Hazreti Muhammed’den daha adaletli hiç kimse yeryüzüne gelmeyecek

Hazreti Muhammed’den daha adaletli hiç kimse yeryüzüne gelmeyecek

​​​Peygamber Sevdalıları Platformu Şanlıurfa İl Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen mewlid etkinliğinde konuşan Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, Hazreti Muhammed’ten daha adaletli hiç kimsenin gelemeyeceğini vurguladı.

Peygamber Sevdalıları Platformu Şanlıurfa İl Koordinatörlüğü tarafından GAP Arena (Şehir Stadyumu) miting alanında "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" temalı Mewlid etkinliği Şanlıurfa halkının yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Şehrin birçok noktasından ücretsiz servislerle etkinliğin yapıldığı alana taşınan engelli, kadın, çocuk, genç, yaşlı ve birçok peygamber aşığının tekbir ve salavatlarla alana doğru geldiği görüldü.

Etkinlik alanı kadın ve erkeklerin birbirine karışmaması için araya barikatlar yerleştirilirken, alan girişinde izdihamın olmaması için platform tarafından görevlendirilmiş bayan ve erkek görevliler de halkı yönlendirdiler.

Etkinlik alanına gelen vatandaşlar ellerinde tevhid bayrakları, tekbir ve salavatlarla yollarda renkli görüntüler oluştururken, etkinlikte ihtiyaç sahiplerinin yararına hem kadınlar hem de erkekler tarafında kermes çadırları açıldı.

Sunuculuğunu Müslüm Yıldız’ın ve İsmail Çakmak’ın yaptığı program, Suriyeli Muhammed Nureddin’in El-Nueyran'ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Doğruhaber Gazetesi Yazarı Mehmet Yavuz’un selamlama konuşmasıyla devam eden programda, Mevlid-i şerif seslendirildi.

Etkinliğin mesajını içeren 10 madde

Etkinlik, Peygamber Sevdalıları Platformu Şanlıurfa İl Koordinatörlüğü yetkililerinden İbrahim Halil Göven’in "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinliğinin 10 maddeyi içeren mesajını okumasıyla devam etti.

Göven'in okuduğu 10 madde sırasıyla şöyle:

-Peygamberi anlamak; Kur'an-ı Kerim'i özü ve hikmetiyle kavramaktır. İlahi mesajın amaçlarına ve gayelerine katıksız, duru bir şekilde ulaşmaktır. Bu yol, Efendimizin(sav) açıklayıcı, öğretici ve terbiye edici vasıflarını fehmetmektir. Sünneti yaşamak; tüm amel ve davranışların merkezine rızay-ı ilahiyi yerleştirmektir. Allah'ı (cc) sevmek peygamberi(sav) sevmektir. Onu (sav) sevmek ona (sav) uymaktır.

-Peygamberi anlamak; inanç, amel, fikir ve duruşumuzu İslam ile uyumlu hale getirmektir. Beşeri ideolojilerin, İslam dışı düşüncelerin, bid'at, hurafe ve sapkınlıkların şerrinden Allah'a (cc) sığınılmalıdır. Sünneti yaşamak; doğru istikameti ve nebevi yöntemi yol edinmektir. İslami sorumluluk, her şart ve zeminde Müslümanlarla birlikte yol almak ve asla zalimlere meyletmemektir.

-Peygamberi anlamak; "Ey Allah'ın kulları kardeş olun" ilkesinin hakkını ikame etmektir. Bu kardeşlik ancak ve ancak İslam kardeşliğidir. Sünneti yaşamak; Müslümanlar arasında muahat (Kardeşleşme) kurumunu tekrardan inşa etmektir. Muahat; muhaciri-ensara, siyahı-beyaza, fakiri-zengine ulaştırmaktır.

-Peygamberi anlamak; onun(sav) ahlakı ile süslenmektir. Onun muhteşem ve muazzam ahlakını her alanda ilke edinmektir. O’nun ahlakı Kur'an'dı. Sünneti yaşamak;  savaşta ve barışta, dostlukta ve düşmanlıkta, sevgide ve nefrette ölçülü olmaktır. ‘Muhakkak Allah aşırı gidenleri ve haddi aşanları sevmez’ ( Bakara 190) düsturu ile ahlaklanmaktır.

-Peygamberi anlamak; ırkçılığa dayalı menfi asabiyetten arınmaktır. Peygamberin (sav) ayakları altında olan ırkçılığı başımıza çıkarmak asabiyyet-i cahiliyedendir. İslam'ın ‘millet’ anlayışı saf ve berrak haliyle ‘ümmet’ anlayışıdır. Sünneti yaşamak;  insanlığın onur ve gayretine sahip çıkmak, hududullahı muhafaza etmektir. Hz Muhammed’in(sav) ‘Ey İnsanlar!  Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır.’ nidasını en gür bir şekilde haykırmayı insani görev olarak bilmektir.

-Peygamberi anlamak; İslami nasların ruhuna bağlı kalarak mezhepsel yorumları ve fikri ayrıntıları kültürel zenginlik saymaktır. Mezhepler birer vasıtadır. Aracı amaç kılmak cehalettir. İslam ümmetinin en büyük sorunlarından biri mezhepçilik ve iç çekişmelerdir. Sünneti yaşamak; tarihi olaylardan ibretler alarak geleceğimizi ihya ve inşa etmektir. Mezhepsel tefrikanın ve ayrılığın tedavisi ‘Sakın ha, benden sonra tekrar küfre dönüp de birbirinizin boynunu vurmaya kalkışmayın.’ nebevi ikazına uymaktır.

