Türkiye’de yaşayan ve yeri geldiğinde burasını merkeze alarak konuşan biri olarak söylüyorum; Mısır’ın stratejik önemi hem coğrafi hem tarihi açıdan bizim zannettiğimizden çok daha büyüktür.

Tarih boyunca en önemli medeniyet merkezlerinden birisi Mısır olduğu gibi, diğer medeniyetlerin dünyaya hakim olma ölçütlerinin başında da Mısır’a hakim olup olmamaları gelir. Büyük İskender’den Roma’ya, Osmanlıdan Fransa ve İngiltere’ye bunu açıkça görüyoruz.

Mısır’ın Arap dünyası üzerindeki etkisi Türkiye’den çok daha fazla olduğunu öncelikle kabul edelim. Bu demektir ki İslam Dünyası adına yapılan hesapların içinde Mısır yoksa o hesap tutmaz.

Demek istiyoruz ki Mısır’a sahip olmanın bedeli tahminimizden çok fazladır. Niyetimiz Müslümanların gözünü korkutmak değil ama bugün ABD ve siyonizmin pençeleri altındaki Mısır’ı hemen bir seçimle bize vereceklerini zannetmek büyük bir yanılgıdır.

Elhamdülillah özellikle orada yaşayan Müslümanlar Mısır’ın bedelinin ne olduğunu biliyorlar ve o bedeli ödemektedirler.

Osmanlının yıkılışı ve onun bakiyesinde Kemalizm’in hakimiyetinden sonra Ümmetin alimlerinin Mısır’da yoğunlaştığını görüyoruz.

Uyanış, diriliş ve yeni bir yapılanma hamlesi Ezher ve oraya dışardan gelip toparlanan ulemadan beklenirken bu bir öğretmene, Hasan el Benna’ya nasip oluyor.

Gerçekten de ismiyle müsemma, Müslümanların kardeşliği esası üzerine İhvan-ı Müslimîn cemaatini kuruyor. Kuruluş o kuruluş, o gün bugün bütün bir İslam âlemine yayıldıkça yayılıyor. Hiç bir yapılanma onun yerini tutmuyor, ya doğrudan onun temsilcileri oluyor veya bölgesel bir takım uyarlamalarla önemli ölçüde ondan yararlanıyorlar.

Muhammed Mursi’nin şehadeti dolayısıyla İhvan’ın tarihiyle ilgili bilgiler basında geniş bir şekilde yayınlanmaktadır.

Biz bir başka noktaya dikkatleri çekmek istiyoruz. İhvan-ı Müslimînin başından beri liderleri, önderleri hep birinci saftalar ve genellikle şehadete yürümektedirler.

Şiddete dayalı bir yapılanma olmadığı halde İhvan liderleri hep emperyalizmin hedefi olmaktadırlar. Hasan el Benna ile başlayan bu şehadet kervanı en son Muhammed Mursi’ye gelmiş durumda. Önemli bir kısmı da zindanlarla bedel ödeye gelmişlerdir. Sadece Mısır’daki İhvan silsilesini değil, Filistinli liderleri de buna dahil edin.

Yani İhvan liderleri hiç bir zaman başkalarının yaptığı gibi kendileri geri plana çekilerek birilerini öne sürmüş değillerdir.

Rabbimizin bu bedelleri karşılıksız bırakmayacağına olan inancımız tamdır. Muhammed Mursi Ümmet adına canını feda etmiştir. Onun katili sadece İblis Sisi değil Amerika’dır, Avrupa’dır, siyonist terör devletidir. Muhammed Mursi’nin katilleri Körfezin İblisleridir, Allah Teala onlardan intikamını alacaktır.