HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Ulemanın ittihadı ümmetin birliğine giden yolun anahtarıdır
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 7'nci Âlimler Buluşmasındaki konuşmasında, "Ulemanın ittihadı ile ümeranın, ehl-i siyasetin ittifakı, ümmetin birliğine giden yolun anahtarıdır." ifadesine dikkat çekti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından düzenlenen "7'nci Âlimler Buluşması' ikinci gün oturumuna katılarak bir konuşma yaptı.
Dün 7. Alimler buluşmasının başlamasına saatler kala 41 madencinin vefatına neden olan bir maden kazası haberini aldıklarını belirten Yapıcıoğlu, Bartın’da meydana gelen maden faciasında vefat edenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabr-ı cemil ve hayırlı ömürler, yaralılara acil şifalar diledi.
20 gün önce bereketli ömrünü tamamlayıp emaneti sahibine teslim eden Yusuf el-Karadawi’yi de rahmetle yâd ettiğini belirten Yapıcıoğlu, "Allah Subhanehu we Teâlâ rahmetiyle muamele eylesin, makamını cennet, derecesini ali eylesin. Bizleri de son nefesimize kadar emanette emin olmayı nasib eylesin." temennisinde bulundu.
Ümmet coğrafyasının farklı beldelerinden gelen bütün kardeşlerini, üstadları hürmet ve muhabbetle selamladığını ifade eden Yapıcıoğlu, "Bu yıl âlimler buluşmasının 7.si gerçekleşiyor. İttihadu’l- Ulema ve Medaris’e onun muhterem başkanı Üstad Molla Enver Kılıçarslan’a hassaten teşekkür ediyorum. Rabbim tertipleyenlerden, emeği geçenlerden, katkı sunan ve katılım gösterenlerden razı olsun. Bu buluşmayı hayırlara vesile kılsın, semerelerini hayırlı ve bereketli kılsın." dedi.
"Düşmana karşı gafletimiz ve birliğimizin olmayışı nedeniyle kayıplarımız da büyüktür"
Bu gibi toplantıların, sorunların tespiti ve çarelerin müzakeresi, hastalıkların teşhisi ile tedavi yol ve yöntemlerinin kararlaştırılması için çok önemli bir vesile olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, "Yaralarımız derindir. Düşmanlarımız çoktur ve çeşitlidir. Düşmana karşı gafletimiz ve birliğimizin olmayışı nedeniyle kayıplarımız da büyüktür. Fakru zaruret, cehalet ve ihtilaflar belimizi bükmüştür. Ama ümidimiz güçlüdür. Ümitsiz değiliz ve çaresiz olmadığımızı da biliyoruz." diye konuştu.
"Küresel şer güçler hem Müslümanlarla hem de İslam’la uğraşıyorlar"
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Çağdaş Firavunlar, yeni bir dünya düzeni kurmak istiyor. Yeni beşeri bir din ihdas etmek için hedeflerine 'din'i koymuşlar. Allah’ın sadece O’na kulluk etsinler diye yarattığı insanları kendilerine köle yapmak için dini kendi önlerinde engel olarak görüyorlar. Diğer semavi dinlerin müntesipleri buna itiraz etmiyor. Küreselcilerin önündeki tek engel olarak İslam kalmıştır. Tek ciddi itiraz şuurlu Müslümanlardan yükseliyor. Bu nedenle küresel şer güçler hem Müslümanlarla hem de İslam’la uğraşıyorlar, düşmanlık yapıyorlar. Allah’ın kitabını değiştiremezler ancak âlim kisvesine bürünmüş sahtekârlar eliyle İslam’ı protestanlaştırma; kurmak istedikleri sisteme itiraz etmeyen, uyumlu, ılımlı bir hale getirmek için her yolu deniyorlar. Maalesef bu çabalarıyla Müslümanların zihinlerini bulandırmaya muvaffak oluyorlar." şeklinde konuştu.