-Peygamberi anlamak; İslam'ın şiar ve kutsallarına vefa göstermektir. Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa Müslümanların tartışılmaz kutsalıdır. İlk kıblemiz olan Mescidi Aksa ve Kudüs şehri, Siyonist işgal altındadır. Sünneti yaşamak; İslam'ın fetih ruhunu ve izzetini diri tutmaktır. Çevresi Allah (cc) tarafından mübarek kılınan Beytül Makdis'i kurtarmak, özgürlüğüne kavuşturmak her Müslüman’ın vefa borcudur.

-Peygamberi anlamak; ‘Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.’ nebevi mesaja gönül açmaktır. İslam'ın aile ve kadına bakışı; ‘Kıymet ve sevgiye dayalı gözden sakınılan değerli birer emanettir’ fikriyatıdır. Sünneti yaşamak; cahiliye bataklığında istismar edilen emanete sahip çıkmaktır. Bu değerli emanet toplumu inşa eden annedir. Annenin değeri ise cennettir.

-Peygamberi anlamak; her zaman ve her şartta en doğru duruşu sergilemektir. Olağanüstü durumlarda bile insanın fıtri haklarını karşılamak Peygamber adaletinin gereğidir. Sünneti yaşamak; insanların can, mal, namus ve diğer yaşam haklarını muhafaza etmektir. ‘Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sevk etmesin’ (Maide 8) ilahi mesajını tekrardan diriltmek her Müslüman’a farzdır.

- Peygamberi anlamak; Kur’an ve sünnet emanetine sahip çıkmaktır. Bu emanet İslam dininin özüdür. Dini naslar bellidir, açıktır ve şeffaftır. Bu naslar sahabenin içtihat ve yorumları ile zenginleşmiş, âlimlerin gayret ve çabaları ile günümüze kadar ulaşmıştır. Sünneti yaşamak;  nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yolundan gitmektir. Bu yol İslam dininin özüdür. ‘Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim’ (Maide 3) mesajı değişmez ilkedir.

Okunan mesajların ardından Özlem Ajans Sanatçılarından Ferdi Kalkan, Nurullah Ürün ve Bülent Alkanat'ın seslendirdiği ilahi ve kasidelerin ardından etkinlikte coşku doruğa çıktı.

Daha sonra Doğruhaber Gazetesi Yazarı Özkan Yaman günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaparak HazretiMuhammed'in hayatından kesitler sundu.

Hazreti Muhammed’in adalet vasfına değinen Yaman, günümüzde Hazreti Muhammed’in adaletinin uygulanmadığından dolayı zulmün İslam Coğrafyasında hâkim olduğunu söyledi.

Hazreti Muhammed’in anılmadığı ve konuşulmadığı bir zamanın olmadığını sözlerine ekleyen Yaman, "Peygamber Efendimizi konuşmadığımız, anmadığımız hiçbir zaman yok. O’ndan bahsetmediğimiz hiçbir sohbetimiz yok. Selam verirken, Besmele çekerken O’ndan bahsediyoruz. Camilerimiz, ezanlarımız O’ndan bahsediyor, O’nu anlatıyor. Bacılarımızın örtüsü O’nu anlatıyor. Kız isterken bile, ‘Allah’ın emri, Peygamberin kavli’ diyor, sürekli O’nu anlatıyoruz." dedi.

“Hazreti Muhammet’ten daha adaletli hiç kimse yeryüzüne gelmeyecek”

Dünyaya Hazreti Muhammet'ten daha adaletli hiç kimsenin gelmeyeceğini söyleyen Yaman, "Ashab, O’nu bir başka anlatmış. Hazreti Ebubekir yol arkadaşlığıyla, Hazreti Ömer adaletiyle, Hazreti Osman hayâyla, cömertlik ile, Hazreti Ali ilim ile anlatmış. Ashabı O’nu cihat, şehadet, davet ile anlatmış. Ey insanlık, ey Urfalılar ve ey İstanbullular şunu bilin ki, Hazreti Muhammed Mustafa’dan daha adaletli hiç kimse yeryüzüne gelmeyecek. Mesele O’nu güzel anlatabilmektir. Biz, hal ve hareketlerimizle, ahvalimizle, komşuluğumuzla, akrabalığımızla O’nun sünnetini anlatabiliyorsak O’nu, anlamışız demektir." ifadelerini kullandı.

“Hazreti Muhammed bizleri kardeşlik bağıyla buluşturdu”

Yapılan bu etkinlik her ırktan insanı bir araya getirdiğini ifade eden Yaman, "Ölen bir kimse, Peygamber Efendimizi seven biri ise, kabirde kendisine gelen meleklere, ‘Ben şahitlik ederim ki Muhammed, Allah’ın hem kulu hem Resulüdür. Ben O’na namazımla, ezanımla, iffetimle, orucumla, haramlardan uzak duruşumla şahitlik ederim. O, benim her şeyimdi. Katlettiler, sürdüler, paramparça ettiler, aç bıraktılar. Benim Muhammed-Mustafa’m bana yetti. O’nunla doydum, var oldum. O benim ümidimdi, aşkımdı. O, bizleri kardeşlik bağıyla buluşturdu. İşte, Şanlıurfa’da Kürtüyle, Türküyle, Arabıyla beni bir araya getirdi. Biz O’na her şeyimiz ile borçluyuz." şeklinde konuştu.

Etkinlik Kamil Güneş’in yaptığı dua ile son bulurken, etkinliğe HÜDA PAR Genel Merkez İstişare Kurulu Üyelerin Süleyman Atmaca ve Basri Demir, Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, STK başkanları, kanaat önderleri, basın mensupları ve Şanlıurfa halkı iştirak etti.

İLKHA

















































































Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.