“HDP/PKK Kürt kadınının hayasızlaştırmaya çalışıyor”

“HDP/PKK Kürt kadınının hayasızlaştırmaya çalışıyor”

Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şubesi Kadın Kolları basın açıklaması yaparak, HDP/PKK’nin Kürd kadınını, Kürd erkeğinin eliyle vurduğunu, hayasızlaştırmaya, tesettürden, terbiye, iffetten ve İslami kimlikten uzaklaştırmaya çalıştığına dikkat çekti.

HDP ve türevlerinin çarşaf ve örtüye yaptığı hakarete tepkiler gelmeye devam ediyor. Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şubesi Kadın Kolları kitlesel bir basın açıklaması yaparak, İslami şiarlara olan hakaret telin edildi.

Kitlesel basın açıklamasını okuyan Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şubesi Kadın Kolları üyesi Hatice Çiçek, tesettür ile Ahzab Suresi 59 ayet ve Nur Suresi 31. Ayetlerini hatırlatarak, tesettürün farz olduğunu anımsattı.

“Tesettür kadının ayrıcalığı ve korunağıdır”

Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şubesi Kadın Kolları üyesi Çiçek, basın açıklamasını, “Rabbimizin de bu ayeti kerimelerde belirttiği gibi örtünmek, kadının bu dünyada ayrıcalığı, zırhı ve korunağıdır. Ahirette ise, Allah'ın rızasını kazanmak için en öncelikli fariza ve ibadetlerdendir. Küresel küfür güçlerinin, bütün çeşit ve renklerinin en büyük silahı kadın ve çıplaklıktır. Küfür milleti, kadının cinsiyetini istismar ederek toplumu ifsat etmek ve böylece şeytani ve emperyalist hedeflerine ulaşmak istemektedir” ifadeleri ile sürdürdü.

“Seküler yapılar kadına değer vermemiş”

Seküler yapıların kadına hiçbir değer vermediğine dikkat çeken Çiçek, “Tarihe baktığımızda, insanlığa değer olarak verecek bir şeyleri olmayan, ancak bir şekilde insanları idare etmek isteyen cahili ve seküler yapılar, özellikle kadına hiçbir değer vermemiş, kadını aşağılamış, cariye olarak kullanmış, zevkleri için bir meta olarak görmüş, hatta kızlarını toplumda bir aşağılanma sebebi olarak gördüğünden diri diri toprağa gömecek kadar barbarlaşmış ve insanlıktan çıkmıştır.” Dedi.

“İslam kadına pozitif ayrımcılık yapmış”

İslam ve İslam Peygamberinin kadına pozitif ayrımcılık yaptığına vurgu yapan Çiçek devamla, “Ancak İslam peygamberi Hz. Muhammed [s.a.v] peygamberlikle şereflenince, özellikle biz kadınlar için günümüzün deyimi ile pozitif ayrımcılık yaparak, kadının ayaklar altına alınmış itibarını kurtarmış, kadını yüceltmiş, Risaletinden hemen önce diri diri gömülen, doğumu ile babasının toplum içine çıkamama sebebi sayılan, cariye olarak elden ele satılan biz kadın cinsine bir ulviyet, bir ayrıcalık kazandırmış- "En hayırlınız, hanımınıza hayırlı olanınızdır." ,  "Cennet anaların ayakları altındadır." diyerek kadını farklı bir yere koymuş, biz kadınları istişare mevkisine kadar yüceltmiş, en sıkıntılı zamanlarında mübarek başlarını hanımlarının dizlerine koyarak bir anlamda sığıngah edinmiştir. Savaşlardan döndüğünde kızı  Fatıma’ ya uğrayıp hal hatırını sorduktan sonra evine gitmiştir.Diğer taraftan yüksek peygamber Allah  (cc)’ tan aldığı emirle kadını kötü göz ve niyetlerin metaı olmaktan kurtarmak için tesettürü emretmiş, böylece kadına ait, kadına özgü bir özellik ve ünvan verilmiştir.” İfadelerine yer verdi.

 

“Sosyalist ve seküler yapılar kadını cinsel meta olarak kullanıyor”

İslam tarihinde her dönemde kadına bir üstünlük ve ulviyet verdiğini ifade eden Çiçek daha sonra, “Seküler düşünceler ve günümüzün zavallı sosyalist ve emperyalistleri ise kadını hep bir cinsel meta olarak kullanmış, hem dünyada değersizleştirmiş ve aşağılamış, hem de bir hakikat olan ahirette cehenneme yakıt olmasına sebep olmuşlardır.” İfadelerine yer verdi.

