3 Ocak tarihinde işgalci ABD tarafından yapılan saldırıyla hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye yönelik suikaste ilişkin konuşan Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Şirin, "Her şeyden önce iki tarafın adını koymalıyız. Saldıran taraf, yeryüzünde İslam ümmetinin en büyük düşmanı büyük şeytan Amerika. Saldırıya uğrayan ise, dünya müstekbirleri ve tağutlarına ve siyonistlere hayal bile edemeyecekleri tarihin en sarsıcı darbelerini indiren direniş cephesinin komutanı Kasım Süleymani. Birisi şer cephesinin başını diğeri ise hak cephesinin komutanlığını ifade ediyor." dedi.

"Bu dava daha nice azizleri Allah'a kurban sunacağımız bir davadır"

"Bu saldırı bir kişiye yapılmış bir saldırı değildir. Bu İslam ümmetinin kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesine, işgal altında olan Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi için sürdürülen mücadeleye karşı açılan bir savaştır." diyen Şirin, "Bu savaş İslam topraklarında Amerika hegemonyasına, yağmacılığına ve soygunlarına karşı bir mücadeledir. Bu saldırı Kudüs ve Filistin'in özgürlüğünü müjdeleyen, Amerikan emperyalizminin İslam dünyasından sökülüp atılmasını müjdeleyen direnişe yapılan bir saldırıdır. Ancak şunu görüyoruz ki, hak ve batıl mücadelesinde tarihte nice şahsiyetler bu uğurda feda olmuşlardır. Uhud'ta Hazreti Hamza'yı, Kerbela'da Hazreti Hüseyin'i, Lübnan'da Abbas Musavi'leri, Şeyh Ragıp Harp'leri, Filistin'de Ahmet Yasin'leri, Fethi Şikaki'leri, Abdulaziz Rantisi'leri gördüğümüz zaman şunu biliyoruz ki, bu dava daha nice azizleri Allah'a kurban sunacağımız bir davadır." şeklinde konuştu.

"Bundan sonra Amerika'nın İslam dünyasındaki sultasının sona erdiğine şahit olacağız"

Şirin, "Ondan sonra direniş cephesi zayıflamayacak, aksine güçlenecektir. Bundan sonra İslam dünyasında, yeryüzünün her karışında Amerikan emperyalizminin ve onların suç ortakları siyonist rejimin nasıl ağır yenilgilere uğratıldıklarına tanık olacağız. Bundan sonra artık Amerika'nın İslam dünyasındaki sultasının sona erdiğine, üslerinin kapatılmasına şahit olacağız. Bundan sonra özgür Filistin topraklarında dolaşacak, Cuma namazlarımızı özgür Kudüs'te kılacağız." ifadelerini kullandı.

"Amerika ayağına değil kafasına sıktı"

Şirin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Düşman çok daha sarsıcı bir direnişle karşılaşacağı için aslında kendi sonunu hazırlamış oldu. Ayağına değil başına sıktı. Kasım Süleymani'nin aracına atılan roketler aslında Beyaz Saray'a, Amerika'ya atılmış roketlerdi. Eğer atılan roketlerle, sıkılan kurşunlarla, kurulan darağaçlarıyla kaybetmiş olsaydık Kerbela'da kaybederdik. Eğer bizler düşmanların saldırılarıyla katlettiği insanlarla kaybetmiş olsaydık milyonlarca şehidimizle kaybederdik. Ama Şehid Beheşti'nin dediği gibi, 'Şehid verdik demeyin, şehid kazandık deyin.' Bizler Türkiyeli Müslümanlar olarak buradayız. Çünkü emperyalizmin karşısında belli bir ırka, belli bir mezhebe mensup olanlar yok. Kasım Süleymani nereli? diye sorsak birileri İranlı birileri Kirmanlı diyecek. Süleymani İranlı olduğu kadar Lübnanlı, Filistinli, Yemenlidir. Onun yüreği, dili, kavgası ümmettir. O ümmet coğrafyasında işgalcilere karşı nerede mücadele verildiyse Allah'ım şahit olsun ki, ben de şahidim ki ona en ağır cezayı veren mücadelenin arkasında hep Süleymani olmuştur.

"Amerika 15 Temmuz darbe girişimiyle hedeflediğine ulaşamadı"

Ümmetin evlatlarının terör şebekelerine anladığı dilde cevap vermesi halinde terör şebekelerinin buralardan gitmek zorunda kalacaklarını söyleyen Şirin, son olarak şu ifadelere yer verdi:

"Bu topraklar; şu Amerika casusluk şebekesinin organize ettiği 15 Temmuz darbe girişimine şahit oldu. Yüzlerce şehit, binlerce yaralı verildi. On binlerce aile hüzün ve acı içerisinde. Ama bu emperyalist istila boşa çıkarıldı. Amerika 15 Temmuz darbe girişimiyle hedeflediğine ulaşamadı. Bütün dünya bilsin ki, darbe girişiminin başarıya ulaşamaması için en çok çalışanlardan birisi Kasım Süleymani'dir. Bunu en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan biliyor. Yetkililer biliyorlar ki, Kasım Süleymani göğsünü darbecilerin önüne çekti." diye konuştu.

İLKHA