"Müslüman toplulukların yeni nesillerini/evlatlarını İslam inancından koparmaya çalışıyorlar"
Müslümanların, inançlarından ama özellikle de ahlaklarından uzaklaştırılmaya çalışıldığını belirten Yapıcıoğlu, "İfsad projelerini özellikle kadınlarımız ve gençlerimiz üzerinden yürütüyorlar. Böylece Müslüman toplulukların yeni nesillerini/evlatlarını İslam inancından koparmaya çalışıyorlar. Arayış içinde olan gençlerimizi sırat-ı müstakimden uzaklaştırmak için yanıltıcı yön tabelaları ve işaretler üretip yerleştiriyorlar işaretçiler yetiştirip görevlendiriyorlar. Müslümanca düşünmemizi, İslam’ı yaşamamızı, inancımızı gelecek nesillerimize aktarmamızı engellemek istiyorlar." dedi.
"Müslümanlar arasında kardeşlik hukuku yeniden tesis edilmelidir"
Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
Aramızdaki ihtilafları/farklılıkları kullanarak bizi ayrıştırmaya ve daha sonra çatıştırmaya çabalıyorlar. Mevcut sorunlarının adalet temelinde çözülememesi emperyalistlerin, aramızdaki ihtilafları körükleyerek bizleri birbirimize karşı ama kendi çıkarları için kullanmalarına yol açıyor. İhtilaflarımızın çözümsüzlüğe terk edilmesi veya emperyalistlere havale edilmesi topraklarımıza yerleşmelerine, Müslümanların kanlarını akıtmalarına ve zenginliklerimizi talan etmelerine zemin hazırlamaktadır.
Doğulu veya batılı emperyalistlerle araya mesafe koymadan ve Müslümanlar olarak kardeşlik hukukunu aramızda cari kılmadan bu yaramızı saramayız. Kendi sorun ve sıkıntılarımızım çözümünü sadece kendi menfaatlerini düşünen sömürgecilere beklediğimiz müddetçe sıkıntılarımız bitmeyecektir. Emperyalist güçler Müslümanların kanını akıtmaya devam edecek, namuslar tarumar olacak ve mağduriyetler devam edecektir.
Bu düzenin değişmesi, kanın durması, talanın önlenmesi için Müslümanlar arasında kardeşlik hukuku yeniden tesis edilmelidir. Kardeşliğin hukuku ise mevcut sorunların İslam adaleti temelinde çözülmesini ve meşru haklara riayeti gerektirir. Bunun için de İslam’ın, Allah ve Resulünün emir ve nehiylerini kendimize ölçü almalıyız. Batının aramıza soktuğu ırkçı politikaları terk ederek aramızda sulh ve adaleti ikame etmeli ve kendimize gelmeliyiz.
Yapılan toplantının, Müslümanların meselelerinin ilmi açıdan ele alınarak çözüm yol ve yöntemlerinin müzakeresi için yapıldığına işaret eden Yapıcıoğlu, iki gün boyunca yapılan sunumlardan çok güzel mesajlar çıktığını, bunlardan istifade etmek isteyenlerin nasiplerini alacaklarını belirtti.
Toplumun ifrat ve tefrite düşmeden hem inanç olarak hem amel olarak vasat çizgide kalması için âlimlerin gayret göstermesi gerektiğinin altını çizen HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, "İlmi meselelerdeki tartışmalar ilim meclislerinde yapılmalı, televizyon ekranlarından veya sosyal medya platformlarından avamın anlayamayacağı meseleleri tartışarak taassup körüklenmemelidir." dedi ve şunları ekledi:
Ulema içinde yaşadığı toplumun sadece akidevi ve ibadi meseleleriyle değil aynı zamanda içtimai, ahlaki, iktisadi, siyasi, kültürel meseleleriyle de ilgilidir. Özellikle de siyasi ve toplumsal konularda âlimler kınayıcıların kınamalarından korkmadan ilkesel bir duruş sergilemelidir. Ulema, Müslümanların kendi sorunlarını emperyalistlere havale etmeden kendi aralarında konuşarak halletmeleri konusunda topluma rehberlik etmelidirler.
