Son zamanlarda ailelerden duyduğumuz soruların başında çocuklarının hareketliliği gelmekte: ‘'Bizim çocuk çok hareketli bir dakika bile yerinde durmuyor. Evde ve ev dışındaki yerlerde sürekli hareket halinde, ne yapacağımızı bilmiyoruz'' söylemleri uzayıp gitmekte. Ebeveynler çocukları; yerinde sakin sakin oturan, kalk deyince kalkan otur deyince oturan bir makine gibi tasavvur ettiklerinden, çocuklarının doğası gereği hareketlerinden de rahatsız olabilmektedirler.

Hâlbuki hareketli çocuk, sıkıntılı çocuk değil, tam aksine makbul çocuktur, sağlıklı çocuktur. Her hareketli çocuğu hasta diye etiketlemeyelim. Çocukta gerçekten bir sıkıntı olduğunu düşünüyorsanız ciddi bir gözlem tablosu tutmanız, öğretmen görüşü almanız ve çocuk ile gerçek manada görüşen bir uzmana giderek yardım almanız gerekebilir.

Hareketin fiziki ve ruhsal hayatımıza kattıklarına baktığımızda;

* Hareket etmekle birlikte, beynimize daha çok oksijen gider. Böylece, zihnimiz canlanır ve çok daha sağlıklı çalışır.

* Hareket ettiğimizde beynimiz serotonin(mutluluk hormonu) salgılar. Bu da daha pozitif duygular hissetmemizi sağlar. Gün içinde daha güçlü bir şekilde hissettiğimiz olumlu duygular çevremize de yansır ve iletişimimizi güçlendirerek ilişkilerimizi geliştirme şansı verir.

* Öğrenme faaliyetleri beynimizin daha sağlıklı çalışmasına bağlıdır. Hareket ederek beynimizin performansını artıracağımızdan öğrenme kalitemizi de olumlu yönde geliştirmemiz kaçınılmazdır. Çocukların hareket etmesi, onların dikkatlerini artırır ve böylece masa başı çalışmalarına daha uzun süre devam edebilirler.

*Hareketli hayat uyku kalitemizi olumlu etkiler gün içerisinde enerjimizi boşalttığımızdan uykuya daha rahat geçeriz ve daha kaliteli bir uyku uyumuş oluruz.

*Hareketli hayatın faydaları yazdıklarımızdan daha fazla, yine de çocuğumuzda çok fazla hareketlilik gözlemliyorsak şunları yapabiliriz. Okullarda ya da okul dışı imkânlardan yararlanarak çocukların, yetenek, ilgi ve yönelimlerine uygun programlardan yararlanmaları sağlanmalı. Yüzme, futbol, masa tenisi vb. aktiviteleri çocukların hareket ihtiyacını gidermede çok etkilidir.

*Öğretmenlerden rica ederek sınıf ortamlarında öğrenciyi mümkün olduğunca aktif kılmaları, öğrencinin hareket kabiliyetine uygun tekniklerden faydalandırılması rica edilebilir.

* Derslerde zaman uzayınca sınıfın motivasyonu ve dikkati düşer. Dolayısıyla bir ders süresince en az iki kez 1-2 dakikalık aralar verilmeli ve bu aralarda çocuklara, küçük hareketler yaptırarak dikkatlerini toplama fırsatı verilmeli.

Sonuç olarak diyebiliriz ki hareketli çocukları hasta diyerek etiketlemeyelim. Sabırla, bilgiyle donanarak Rabbimizin bize lütfettiği emanete sahip çıkalım. Farklılıklarını sorun değil de lütuf olarak görelim. Rabbim, çocuklarımızı yetiştirmede yardımcımız olsun.

Vesselam…