Bismihi Teâla

Aileler çaresiz…Çocuklarımız bizden alınıyor…Çetelere, karanlık yapılara kurban gidiyor… Serzenişler,feryatlar,vaveylalar..!alıp başını gidiyor…Burada düşünüp durmak lazım. Çocuklarımız mı suçlu, biz mi?..

Kirli yapılar bir yandan yoksul ailelerin çocuklarını, bir yandan varsıl ailelerin çocuklarını kendi rantları uğruna harcıyor. Anneler, babalar farkına vardığında çoğu kez iş işten geçmiş oluyor.

Belki de geri dönüşü zor olan hadiselerle karşılaşılıyor. Bataklığı fark edip de ayrılanlar, geri çekilenler talihli bir yandan. Ayrılma, çekilme cesareti bulma iradesini göster(e)meyenler bataklığa battıkça batıyorlar maalesef. Neticede karanlık dehlizlerde ya canından oluyor ya da her türlü kirliliğe yem oluvermektedir.

Maalesef bu şekil binlerce genci PKK, FETÖ… gibi kirli yapıların karanlık dehlizlerinde heba etmedik mi? Envai türlü şantajlarla gençlik; ajanlık, hainlik, masonluk gibi rollerle düşmanlaştırılmadı mı? Dinin aslından koparılarak, itikatları ifsat edilerek; ya dine düşman ya da bozuk bir din algısı ekildi. Şimdi de sapkın bir çete olanBilimsel Araştırma Vakfı adındabir güruh Türkiye'nin gündeminde. Bu güruh bünyesindeki gençleri öncelikle hayâ perdelerini kaldırmakla, türlü türlü entrikalarla haramı, günahı teşhir edecek bir suretle ifsat aleti haline getirildiler. Lüks villaları barınak haline getiren bu çete, kendi televizyon kanalıyla faş görüntülerle, müstehcen pozlarla ifsat eylemlerini göstermekten çekinmediler. Yani alan memnun satan memnun türünden bu kirli faaliyetler yıllardır yapılageldi. Belki de kimse bu kirli şebekenin üzerine gitmeye cesaret etmedi/edemedi.. Zira kendi foyaları da ortaya çıkacaktı ya. Bakalım bu kirli ağın raksı; siyasetten bürokrasiye, iş dünyasından iş adamlarına değin kimlere varacak. Hep beraber göreceğiz eğer kamufle edilmezse.

Bu sadece su yüzüne çıkan türden bir nümune. Bunun gibi pek çok ifsat güruhunun olduğu açıktır. Bir aralar -90'lı yılların sonu-Türkiye'nin özellikle güneydoğusunda faaliyet gösteren kirli yapıların varlığını, insiyatifi ele alan dini değerleri güçlü inançlı kesimlerce farkedilmişti.Hatta delilleriyle birlikte kayıt altına alınmıştı.O kayıtlar imha edilmemişse yargının arşivlerinde.

FETÖ olsun,Oktarcılar olsun bu tür yapıların aynı kaynaktan beslendikleri ortada.Yani ikisi de aynı odaklarca yönetilmekte ve akıl hocaları bir.Açıkça belirtmek gerekirse siyonist güç. Onun için irade başta olmayıncaancak verilen emirleri uygulamakla yükümlüsün.Bu gidişat dünyada zillet,ahirette de yaratıcının gazabından başka bir sonuç doğurmaz.

Hür olmak gerçekten izzettir.Aziz olmaktır.Seçimlerden önce genç bir partimizin başkanının bir televizyon kanalında dediği gibi “sorunlarımız olabilir fakat sorunlarımızı kendi aramızda,kendi topraklarımızda,kendi şehrimizde ancak çözeriz…''türünden çok önemli beyanatta bulunmuştu.Evet Sayın HÜDA Par Başkanı'nın dediği gibi sorunlarımızın tek adresi Türkiye coğrafyasıdır. Yoksaemperyal güçlerin yalancı cenneti vaadederek cehennem alevleriyle baş başa bırakmak öteden gelen siyasetleridir.

Aziz dinimizin temelleri kişiler sırtına dayandırılmaz.Din, asıl kaynağından öğrenilmedi koyun postuna bürünmüş kurtlara aldanmak kolay bir hal alır. Yoksa masallarda geçen kırmızı başlıklı kız misali kurtarıcı olarak görünen mehdiciklere yem olunabilir.

Ebeveynler, hazin ve içler acısı manzaralarla karşılaşmamak için çocuğun doğumundan itibaren manevi eğitimden ödün vermemeli. İtikadı düzgün,ihlası güçlü cemaatlerden, İslami çevrelerden de destek alarak güçlü bireyler yetiştirmek mümkündür.Yeterki azim,çaba ,kontrol ve öz denetim  olsun.

Bu gün 15 Temmuz FETÖ ihanet şebekesinin saldırıları sonucu canlarını veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum

Kalın sağlıcakla…