Hatip Dağ ve Molla Arif Keser’in Şehadeti (06 Mart 2002)
1960 Mardin Mazıdağı doğumludur. Tahsilini Mazıdağı’nda yaptı. Diyanet’te memur olarak çalıştı. Öyle müttaki bir insandı ki boğazından haram lokma geçmedi.
Şehid Hatip Dağ
1960 Mardin Mazıdağı doğumludur. Tahsilini Mazıdağı’nda yaptı. Diyanet’te memur olarak çalıştı. Öyle müttaki bir insandı ki boğazından haram lokma geçmedi. Sabahları Kur’an okumadan evden dışarı çıkmamaya çalışırdı. Sorumluluk sahibi Müslümanlar bölgede İslami davet sürecini başlatınca, Hatip Dağ da kervana katıldı. Merkeze yakın davet çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Mücadele dal budak salınca, gerek sistemin ve gerekse PKK’nin baskı ve saldırıları arttı.
Şehit Hatip, 1995 yılında derdest edilip zindana atıldı. Hep umitvar olup, zindandaki kardeşlere moral verdi. Bir yıl kaldıktan sonra tekrar mücadelesine, daha güçlü bir şekilde devam etti.
Rejimin baskısından uzun bir süre muhacir ve ailesinden uzak kaldı. Mahkûm kaldı, mağdur kaldı. Ama içindeki cenneti hep yaşadı. Bir ara yolu Adana’ya düştü. Adana’da tanıdığı ve mücadele arkadaşı olan Molla Arif’in evine misafir oldu. Meğer Molla Arifin evi gözetimin altındaymış. İkinci gün eve baskın yapıldı. Baskın tutuklama amaçlı değildi. Çıkan çatışmada Molla Arif ve Hatip Dağ şehit oldular.
Şehid Molla Arif Keser
1965 Muş Deraçengeli köyünde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra Medrese ilmine başladı. 19 yaşında medrese ilmini bitirdi. Abisi ile birlikte Gaziantep’e yerleşti. Burada İslami davanın saflarına katıldı. Çok aktif olan davet çalışmaları PKK’lilerin gözüne battı. Kendisine saldırı düzenlediler. Molla Arif cesaretle direndi. Molla Arif derdest edildiği zindandan bir buçuk yıl sonra çıktı.
Zindandan çıktıktan sonra hizmetlerine devam etti. Adana’ya taşındı. Evine misafir olan Şehit Hatip Dağ ile birlikte şehid oldu.
Açlıktan Ölenler Var (05 Mart 2017)
Somali’de süren kuraklık neticesinde 6,2 milyon insan açlık ile baş başa kaldı. Birçok ülkenin çöplüklerine tonlarca yiyecek atılırken, çoğu zaman haber bültenlerine yaralı bir hayvan gündem edildi. Oysa aynı zaman da Somali’de sadece iki günde 110 kişi açlıktan öldü.
Cina Köyünde Katliam (16 Mart 2017)
Suriye’de Haleb’in Etarib ilçesine bağlı Cina köyünde bir camiye havadan bombalar yağdırıldı. Saldırıda namaz kılmaya giden 58 Müslüman şehit oldu. Yüzlerce kişi yaralandı. Ceset ve yaralıların çoğu yıkılan enkazın altından çıkarıldı.
ABD Golan’ın İşgalini Tanıdı (25 Mart 2019)
Terör Şebekesi Siyonist İsrail, Arap krallıklarının kuklalığını fırsat bilerek, 1967 yılında Suriye’ye ait olan Golan tepelerini işgal etti. Terör şebekesinin buradan çekilmesi beklenirken, Golan tepelerini 13 Aralık 1981’de topraklarına ilhak ettiğini duyurdu. Ama kimse bu duyuruyu kabul etmedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 242 ve 338 nolu kararlarında “işgal altındaki Suriye toprakları” olarak tanımlandı. Golan Tepeleri zengin su kaynaklarına sahip bir yer. Burada 100 bin Müslüman yaşıyordu. ABD bu işgali tanıdığını duyurdu.
Bediüzzaman Vefat Etti (23 Mart 1960)
Genelde ülkede yaşayan bütün Müslüman alimler sistemin zulümlerine maruz kalırken, buna Kürt olmak da eklenince zulüm ikiye katlanıyordu. Şeyh Said Kıyamı ile beraber sürgün edilen Üstad, 35 yıla yakın memleketinden ve akrabalarından uzak kaldı. En son Ankara, Emirdağa’a sürgün edildi. Yaşı ilerleyen Üstat, Emirdağ’dan ayrılarak memlekete doğru yol aldı. Urfa İpek Palas Oteline Misafir oldu. Hükümet, Üstadı derdest ederek tekrar sürgün bölgesine geri getirmeyi planladı. Hastalığı daha da şiddetlenen Üstad, sabahleyin vefat etti. Cenazesi Urfa Halillürahman Camii bahçesine defnedildi. Ancak daha sonra devlet cenazeyi kaçırarak bilinmeyen bir yere götürdü.
