeden duracak olan sadece Kur’an değil, bununla birlikte Kur’an’ı doğru anlayan, doğru yaşayan Müslümanlar yeryüzünden hiç eksik olmayacaklardır.
Ona teslim olmayıp teslim almaya yeltenenler kendilerinden başkasına inandıramazlar ve sadece kendilerine yazık ederler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.