Abdullah ASLAN
Her hal ve vaziyetin kıymetini bilmek lazım
Konumuza Peygamber Efendimizin güzel tavsiyeleriyle başlayalım. Gönüller Sultanı, tabibimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyor: “Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganimet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayatını!” (Buhari-Tirmizi)
Koronavirüs, değerlerini bileceğimiz, bilmemiz gereken bu hususlar için bir dönüm noktası oldu. Daha önce kıymetini deruhte etmediklerimizin bugün üzüntüsü içerisinde olduğumuz gibi, bugün de kıymetini bilmemiz gerekip de bilmediklerimizin yarın üzüntüsü içerisinde olabiliriz.
Düne kadar sosyal birlikteliklerimizin, ziyaretlerimizin, sohbetlerimizin, taziye ve düğünlerimizin, cami ve cemaatlarımızın kıymetini bildiğimiz ölçüde bugün mutlu veya mutsuzuz.
Besmele, hamd ve salat ile başlayan dernek sohbetlerimizin kıymetini bildiğimiz ölçüde bugün vicdanen rahat olabiliriz.
Cami ve cemaatle kıldığımız namazlarımızın ve cuma namazlarımızın kıymetini bildiğimiz ölçüde bugün zaruretten yola çıkarak fıtratın içimizde peyda ettiği fetvayla namazlarımızı evde tasasız kılabiliriz.
Etrafta dolaşan hastalığın bize hissettirdiği tek husus, sıhhatin kıymetini bilmek olsa gerek. O gelmeden sağlığımızın kıymetini bilerek daha adil bir dünya ve daha iyi bir ahiret yurdu için gayret içerisinde olmamız gerektiğini şimdi daha iyi anlamış durumdayız.
Bugün, evlerimiz, arabalarımız, villalarımız, sosyal tesislerimiz bizi bu hastalıktan koruyacak kadar değer taşıyor.
Koca otellerimiz, lezzet dolu lokantalarımız, eğlence yerlerimiz şimdi bomboş...
Işıltılı çarşı, sokak ve caddelerimiz şimdi tenha ve ıssız...
Ve dahası bizi kaynaştıran, sosyal yönümüzü geliştiren, birbirimize karşı sevgimizi perçinleştiren misafirliklerimiz... Birbirimizi özledikçe misafirperverliğimizi hatırlıyor ve hakkını verdiğimiz ölçüde bugün mutlu olabiliriz.
Bugün içinde bulunduğumuz halin bir imtihan olduğunun bilinciyle yaşamak durumundayız.
Hissedilen riskin bertaraf olduğu takdirde daha önce değerlerini bilmediklerimizle ilgili daha hassas olacağımızın ve yapacak iyiliklerin vadini şimdiden vermekle beraber bugün şartların dayattığı halin de kıymetini bilmemiz lazım.
Aileler dağılıyor; kimse artık çocuklarıyla ilgilenemiyor; aileler birbirlerine yabancılaşıyor; kimisi işe, kimisi okula, kimisi oraya, kimisi buraya derken, aileler doğru düzgün birbirini göremiyor, şikayetlerinin ayyuka çıktığı bir hengamede, aile fertlerinin hep beraber eve kapandıkları bir hal söz konusu oldu. Evet, ailelerin 24 saat beraber olduğu bir zaman dilimine girdik. Bugün bunun da kıymetini bilmemiz ve bugünleri değerlendirmemiz lazım.
HÜDA PAR Gençlik Kollarının aile ile geçirilecek zaman diliminde yapılmasını önerdiği program ve aktiviteler çok önemli. Kur’an-ı Kerim kıraatı, kitap okuma, aile ile ilgi ve alakayı arttıracak sosyal aktiviteler ve spor şu anki pozisyonumuzu hayırlı kılacaktır. Bugün aile ile geçirilen bu zamanın kıymetini bilmek ve değerlendirmek lazım. Öyle ya, çocuklarıyla ilgilenmediği için çocukları uyuşturucu bağımlısı olmuş dini bütün insanlarımız var. O zaman iyi bir manevi tamir ve onarım süreci yaşamak bugünün değerlendirilmesi açısından en doğru olanı olacaktır.
Bir Hadis-i Şerif ile başladığımız makalemizi yine bir Hadis-i Şerif ile sonlandıralım: “İki nimet vardır ki insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” (Buhârî) Sıhhat ve boş vaktimizin kıymetini bilelim.
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.