Kardeşim bilmelisin ki bu hitabım ilk önce kalbime, gönlüme ve ruhumadır; beni ben eden düşünce ve hissiyatımadır. Ve dahi sonra sanadır.

“Kim Rabbinin divanında durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden menetmiş ise kuşkusuz onun varacağı yer cennettir.” (Nazi’at/40-41)

Kardeşim Rabbinin sana bahşettiği sayısız nimetlere karşın ne kadar şükürdarsın?

İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayını, efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in tavsiye ettiği şekilde değerlendiriyor musun?

Sen Müslüman bir ailenin evladı olarak var eden Rabbine karşı görevlerini layığıyla yerine getiriyor musun?

İnsanın tüm amellerini veya o günkü amellerini günde bir veya birkaç kez gözden geçirmesi anlamına gelen muhasebenin hayatındaki yeri neresidir?

“Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekiniz, tartılmadan kendinizi tartınız” sözü senin için ne anlam ifade ediyor?

Nefsini muhasebe ederken içinde bulunduğun nimetlere karşın Allah’a hamd ediyor musun yeteri kadar?

Sabah vaktinin girmesi ile güneş doğumu arasındaki şahidli vakti, Hz. Peygamber gibi ihya ediyor musun?

Ölümü ve ölüm sonrasını, kabri, hesap için Allah’ın huzurunda durmayı, Allah’ın nimet ve azabını düşünüyor musun?

Yaptığın ve işlediğin bir cürümden sonra, eksiklik ve kusurlarından sonra Rabbine iltica ediyor musun?

Amellerinin kötü olduğunu gördüğünde yüce Allah’tan af ve mağfiret dileyip tövbeni yeniliyor musun?

Gerçek bir tövbe ile Rabbinden özür diledin mi? “Ey inananlar Allah’a yürekten tövbe edin. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter” ilahi buyruğundan haberin var mı?

Allah Resulünün, “Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allah-u Teâlâ, kulunun tövbe etmesine sevinir” hadis-i şerifinden haberdar mısın?

Kurtuluşa ve felaha ermenin yolunun Allah’a karşı samimi ve dürüst olmaktan geçtiğini biliyor musun?

Kardeşim! Yapacağın her işte Allah’ı razı etmek zorundasın bunu unutma!

Allah’ı razı etmek için de çok çalışmalısın. Her işini sağlam yapmalısın. Ve dahi donanımlı olmalısın.

Mücadele sahasında seni bekleyenler var. Seni saflarına çekmek isteyenler var. Seni karanlığın neferi kılmak isteyenler var.

Unutma ki, senden ümitvar olanlar da var. Kutlu bayrağı devralmanı bekleyenler var.

İki cihan güneşi efendimiz Hz. Resulullah’ın nebevi mesajını yeryüzünde hâkim kılmak için çok gayret göstermelisin.

Kendini mücadeleye hazır hale getirmelisin.

Kardeşim! Okuma hayatında çok önemli bir yer tutmalıdır. Hiçbir günün ‘okumasız’ geçmemelidir.

Okumalısın, okutmalısın. Bu kutlu ayda nazil olan Kitab-ı Kadim Kur’an-ı Kerim’in hayatında çok özel bir yeri olmalı.

Kur’an’ı, sünneti çok iyi bilmekle birlikte dünyada yaşanan gelişmelerinden de haberdar olmalısın.

Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman kardeşinin sorunlarıyla hemhal olmalı, dertleriyle dertlenmelisin.

Suriye’de, Filistin’de, Yemen’de, Afganistan’da, Arakan’da, Somali’de, Sudan’da, Irak’ta ve ismini saymadığım birçok İslam beldesinde zulme uğrayan, zalim iktidarlar tarafından katliamlara maruz kalan Müslüman kardeşlerin için dua etmelisin.

İmkânların nispetinde maddi ve manevi yardımlarda bulunmalısın.

Zulüm saraylarında haykıran kardeşlerinin feryad-u figanları seni çok derinden üzmeli, rahatsız etmelidir.

Dünya mazlum ve mustazaflarının duçar kaldığı zulümler seni bir şeyler yapmaya teşvik etmelidir.

Küresel emperyalist güçlerin murdar hile ve desiselerinin farkında olmalı ve bunları bertaraf etmek adına çok çalışmalı ve emek sarf etmelisin.

Kardeşim! Önüne hedefler koy ve bu hedeflerin aşamalı ama büyük olsun.

Büyük olsun ki tüm dünya Müslümanlarının içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulmalarına vesile olsun.