HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu Kovancılar halkı ile buluştu
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Kovancılar seçim lokali açılışında vatandaşlarla buluşarak, HÜDA PAR'ın belediyecilik anlayışını anlatan bir konuşma yaptı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Elâzığ Belediye Başkan adayı Yasin Kavaklı, HÜDA PAR Kovancılar Belediye Başkan adayı Metin Suiçer ve beraberindeki heyetle birlikte seçim lokaline geldi.
Kalabalık bir halk kitlesi tarafından karşılanan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Kovancılar Belediye Başkan adayı Metin Suiçer'in projelerini anlattığı konuşmanın ardından vatandaşlara hitap etti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, konuşmasının başında Gazze'de yaşanan soykırıma dikkat çekerek artık insanların sadece bomba ve silahlarla öldürülmediği bu Ramazan ayında, insanların açlıktan da soykırıma uğratıldıklarını bu nedenle Gazze'deki duruma değinmeden seçimi konuşmayı içine sindiremediğini belirtti.
"Gazzeliler kendi imtihanlarını verdi fakat 2 milyarlık ümmet maalesef bu imtihanı geçmede başarılı olamadı"
Gazze'de yaşanan soykırım ve vahşet nedeniyle konunun asla gündemden düşürülmemesi gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, "7 Ekim Aksa Tufan'ından sonra gerçekten tarihte benzerine çok az rastlanan cinste bir soykırım, bir vahşet yaşanıyor. Orada kardeşlerimizin üzerlerine tonluk bombalar atılarak katledilirken, halen enkaz altında olan binlerce şehit var. Çıkarılıp defnedilenlerin sayısı 32 bini geçti. Yaralılar ve enkaz altındakilerle birlikte 100 bini çoktan aştı ve halen bu katliam devam ediyor. Oradaki savaş makinalarının katlettiği, kıyıma ve soykırıma uğrattığı insanların sayısı on binleri geçtikten sonra maalesef son birkaç haftadır oradan açlıktan ölüm haberleri de gelmeye başladı. Hal böyleyken biz gittiğimiz yerlerde Gazze'ye değinmeden oraya dikkat çekmeden sadece seçim konuşmayı, sadece belediyecilik konuşmayı içimize sindiremiyoruz. Gönlümüz buna razı gelmiyor. Biz burada Ramazan'da iftar sofraları hazırlarken ya da sahura kalkıp Allah ne kısmet ettiyse bir şeyler yerken oradaki kardeşlerimiz acaba sahur yapmak için yiyecek bir şey bulabiliyorlar mı? Acaba iftar etmek için bir yudum temiz suları var mı diye düşünmeliyiz ve bunu kendimize dert edinmeliyiz. Oradaki soykırım, oradaki vahşet, oradaki açlık, oradaki ilaçsızlık, oradaki mahrumiyet bitinceye kadar da bu konuyu asla gündemimizden çıkarmamalıyız ve 'Yapabileceğimiz daha neler var?' diye sürekli zihnimiz bununla meşgul olmalı. Fiili olarak harekete geçmesi gerekenlerle ilgili bir baskı oluşturmalıyız. Onlar kendi imtihanlarını verdiler. Fakat 2 milyarlık ümmet maalesef bu imtihanda tabiri caizse çakıldı, imtihanı geçmede başarılı olamadı." dedi.
2012 yılında kurulduklarını anımsatan Yapıcıoğlu, yola çıkarken "Önce insan, öncelik adalet" dediklerini, "Dürüst siyaset, gerçek adalet" diyerek yollarını sürdürdüklerini ve bu istikamet ile merkeze insanı oturttuklarını, hedeflerinin de mutlaka adaleti tesis etmek olduğunu aktardı.
"Adaylarımızda öncelikle adalet olacak sonra emanet bilinci"
Adaylarında aradıkları kriterleri sayan Yapıcıoğlu, en çok önem verdikleri 2 husustan birinin adalet, diğerinin de emanet olduğuna vurgu yaptı.
Yapıcıoğlu; "Diyoruz ki inşallah Rabbim lütfederse, insanımız teveccüh gösterir ve aday gösterdiğimiz kardeşlerimiz o makamlara gelirlerse inşallah o hizmeti adaletle yapacaklardır. Adaletten bir karış ayrıldıklarında mutlaka başkasından önce bizler onu nasıl gerekiyorsa o şekilde ikaz edeceğiz. Adaylarımızın adaletle çalışması, hizmetini yaparken ayrımcılık yapmaması, adam kayırmaması, zulmetmemesi için ne gerekiyorsa onu yapacağız.