Avrupa’nın Kalbinde Eylem (22 Mart 2016)
Suriye ve Irak’ta şiddetli saldırılarla sıkışan Daeş, çatışmayı farklı alana çekmeye çalıştı. Örgüt ile bağlantılı oldukları iddia edilen İbrahim ve Halid El Bakraoui kardeşler Belçika’ın başkenti Brüksel’de önce Zaventem Havalimanı’nda, ardından da Molenbeek’te AB kurumlarına yakın bir metro istasyonunda intihar saldırıları düzenledi. Eylemde 31 kişi hayatını kaybetti, 200’ü aşkın kişi yaralandı. Saldırıları Daeş üstlendi.
Bosna – Hersek bağımsızlığını ilan etti. (1 Mart 1992)
Yugoslavya Doğu Blokuyla beraber parçalanınca, Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan, Kosova, Makedonya, Karadağ adında 7 devlet bağımsızlığını ilan etti. Bunlar arasında parçalanmanın getirdiği sorun ve çatışmalar yaşandı. Ama her bir etnik unsurun hakkı ve egemenliği tanınırken Müslümanlar inkâr ve soy kırım politikasına maruz kaldılar. Bosna Hersek Devleti içinde yaşayan Müslümanlarla beraber Karadağ, Kosova ve Makedonya Müslümanları tüm dünyanın gözleri önünde vahşi zulümlere muhatap oldular.
1889 İtalyan Zanardelli yasası esas alınarak hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu, TBMM’de kabul edildi. (1 Mart 1926)
Dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, TBMM’de yaptığı konuşmada yeni yasa hakkında şunları söylüyordu: “Arkadaşlar ceza kanunumuz çok serttir. Çünkü inkilab çok kıskançtır. Fakat şunu heyet-i celilenize temin edebilirim ki sertliği ile beraber ilmi bir eserdir. Bundan korkacak olanlar ve korkması lazım gelenler Türk milletinin menfaatlerine, Türk milletinin hukukuna ve inkilabına karşı tekin olmayanlardır ve bunların korkması lazımdır.” Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girdiği tarihten itibaren çeşitli tarihlerde toplam 54 kez değişikliğe uğradı. Bunlardan en önemlisi 1936’daki değişikliktir. Türk Ceza Kanunu’na 141. Ve 142. Maddelerin eklenmesi bu maddelerin yürürlükten kaldırıldığı 12 Nisan1991 tarihine değin pek çok düşünce adamının hüküm giymesine neden oldu.
Halifelik İlga Edildi (3 Mart 1924)
Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının yurtdışına çıkarılmasına ilişkin yasa kabul edildi. Urfa Milletvekili ‘Şeyh’ unvanlı Saffet Efendi ile 50 arkadaşının ‘Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanı mensuplarının Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışına çıkarılmasına’ dair verdikleri önerge görüşülüp kabul edilince bu karar, aynı gün İstanbul Valisi Haydar Bey ve Polis Müdürü Sadettin Bey tarafından Halife’ye bildirildi. Akşam saatlerinde de Emniyet Genel Müdürü Muhittin Üstündağ tarafından uygulandı. Hilafet ilga edilerek Osmanlı hanedan mensupları yurtdışına çıkarıldı.
AB ile Türkiye Arasında Gümrük Birliği Anlaşması. (6 Mart 1993)
AB üyesi 15 ülke ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, taraflar arasında tarife indirimi ve ortak gümrük tarifesine uyum yükümlülüklerinin yanı sıra, Ankara’nın AB’nin ortak politikalarına uyumu da içeriyor. Türkiye bu antlaşmayla, Avrupa Birliğine tam üye olabilmek için bir dizi hukuki, mali, siyasi ve ekonomik reformu gerçekleştirmeyi de kabul etmiş oldu. Anlaşma gereğince özellikle insan hakları ve demokratikleşme konularındaki yasaların TBMM’den bir an önce çıkarılması gerekiyordu.
Üniversitelerde Başörtüsü Yasağı (7 Mart 1989)
Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi üniversitelerde dini inanç sebebiyle, boyun ve saçların başörtüsüyle kapatılmasını serbest bırakan yasayı bire karşı 10 oyla iptal etti.
Çeçen lider Aslan Maşadov şehid edildi (8 Mart 2005)
21 Eylül 1951 Büyük Çeçen Sürgünü yıllarında doğan Maşadov Çeçenistan Bağımsızlık Mücadelesinin lideriydi. Rus ordusundayken albaylığa kadar yükselen Aslan Maşadov 1992’de SSCB dağıldıktan sonra Çeçenistan’a dönmüş ve Genelkurmay Başkanı olmuştu. Maşadov’un 1996 yılında büyük oranda sonlanan Birinci Rus – Çeçen Savaşı’nın kazanılmasında büyük payı olmuştu. Dudayev’in şehid edilmesinden sonra Çeçenistan Devlet Başkanı olan Aslan Maşadov, Çeçen cihadını devam ettirmişti. 1999’da Rusların başlattığı ikinci Çeçen savaşında devlet başkanlığını bırakarak gerilla savaşı başlattı. Mashadov 8 Mart 2005 tarihinde, Rus özel birlikleri Spetnaz komandolarının Tolstoy – Yurt kasabasına düzenlediği bir operasyonda bazı Çeçen komutanlarıyla birlikte şehid edildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.