HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürdistan 24 TV'ye bağlanarak PKK'nin Peşmerge'ye yönelik saldırıları ile bölgedeki varlığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu, sunucunun sorularını yanıtladı.

Sunucunun, dünkü PKK saldırısında 5 Peşmerge'nin hayatını kaybetmesi 8'inin de yaralanmasına ilişkin sorusu üzerine Yapıcıoğlu, yaşanan ölümlerden dolayı bütün Kürdistan Bölgesi halkına ve Kürdistan Bölgesin idaresine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diledi.

"Bizler HÜDA PAR olarak PKK’nin Pêşmerge güçlerine yapmış olduğu saldırıyor kınıyoruz." diyen Yapıcıoğlu, "PKK ortaya çıktığı günden bu yana nerede boy gösterdiyse orada huzur ve güvenlik, tehdit altında olmuştur. Ayrıca PKK, boy gösterdiği yerlerde yaptıklarıyla bölgede bulunan devletlerin eline operasyonlar için gerekçeler sunmuştur." dedi.

"PKK ne zaman ki güç sahibi oldu, işgalci ve sömürgeci gibi hareket etmeye başladı"

Yapıcıoğlu, "Siz de sunduğunuz haberinizde açık bir şekilde dile getirdiniz, PKK’nin yöneticileri kaçıp Kürdistan Bölgesinin sınırları içerisindeki topraklara yerleştikleri vakit, mülteciler gibi hareket etmediler. Onlar zayıf ve muhtaç durumdayken kendilerine yardım edilmesi çağrısında bulundular ve dediler ki 'Kardeşlerinize yardım edin.' Fakat ne zaman ki ayakları yere sağlam basmaya başladı ve güç sahibi oldular, bu sefer işgalci ve sömürgeci gibi hareket etmeye başladılar. PKK şimdi Kürdistan Bölgesinde kendisini nerede güçlü görürse bunu yapıyor. Bunu sadece Kürdistan Bölgesinde yapmıyor. Aynısı Rojava’da da (Suriye Kürdistanı) yapıyor ve onlardan yani PKK’li olmayanları bölgeden çıkarttı." diye konuştu.

"PKK vermiş olduğu sözde durmadığı için Çözüm Süreci bozuldu"

Çözüm Süreci'ne atıfta bulunan Yapıcıoğlu, "HÜDA PAR olarak Çözüm Süreci'nde tarafların belirlediği yol hakkında demiştik ki bu yol ve yöntemden çözüm çıkmaz, var olan sorun bu şekilde bir çözüme kavuşturulamaz. O zaman bizlerin PKK hakkında şüphelerimiz vardı. Neden mi? PKK hiçbir zaman verdiği sözde durmamıştır. Çözüm Süreci'nde konuşulan şartlardan bir tanesi PKK’lilerin silah bırakması veya silahlı güçlerinin sınır dışına çıkmasıydı ki bu şekilde çatışmalar duracak ve bu merhaleden sonra Kürt meselesi siyasi yol ve yöntemlerle çözülecekti. Ama HDP seçimlerde 103 belediye ve parlamentoda 80 sandalye kazanmasına rağmen, PKK tekrar silahlı mücadeleyi tercih etti ki bundan dolayı çözüm süreci bozuldu. Bana göre Türkiye hükümetinin asıl niyeti bu çatışmaları durdurmaktı. Fakat PKK vermiş olduğu sözde durmadığı için Çözüm Süreci bozuldu." diye konuştu.

"Sorunun çözümü PKK’nin oradan çıkmasıyla sağlanır"

Yapıcıoğlu, sunucunun uluslararası toplumun PKK saldırılarına tepkisi ve Türkiye'nin Irak Kürdistanı'ndaki operasyonlarına ilişkin bir sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Kürdistan Parlamentosunda da PKK’nin ve Türkiye’nin arasındaki çatışmanın Kürdistan topraklarından çıkarılması istendi. Diğer taraftan Türkiye yaptığı açıklamalarda PKK orada olduğu müddetçe operasyonlarını sürdüreceklerini söylüyor. Bu sorunun çözümü PKK’nin oradan çıkmasıyla sağlanır. Sorulması ve cevaplanması gereken bir soru var: PKK ‘Bizim savaşımız ve mücadelemiz Kürt meselesi ve Türkiye Kürdistanı içindir.’ diyor fakat savaşı Kürdistan Bölgesi topraklarında yapıyor. Bunun sebebi nedir? Bana göre PKK’nin yürüttüğü mücadele Kürt halkı için değildir. Neden mi? Çünkü bugün baktığımızda Kürtlere ait herhangi bir toprak parçasında eğer iki Kürt grup arasında bir kavga ve çatışma varsa muhakkak bir tarafta PKK vardır. PKK en çok Kürtleri hedef alıp öldürüyor, mallarına zorla el koyuyor, topraklarını işgal ediyor ve Kürtlerin çocuklarını kaçırıyor. PKK yaptığı sert açıklamalar ve eylemlerden dolayı Türkiye’nin oraya girmesi için bir gerekçe hazırlıyor.

"PKK, Kürt halkı için değil başka kimseler için mücadele ediyor"

Sunucunun, PKK'nin, bu saldırılar karşısında cesareti kimden ve nereden aldığına yönelik bir sorusu üzerine Yapıcıoğlu, "Kürdistan ve Orta Doğu üzerinde siyasi hesap ve menfaati olanlar PKK’yi kullanıyorlar. Diğer bir deyişle PKK, Kürt halkı için değil başka kimseler için mücadele ediyor, onların ajandalarına göre hareket ediyor ve her kim ki ona bir vazife biçerse o rol ve vazifeyi yerine getiriyor. Başka bir mesele daha var. PKK çok parçalıdır ve kendisine ait bir iradesi yoktur. Aralarındaki bir kısım kişilerin iradesi Ankara’nın elinde, bir kısmının iradesi Tahran’ın elinde ve bazılarının iradesi de Avrupalı devletlerin elinde. Bir şey yapılmak istendiği vakit ve bir plan hazırlandığında PKK’den her ne isteniyorsa PKK de bu plan ve isteğe göre hareket ediyor. Tabloya baktığımız vakit görüyoruz ki, PKK gün geliyor Rusya’ya, bir başka gün Amerika’ya, gün geliyor İran’a yaklaşıyor. Parçalardan hangisi güç kazansa veya inisiyatif kullansa PKK’nin hareket tarzı ona göre değişiyor." yanıtını verdi.