Onları savunacak enseleri kalın ağabeyleri yok. Sırtlarını dayadıkları holding sahipleri, sermaye çevreleri, büyük medya patronları da yok… Ya da onlar için kızacak, Türkiye'ye nota verecek, şoktayım diyecek, insan haklarını hatırlatacak sözde medeni ülkeler de yok…

Türkiye zindanlarında Müslümanlar var! İçlerinde yazdıkları romanlarla gençliğin gönlünde tahta kuran Bilal Yararlı ve Naşit Tutar gibi yazarlar, güçlü kalemler; Ahmet Arslan gibi kalp hastaları, Ahmet Turan Kılıç ve Mehmet Emin Alpsoy gibi yaşları seksene dayanmış piri fani dedeler olan yüzlerce Müslüman, Hazreti Yusuf gibi Türkiye zindanlarında unutuldular.

Her biri on beş yıl, on yedi yıl, yirmi yıl, hatta yirmi beş yıldır zindanda esir olan bu Müslümanların, bu azizlerin suçları Hazreti Yusuf'un işlediği suçlarla aynı. Onurlu bir hayata sahip olma isteği, Müslüman'ca yaşama arzusu, zulme boyun eğmemek, topluma Allah'ı anlatma sevdası ve komplolara, ahlak dışı dayatmalara, hukuksuz ve kanunsuz baskılara direnmek…

Hazreti Yusuf, Allah'ın aziz peygamberi zamanın egemenlerinin ahlaksız tekliflerine boyun eğmediği için iftira ve yalanlarla töhmet altında bırakıldı, namus ve iffetini koruma uğruna özgürlüğünden oldu, hak etmediği halde yıllarını zindanın karanlık köşelerinde geçirdi.

Bugün Türkiye zindanlarında bir ömürdür çile çeken azizlerimiz de Hazreti Yusuf'un uğradığı yalan, iftira ve komplolarla karşılaştılar. Hayali, komik suçlamalarla, karanlık yürekli, hain, Batı uşağı, şimdi terörist suçlamasıyla yargılanan hâkimlerin iki dudakları arasından çıkan keyfi kararlarla onlarca yıllık hapis cezalarına çarptırıldılar.

İktidar değişti, devir değişti, derin yapıların doksanlı yıllardaki ihanetleri, karanlık örgütlenmeleri bir bir ortaya çıktı. Şu an Türkiye zindanlarında hala çile çeken mazlum ve mağdur Müslümanların nasıl komplolarla, ne iğrenç tuzaklar ve iftiralarla karşılaştıkları ve kimlerle mücadele ettikleri gün gibi aydınlandı.

6-8 Ekim'de, 15 Temmuz'da ve daha başka zamanlarda Türkiye'nin Müslüman halkına alçakça darbe yapmaya kalkışan, bu cennet vatanı Amerika, israil ve Avrupa'ya peşkeş çekmek isteyen, iç savaşlarla ülkemizi, vatanımızı bölüp, parçalayıp bütün bir halkı barbar Haçlılara köle yapma arzusunda olan karanlık yapılara direnen, boyun eğmeyen, çirkin yüzlerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunan Müslümanlar kahraman ilan edilecekleri yerde hala zindanda tutuluyorlar, zindanlarda unutulmaya terk ediliyorlar.

Birileri çıkıp bunun izahını yapmalı. Bir taraftan karanlık yapı ve uşak örgütlere, ülkeye yönelik şeytani komplolar kuranlara karşı yiğit çıkış ve ferasetli tavırlarından ötürü İslami camiayı öveceksin, ona teşekkür edeceksin, Yasin gibi İslami camianın şehitlerini sahipleneceksin, öbür taraftan komplolarla zindanlara atılmış ve on yıllardır zindanlarda olan İslami camianın esirlerini görmezden geleceksin, bu aziz Yusufilere yönelik zulmün sürmesine katkıda bulunacaksın.

Evet, bunun izahı yok. Birileri çıkıp bunun izahını yapmalı. Yoksa bu ülkede dindarların, Müslüman insanların üvey evlat muamelesi gördüğü yılların hala sürdüğüne olan inancımız devam edecek.

Biz Yusufilerimizle onur duyuyoruz, onlara gıpta ediyoruz. Bu asırda, bu karanlık ve kirli dünyada Peygamberlerin misyonunu yüklenmiş, Peygamberler gibi ilahi davanın çilekeşleri olmuş bu azizlerimizin varlığı göğüslerimizi iftiharla kabartıyor.

Birileri onları unutmuş olabilir ama Allah asla unutmaz! Yusuf gibi zindanlardan saraylara çıkacakları, gerçek adalet ve hukukun ne olduğunu bütün dünyaya gösterecekleri günlerin yakın olduğuna tüm kalbimle inanıyorum.