Haşhaşiler Selahaddin'e de Suikast Düzenlemiş
Paralel Devlet tartışmasıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği Haşhaşiler, Kudüs’ü Haçlıların işgalinden kurtaran Büyük Komutan Selahaddin’e suikast düzenlemiş.
Başbakan Erdoğan, Gülen Grubuna üstü kapalı mesaj vererek, "Büyük Selçuklu devletinde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş, gizli bir örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını, düşmanlarla İşbirliğine gittiğini asırlar önce gördük. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu sinsi virüslere, sızıntılara asla geçit vermez." diyerek Haşhaşileri gündeme getirmişti.
Erdoğan’ın bu sözlerini, Gülen Hareketi’nin yayın organlarında Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı üzerine alınarak, Erdoğan’ı Yezid’e benzetti. Böylece Haşhaşiler tartışması yeni boyut kazandı.
Haşhaşiler Selahaddin’e Suikast Eylemi Düzenlemiş
Paralel Devlettin yargı içindeki merkez üslerinden biri olduğu belirtilen Yargıtay 9. Dairesinin örgüt üyeliği cezasını onanması üzerine uzun süre cezaevinde tutulduktan sonra Kasım 2012’de özgürlüğüne kavuşan yazar Aldulkadir Turan’ın, “Selahaddin” adlı kitabında Haşhaşilerin, işgalci Haçlılara verdiği amansız mücadeleyle tanınan Büyük İslam Komutanı Selahaddin’ suikat düzenledikleri ancak başarısız oldukları öğrenildi.
Kitabın 95. Sayfası ile 101. Sayfaları arasında yer alan bilgiye göre, Halep’te yönetimi elinde bulunduran Gümüştekin adlı vezir, Mısır’da zaferle dönen Salahaddin’i dezenformasyon, yalan ve iftiralarla halkın gözünde düşürmek için düğmeye basar. Gümüştekin’in tek derdi vardır; oda koltuğunu korumak. Bundan dolayı gözü dönmüş vezir Gümüştekin, dağ aralarında yaşayan Haşhaşilere giderek, ünlü olan reisleri Sinan’a “Adam bul, Selahaddin’i vur, sana çok para var” dedi.
Olayın geri kalan bölümlerini kitaptan okuyalım:
“Haşhaşiler… Tarihin gelmiş geçmiş en uzman suikastçıları ne zamandır hedeflerine koydukları her adamı hançerliyorlardı. İslam dünyasını medreselerle ihya eden Nizamü’l Mülk’ü onlar vurmuştu. Selahaddin’i vurmak çok mu zordu? Sinan’ın adamları, iradesini kaybetmiş, birer köpekti. Sinan, emrettikten sonra onların gözleri sadece hedefi görürdü. Dönen, bu dünyada vurulur, öbür dünyada Sinan doğru söylüyorsa cehennemi boylardı.
Selahaddin’i vurmak büyük sevaptı. Cennete gidecekti onu vuran Haşhaşi fedailer. O üç kişi kendisini bu mukaddes göre için öne sürdü. Ölümü göze aldı ve Selahaddin’in Şam’da henüz oluşan, pek çok kişinin birbirini tanımadığı ordusuna karıştı. Birer iyilik askeri gibi oturup kalktı, iyilik kervanının canını alacakları günü sabırla bekledi. Bir fırsat ele geçse Selahaddin’i öldüreceklerdi…
… Selahaddin ve arkadaşları, Halep önlerinde, -çadırların yağmur damlarına engel olamadığı, ateşlerin soğuğu azaltmadığı bir günde- yemekteydiler. Kurt puslu havayı severdi. Tabiatın en sert koşullarına alışan Haşhaşiler için ne bulunmaz gündü o gün!
Eyvah İslam’ın haline eyvah… Avrupa’nın Haşhaşivari nekadar adamı varsa Kudüs’e gelmiş, kimi Tapınak Şövalyelerine, kimisi Hosplatier (Hastaneci) şövalyelere katılmış, Müslümanlara karşı en savaşçı, en acımasız gücü oluşturmuştu. Oysa Müslümanların çılgınları, hırsızları, soyguncuları Müslümanları Kudüs’ü alma hedefine sahip tek emirini öldürmek için soğuk gecelerde, yağmurlar altında, çadırlar etrafında dolanıp duruyordu. Ama hainlerin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. Hüküm, nihayetinde O’nundur.
O üç Haşhaşi, Selahaddin’in çadırının etrafında turlarken Haşhaşi kalelerine yakın bir yerden olan Humartekin adlı bir emir onları tanıdı. Haşhaşiler panikledi. Humartekin, “Ne yapıyorsunuz?” demesine fırsat kalmadan onun üzerine atladılar, onu oracıkta şehid ettiler. Neredeyse çadıra giriyor; Selahaddin’i de şehid ediyorlardı. Selahaddin’in korumaları bir anda harekete geçti, Haşhaşilerin üzerine atladı, bir kaçı şehid oldu; ama Haşhaşiler de ya öldürüldü ya da esir alındı. Plan, olduğu gibi açığa çıkmış, Gültekin’in hainliği anlaşılmıştı…”
Geri kalan bölümleri kitaptan okumanızı öneriyoruz. Yazarın Biyografik Roman olarak kaleme aldığı 288 sayfalık kitap, sürükleyici ve akıcı özelliğe sahip olduğundan haz alarak okuyacağınıza inanıyoruz. (Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.