Yapıcıoğlu, Kaplan’ı Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Ankara’daki genel merkezinde ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Yapıcıoğlu, 9. Olağan Büyük Kongresinde Genel Başkanlığa seçilen Kaplan’ı tebrik ederek kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni etti.

İki lider, baş başa görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladılar.

Ziyarette birçok konu hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını söyleyen Yapıcıoğlu, bu diyalogların devam etmesinin önemli olduğunu söyledi.

19 Aralık'ta HÜDA PAR'ın 10'uncu yıl dönümünü kutlayacaklarını hatırlatan Yapıcoğlu, bu vesileyle Diyarbakır'da düzenleyecekleri programa Düzgün'ü de davet ettiklerini söyledi.

Türkiye’nin birçok meselesinin olduğunu ve bunların başında Kürt meselesinin geldiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, "Bu meselenin çözüme kavuşması gerek. İkimiz de aynı görüşteyiz; bu mesele barışçıl siyasi yollarla çözüme kavuşturulması lazım. Bu toplumsal meseleleri çözüme kavuşturmak için konu hakkında görüş alışverişimiz devam edecek." ifadelerini kullandı.

Altılı masanın anayasa çalışması

Yapıcıoğlu, altılı masada yer alan partilerin hazırladığı anayasa taslağı hakkındaki düşüncelerinin sorulması üzerine şunları söyledi:

"12 Eylül darbe anayasasında bazı değişlikler yapılmasını ve bazı maddelerinin değiştirilmesini istiyorlar. İlk olaraktan başkanlık sisteminden tekrardan parlamenter sisteme geçiş yapılmak isteniyor. Bazı maddelerde iyi şeyler var. Fakat şunu belirtmek istiyorum; bizim siyasi görüşe göre baştan bir sivil anayasa hazırlanması lazım. 12 Eylül darbe anayasasında bazı değişiklikler yapmak yeterli değil. Biz tamamen baştan bir anayasanın hazırlanması gerektiğini söylüyoruz. Eğer bu anayasada bir değişiklik yapılacaksa başta ırkçılık içeren bazı maddeler çıkartılmadır. Fakat bu taslakta böyle bir şey göremedik." dedi.

PKK'ye yönelik sınır ötesi operasyonlar

Bir gazetecinin, PKK'ye yönelik askeri harekatların devam ettiğini hatırlatması üzerine Yapıcıoğlu, "40 yıllık bir süredir Türkiye’nin sınırları içerisinde ve sınır ötesi havadan ve karadan operasyonları devam ediyor. Fakat şu ana kadar bir sonuç elde edilmiş değil. Her şeyden önce temelde bir sıkıntı var. Devletin düşüncesine göre PKK bir sebep ve Kürd meselesi bir sonuçtur. Fakat biz sebebin Kürd meselesi olduğunu söylüyoruz. PKK ise bir sonuçtur. Bu sonuç ortadan kalkarsa yarın başka bir sonucu olacaktır. Bazı meselelerin çözüme kavuşması gerektiğine inanıyoruz fakat silah ve askeri yöntemlerle bu mesele çözülmez. Bilakis çözümü daha da zorlaştırıyor. Buradan bu meseleyi askeri ve silahla çözmek isteyenlere sesleniyoruz; onların da bu gerçeği görmeleri lazım. Bu gün onların ellerindeki silahların en çok zararı Kürdlere vardır. Eğer silahın 100 zararı varsa 90'dan fazlası Kürdleredir. Bu gerçeğin görülmesi ve silahların bırakılması lazım." diye konuştu. (İLKHA)