"Hat sanatı ömür boyu devam eden bir sanattır"
Şanlıurfa’da küçük yaşlarında hat sanatına başlayan Hattat Abdulkadir Kuşkıran, hat sanatının ömür boyu devam eden bir sanat olduğunu belirtti.
Şanlıurfa İli Kültür Eğitim ve Araştırma Vakıf (ŞURKAV) tarafından açılan Rızvaniye Külliyesi'nde hat sanatı öğreticiliği yapan Hattat Kuşkıran, hat sanatına cami bahçesinde bir arkadaşının tavsiyesiyle başladığını ifade ederek, o günden bu yana kamışı elinden bırakamadığını ve sanatını devam ettirdiğini söyledi.
Hat sanatıyla ilgili İLKHA’ya değerlendirmede bulunan hattat Kuşkıran, canı sıkıldığı zaman hat sanatıyla uğraşıp rahatladığını ve en büyük mutluluğun hat sanatı olduğunu belirtti.
Hat sanatının en daha çok camilerde ve mimarı sanatlarda kullanıldığını ifade eden Kuşkıran, “Hat sanatı bir ömür boyu devam eden bir sanattır. Biz elimizden geldiğince hocamızın gitmesinden sonra hat sanatını burada devam ettirmeye çalışıyoruz. Hocamızın emanetini elden ele, gönülden gönülle inşallah burada neşh ve neva bulunmasına yardımcı olacağız inşallah. Hat sanatıyla bir cami bahçesinde, arkadaşımın tavsiyesiyle başlamıştım. Cumartesi günleri hocamızın yanına gidiyorduk, daha önceleri biz kurşun kalemle derslerimizi yapıyorduk. Hocamızın gelmesiyle biz kamış ve is mürekkebiyle tanışmış olduk. O şekilde o gün bugündür elimizden kamışı düşürmüyoruz ve ömrümüzün sonuna kadarda bu şekilde devam etmeyi istiyoruz.” dedi.
“Hat sanatına verilen önem Kur'an-ı Kerim'den ve Hadis-i şeriflerden gelir”
Kuşkıran, “Hat sanatı daha çok camilerde, mimarı sanatlarda kullanılıyor. Yani nakışların içerisinde kullanılır. Tablo olarak, ayetleri ve hadisleri alır evlerinin başköşelerine koyar. Zaten hat sanatına verilen önem Kur'an-ı Kerim'den ve Hadis-i şeriflerden gelir. İnsanlarımız bu şekilde alır ve gereken önemi verirler.” ifadelerini kullandı.
“Meşki hat hüsnü yar ederdi, def-i gam ruzigar ederdi”
Canı sıkıldığı zaman hat sanatıyla uğraşıp rahatladığını ve en büyük mutluluğun hat sanatı olduğunu ifade eden Kuşkıran, hat sanatının son zamanlarda büyük bir rağbet gördüğünü belirtti.
Kuşkıran, “Şöyle bir söz vardı; Meşki hat hüsnü yar ederdi, def-i gam ruzigar ederdi. Bu benim için en büyük mutluluk vesilesidir. Yani gamlı, kederli olduğum zamanlarda hat sanatıyla uğraştığım. Bana en büyük mutluluk nedir? diye sorarlar. Ben hat sanatıyla uğraşmak derim. Canımız sıkıldığı zaman, hat sanatıyla uğraşırız ve rahatlamış oluruz. Son zamanlarda hat sanatımız büyük bir rağbet görüyor. Özelikle son zamanlarda devletimiz ve hükümetimiz bu konuya gereken ilgiyi vermesinden dolayı her tarafta hat kursları açılıyor. Daha önceleri mesela Urfa'da hat sanatının adını bilmezken bugün yani sayılı kişiler Urfa'dan yetişmişlerdir. İstanbul'da Urfa'yı temsil eden arkadaşlarımız vardır. Bizde burada hat sanatını temsil etmeye, öğretmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kuşkıran, “Bazı arkadaşlarımız ‘kaç günde veya ayda öğrenebiliriz’ diye soruyorlar. Bu arkadaşlara tavsiyemiz; gün sormasınlar. Bu işe başladıktan sonra sıkılmayacaklar. Bu işin hazzını, mutluluğunu alan kişi zaten bu işten kolay kolay bırakmaz. Birçok arkadaşımız var, gelir 1-2 hafta derslerini alır ondan sonra gider, gelmezler. Ama bazı arkadaşlarımızda vardır gelir, bir daha gitmek istemiyorlar. Hat sanatı böyle bir şeydir ki, Picasso bir hattatın elinden çıkan güzel bir yazıyı gördüğü zaman hayretini gizlemeyerek uzun bir şekilde bakmış ve ‘işte resim budur’ demiştir. Onun için resme ilgi duyan, hat sanatına gönül veren arkadaşlarımız varsa onları buraya bekliyoruz, onlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.