"Toplumu ifsada çalışan mihraklar projelerini özellikle kadınlar ve gençler üzerinden yürütmeye çalışmaktadırlar"
Yapıcıoğlu, "Dün Şeyx Zahid el-Haznevi’nin dediği gibi Sömürgeciler fiilen çekilmiş görünüyorlar ama fikirleriyle, kanunlarıyla, adetleriyle içimizdeler. Bizi içeriden çürütmeye devam ediyorlar. Yine Afganistan İslam Emirliği sözcüsü Mevlevi Zebihullah Mücahid’in dediği gibi ifsad, yağmur gibi her yere yağıyor. Toplumu ifsada çalışan mihraklar projelerini özellikle kadınlar ve gençler üzerinden yürütmeye çalışmaktadırlar. Bu hakikati görerek tedbirler alınmalı ciddi bir eğitim seferberliği ile ifsada set çekilmelidir. Özellikle gençlerimizi sağlam bir bilgi ve güzel bir ahlak ile yetiştirmek suretiyle ifsadın önüne geçilmelidir. Bu konuda medreseler ve âlimler daha çok sorumluluk yüklenmelidirler." değerlendirmesinde bulundu.
Günümüzün Nizamiye Medreselerinin kurulması, en zeki çocukların ilme ve sosyal bilimlere yönlendirilmesi gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Medreselerimizin geleneksel yapısı ihmal edilmeden ama günümüz insanının ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak topluma önderlik edecek bir nesil yetiştirmeye elverişli; şer’i ve içtimaî ilimlerin birlikte talim edileceği bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır." dedi.
Yapıcıoğlu, "Hazreti Nebi-i Ekrem’in (sav) sünnetini iyi öğrenmeli ve ihya etmeliyiz. Allah’ın kevni kanunlarını da Sünnetullahı da ihmal etmemeliyiz. Medreselerimiz ile birlikte vakıflarımız, partilerimizin ve sair kurumlarımızın her biri aynı zamanda bir okula dönüşmeli kendi alanında uzman ve ihlaslı öncüler yetiştirmelidir. Bu öncüler ümmetin elinden tutacak ve ayağa kaldıracaktır inşaallah." ifadelerini kullandı.
"Değiştirmeyle kendimizden başlamalıyız. Önce kendi nefsimizi temizlemekle başlamalıyız." diyen Yapıcıoğlu, "Ulemanın ittihadı ile ümeranın, ehl-i siyasetin ittifakı, ümmetin birliğine giden yolun anahtarıdır. Müslümanlar kendilerini ayağa kaldıracak ve doğru hedefe yürütecek âlimleri bekliyor. Mazlumlar da kendilerine uzanacak bir dost eli yani ittihad etmiş Müslümanları bekliyor." diye konuştu.
"İslam ülkeleri! Afganistan’daki kardeşlerimizle siyasi, askeri ilişkilerinizi geliştirin"
Afganistan'a değinen Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
İmparatorluklar mezarlığı sıfatını hak eden Afganistan’dan en son Amerika burnu sürtünerek çıkarıldı. Afgan kardeşlerimizin zaferini bir kez daha tebrik ediyorum. Bu zafer sabrın sonucunda gelmiştir ve Allah’ın lütfudur. Yeni yönetimi resmen tanıma konusunda İslam ülkeleri isteksiz ve ürkek davranıyor. Dün Mevlevi Zebihullah Mücahid’in aktardığı şu söz üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Dedi ki: “Şeyh Heybetullah’ın dediği gibi Emperyalistlerin sıkıntısı bizimle değil, İslam iledir. Bu nedenle Afganistan İslam Emirliği’ni tanımıyorlar.” Evet, Emperyalist güçlerin İslam ile sıkıntıları var. Peki, İslam ülkelerinin idarecilerine ne oluyor? Buradan İslam ülkelerinin idarecilerine bir kez daha sesleniyorum: Afganistan’daki kardeşlerinizin elinden tutun, onlarla siyasi, iktisadi, kültürel, askeri ilişkilerinizi geliştirin.
Yapıcıoğlu, konuşmasına şu sözlerle son verdi:
"Bu toplantıyı tertip eden İttihadul Ulema ve muhterem başkanı Üstad Enver Kılıçarslan’a, Afganistan, Libya, Suriye, İran, Irak, Kürdistan’dan gelip toplantıyı teşrif eden bütün katılımcılara tekrar teşekkür ediyorum. Ulemanın 7. Buluşmasının hayırlara ve ittihada vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Allah siyasetçilerimizin ve idarecilerimizin ilimlerini, âlimlerimizin siyasi ferasetini ve hepimizin ihlas ve gayretini artırsın." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.