“HDP-PKK Marksist-Leninist bir yapı olarak Kürt kadınını batıl davasına malzeme ediyor”

Çiçek daha sonra, “Bölgede,  cahiliyeyi kendilerine hayat tarzı olarak benimsemiş ve bu zihniyeti Kürt halkına da kabul ettirmeye çalışan Marksist-leninist bir yapı olan HDP-PKK zihniyeti kadın hakları, özgür kadın, çağdaş kadın adı altında kadınımızdan önce iffetini, hayâsını, tesettürünü, İslami ahlakını alarak, ideolojisine malzeme yapmaya, batıl davasına kurban etmeye çalışmakta ve bunu bir dereceye kadar başarmaya başardığı da görülmektedir. Böylece Kürtlerin tarihinde kürt kadınına gerek dünyevi olarak, gerekse uhrevi olarak en büyük zararı vermekte ve kürt kadınına en büyük hakareti yapmaktadır.” Şeklinde açıklamada bulundu. 

Çiçek basın açıklamasında Kürtler denilince özellikle Kürt kadınının iffeti, terbiyesi, İslami kimliği ve şefkati akla geldiğini ifade eden Çiçek, “Cumhuriyet rejimi yıllarca bütün baskı ve taktikleriyle bu iftihar kalelerinden Kürt kadınına erişemedi darbe vuramadı. Belki kısmen etkileyebildi fakat maalesef bu gün, dünya küfür sisteminin piyonu ve maşası olan HDP-PKK Kürt kadınını Kürt erkeğinin eliyle vuruyor. Hayâsızlaştırıyor, tesettürden, terbiye ve iffetten, İslami kimlikten uzaklaştırıyor. Her gün bir hile ve komplo ile kürt kadının bir değerini ayaklar altına alıyor ve Kürt kadınını sapkın ideolojilere kurban ediyor. 1400 yıl önce cahiliye dönemindekiler kızlarını kız olduğu için diri diri gömerek o günün adet putlarına kurban ederlerken, bu günün Marksist Sosyalist ve laik Kürt erkeği babası, abisi, kızını, kardeşini, hanımını ideoloji ve ırkçılık putuna kurban etmektedir. ” Şeklinde basın açıklamasını sürdürdü.  

“İslami olmayan düşünce kadını kültürel faaliyet uğruna teşhir ediyor”

Dünya ve özellikle Kürt kadınına da seslenen Çiçek basın açıklamasını şu ifadeler ile sürdürdü:  “Her küfri akım, ulaşabildiği bir şekilde heva, heves ve amaçlarına malzeme olarak kullanmak istiyor. Kimisi güzellik yarışmaları adı altında kadını güya taltif ederek güzellik kraliçesi seçerek bedenini dünyaya teşhir ediyor, şeytani bir planla domuz heveslere sunuyor. Bir diğeri sanat adı altında her şeyini alarak güya yıldızlaştırıyor, bir diğeri bir arabayı hatta bir sakızı dahi satabilmek için kadının fiziğini reklamlarında teşhir edip kullanıyor. Bölgemizde ise Marksist Leninist yapı Kürt kadınını özgür kadın adıyla gah militanlaştırarak dağlara, gah sokaklara dökerek ailesinin, ebeveyninin,  kocasının,  kardeşinin himayesinden çıkararak, elinden alarak amaçlarına kurban ediyor. Ey Kürt annesi, Kürt kızı, senden örtünü alanlar, haya ve iffetini çalanlar, seni çarşafına, tesettürüne düşman edenler, sana ömrünün en büyük zulmünü ve düşmanlığını yapıyorlar. Kötü emellerine kurban ediyorlar. Çünkü seni yüce bir sıfatla yaratan Rabbin, İslam terbiye ve ahlakıyla, tesettürle sana hem bu dünyada bir aidiyet bir üstünlük ve şeref verirken, ahirette de sana cennet hurisi gibi en ulvi bir hediyeyi vaad etmiştir.”

 Çiçek basın açıklamasının devamında Üstad Bediüzzaman Saidi Nursi’den de alıntı yaparak,  “Gerçek Kürt önderlerimizden Üstad ifadesiyle; inci, elmas değerinde olan namusunu, iffetini, tesettürünü cam şişeler mesabesinde olan geçici heveslere değiştirme.” İfadelerini kullandı.

Kürt âlimlere de seslenen Çiçek daha sonra, “İslam’ın tartışılmaz bir emri ve ayeti olan tesettürümüze yapılan bu alçakça saldırılara nasıl duyarsız kalabiliriz? Bu sessizliğinizin mazereti olabilir mi? Rabbimize bunun hesabını nasıl vereceğiz?” diye sordu.                                                                                                                                                     

Çiçek son olarak, “Tesettürü Rabbimizin bir emri olarak gören, çarşaflarımızla özgürlüğün ve izzetin zirvesine ulaşan kadınlar olarak, tesettür ve çarşafa yapılan bu saldırı ve hakaretleri nefretle kınıyoruz. Kadına başta iffetsizlik olmak üzere reva görülen her türlü şiddeti ve haksızlığı lanetliyoruz.” İfadelerini kaydetti. (İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.