İkinci olarak da 'emanet' diyoruz. Allah-u Teala bize bu canları emanet etmiştir. Allah-u Teala bütün kâinatı yaratmış, onların arasından emaneti insana teklif etmiş ve insan da bu emaneti yüklenmiş. Bizim büyük bir emanet taşıdığımız bilinciyle hareket etme gibi bir mecburiyetimiz var. Bizim çalışarak kazandığımız, kazandığımızı zannettiğimiz, kendi mülkümüz olduğunu zannettiğimiz şeyler aslında Allah'ın bize emanet ettiği, bize lütfettiği şeylerdir. Mülkün asıl sahibi O'dur. Biz emanetçiyiz. Ve şimdi bu seçim zamanında talip olduğumuz bu makamları, eğer milletimiz bize emanet ederse bunun da bir emanet olduğu bilincini asla terk etmeyeceğiz. Belediyeciliğin asıl olması gereken konumu neyse biz o konuma getireceğiz. Ve bunu birlikte yapacağız. Sizlerle beraber yapacağız. Allah'ın izniyle o emanet birinciyle hareket eden kardeşlerimiz, kendilerine emanet edilen makamın imzasıyla, harcanan bütçenin de bir emanet olduğunu bilecek. Biz adaylarımızı belirlerken hangi aday çok fazla oy alacak diye bakmadık. Hangi aday sağlamdır? Hangi aday milletin malına sahip çıkacak? Hangi aday milletin malını kendi malından daha iyi koruyacak? Bu bizim birinci önceliğimizdir. Öncelikle bizim seçtirmek istediğimiz kardeşimiz sağlam olacak, milletin malını koruyacak. Eskiden belediye başkanlarına Şehremini diyorlardı. 'Şehrin Emin Kişisi' Şehrin malını, şehrin ihtiyaçları için harcanacak olan bir şeyi teslim ettiğiniz kişi. Öyleyse bu kişi sağlam olmalı." diye konuştu.
"Hizmet üretebilmek için ehliyetli ve liyakatli kişiler işin başına gelecek"
Adaylarında aradıkları özelliklerden diğer ikisinin ise ehliyet ve liyakat olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Evet, biz hizmet üreteceğiz. Bu hizmeti üretebilmek için ehliyetli ve liyakatli kişiler işin başına gelecek. Bir insanın bütün konularda, her meselede uzman olması mümkün değil. Bütün alanlarla ilgili bir kişinin tek başına uzun olmasına gerek yok. Ama milletin malını iyi korursa, herhangi bir konuda ihtiyaç neyse, o şehrin ihtiyacıyla ilgili iyi bir uzmanı getirir, o milletin hizmeti için onu istihdam edebilir. İşi ona yaptırır, neyse üretiverir. Ama milletin malını çarçur etmez, kimseye peşkeş çekmez, israf da etmez. O ehliyetli ve liyakatli insanları getirip onlara görev verir ve inşallah o göreve getirdiği kişiler milletin ihtiyacı olan hizmeti güzel bir şekilde üretir ve o hizmeti yaparlar." dedi.
"Önceki seçimlerde bir temel attık, şimdi bu temelin üzerine inşallah bir bina dikmeyi ümit ediyoruz"
İnşallah bizim kardeşlerimiz belediye başkanlığı makamına oturursa belediyenin bütçesini kendi reklamlarını yapmak için kullanmayacaklar. Milletin malını son kuruşuna kadar millet için harcayacaklar. 2012'de biz partiyi kurduk. 2014'e seçimlere girdik. O zaman memleketin yüzde 15'i, 20'si en fazla bizim ismimizi duymuştu. Buna rağmen iyi bir varlık ortaya koyabildik. Bugün HÜDA PAR'ı duyan, HÜDA PAR'ın ne olduğunu ne yapmaya çalıştığını, onun programını, onun zihniyetini, meselelere yaklaşımını, insanı önceleyen ve adaleti merkeze koyan yaklaşımını bugün insanımız biliyor. Bugün biz 2014'teki durumda değiliz. Geçtiğimiz mayıs ayında milletvekili genel seçiminde Meclis'te, parlamentoda temsil imkânı elde ederek bir merhaleyi katettik. Önceki seçimlerde bir temel attık. Şimdi bu temelin üzerine inşallah bir bina dikmeyi ümit ediyoruz. Bu binayı nasıl dikeceğiz? Sizin getireceğiniz tuğlalarla. Ben inanıyorum ki biz o binanın çatısını çakmaya yakınız." diye konuştu.
Belediyedeki makamları hizmet aracı olarak gördüklerinin altını çizen Yapıcıoğlu, "Bakın biz oraya hizmet etmeye geliyoruz. Millete tepeden bakmaya, millete efendilik taslamaya değil. Allah'ın izniyle biz bunu pratik olarak ortaya koyacağız. Ama bunu pratik olarak ortaya koymak için sizin getireceğiniz tuğlaların yani o oyların yeteri şekilde olması lazım. Bu sefer olur mu? Ben Kovancılar'daki bu heyecanı görünce inşallah olacak diyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.