Türkiye’deki daha doğrusu dünyadaki bütün haktan-hukuktan anlamaz, tek dertleri kişisel çıkar, ifsat ve tapındıkları kuklacıların aferinlerine mazhar olmak olan yığınla sürülerin amaçları kargaşa, işgal ve terördür.

Amaçları bir olayı detaylı ve olduğu gibi anlayıp ona göre tavır almak değil; efendilerinin tarif ettiği ve aktardığı veçhiyle gelişen vakıalara tepki göstererek, buradan kendi süfli zihniyetleri doğrultusunda sonuç elde etmektir.

Afganistan… Taliban… Kadın… Tesettür… Saldırı… Malumunuz Taliban’ın Afganistan’da elde ettiği sonucu hazmedemeyen bilumum sözde hümanist ve feministlerin ortaya koydukları tepki, neredeyse ABD’nin Afganistan’daki vahşetleri ve geride bıraktığı yıkımı gölgeleyecek cinsten.

Dışardan yöneltilen bu sözlü saldırılar devam ederken, bir önceki gün Kabil’de gerçekleştirilen bombalı intihar saldırılarla onlarca sivil katledilerek ayrıca yeni yönetimin zora sokulması istendi.

Bugün dünyada, ABD’nin geride bıraktığı yıkım ve katliamdan çok Taliban’ın daha yapmayıp da ‘yapabilir’ iddiaları üzerinden mahkûm ediliyor olması çok manidardır.

ABD’nin ta 20 yıl önce işgal ettiği ülkenin bugün yeraltı ve yerüstü bütün kaynakları tarumar edilmiş halde iken ve bunun sorumluları sorgulanmazken ısrarla Taliban’ın gelecekteki uygulamalar üzerinden şimdiden idama mahkûm edilmesi, zalimlerin asıl amaç ve gayesini ortaya koyması açısından önemli.

1996’dan 2001’e kadar Afganistan’ın hepsine de değil belki üçte birine hükmeden Taliban’ın o zamanki uygulamalarını yine bugünkü ıstırap duyduğumuz medya üzerinden öğrendiğimizi bir kenara bıraksak bile, bu bahsi geçen o zamanki Taliban yapısı üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti. O zaman hayatta olan birçok kişi bugün yok. Ve bugün gelen yapı, geldiği günden beri dünyanın makul insanlarının altına imza atacakları şeyleri söylediği de hepimizin malumu.

Hal bu iken, ısrarla ve hala terör ve terörist yaftasında bulunanların niyetlerinin üzümü yemek olmadığı ortadadır.

Terörist ve kadın düşmanı birilerini arıyorsanız, yıllarca Afganistan’da özellikle kadın, çocuk ve yaşlıların bulunduğu düğün ve taziye evlerini vuranları araştırın, o zaman bu kadın-çocuk düşmanı ve sivil halk katliamcısının kim olduğunu çok rahat bulursunuz.

Türkiye’de Taliban ve onların daha belli olmayan siyasetleri karşısında felaket tellallığı yapanlara demem o ki; sınırlarımızın ötesindeki insanlara insan hakkı ve kadınların eğitim hakkını öğretmeye çalışacağınıza, bugün hala içimizde 28 Şubat özlemiyle yanıp tutuşan despotlara bir çift sözünüz olsun!

Bir başörtüsü meselesi üzerinden kadınlarımız yıllarca en alçakça ayırıma tabi tutulmadılar mı? Halkın oylarıyla Meclis’e geren bir hanımefendi, onlarca kaba erkeğin sözlü saldırısına uğramadı mı? Dokunulmazlığı olduğu halde kadının kapısına zırhlı araçlar gönderilmedi mi?

Başörtüsü taktı diye kadınlarımız o zamanki kolluk marifetiyle yerlerde sürülmediler mi? Nerede sizin kadına saygınız?! Nerede sizin kadının eğitimine dair hassasiyetiniz?! Kız çocukları inançları gereği okula başörtüsüyle gitti diye ailelerine hapis cezaları verildi bu ülkede! O zaman tüm bu olup bitenler karşısında suspustunuz veya bizzat bu zorbalığa ortaktınız!

Buradan da anlaşılıyor ki, bugün de amacınız kadın hakları veya kadının eğitim hakkı değildir. Sizin amacınız bağcıyı dövmektir, üzümü yemek değil! Sizinkisi İslam düşmanlığıdır, başkası değil!

Adamlar çıkıp makul her ne varsa onu söylüyorlar. Kadın hakları korunacak… Kadınlar şimdi çalışmaya gelmeseler de maaşları ödenecek… Hiç kimseye şiddet uygulanmayacak… Biz arkadaşlarımızın katillerini yakaladık, ama serbest bıraktık, çünkü af ilan ettik diyorlar. Daha ne desinler! Endişeler için de bekleyip görmekten başka çare yok!

Ama tüm bunlar sizi iknaya yetmiyor! Çünkü şartlanmışsınız! Çünkü hedefinizde İslam vardır! Çünkü karşı cepheye İslami yönetimi konumlandırmışsınız!

Dışardan Afgan halkına yöneltilen bu haksız saldırıların ardından Afganistan’ın Kabil kentinde gerçekleştirilen farklı fiili saldırılar neticesinde 100’e yakın sivilin katledilmesi, kimlerin aynı hedefte birleştiklerini göstermesi açısından da önemli.

Yeni yönetimi zor durumda bırakmak için gelen bu saldırıların failleri ile, dışarıda işgalin bitirilmesini hazmedemeyen İslam düşmanlarının günlerdir sergiledikleri farklı eylemlerle aynı amaçta birleştiklerini açıkça görmek bir hayli anlamlı olsa gerek.

Konu aslında çok basit: ABD’nin Afganistan işgali bitiyor, yönetimi ele alan/alacak yerli güçlerin ne yapacaklarını görüp öyle değerlendirmek kadar normal bir şey olamaz.

Sonuç olarak; dışarıdan saldıranlar ile içeriden katliam yapanların amaçları belli ve aynı, ama Allah’ın izni ile başaramayacaklar!

Saldırılarda vefat eden Afgan mazlumlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve bütün Afgan halkına başsağlığı ve sabır diliyorum.