HÜDA PAR Genel Başkanının Çınar ziyareti devam ediyor
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Çınar'ın kırsal mahallelerine yaptığı ziyarette, çiftçilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek hiçbir şartta çiftçinin zarar etmemesi gerektiğinin altını çizdi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Höyükdibi (Melkiş), Belitaş (Xırbêsitil), Bulutçeker (Qubik) kırsal mahalleleri ile Çınarköy Mahallesi Karaçbelik (Qerejberg) mezrasını ziyaret etti.
Yapıcıoğlu, geldiği kırsal mahallelerde vatandaşlarla bir araya geldi, onların sorun ve sıkıntılarını dinledi.
Çınarköy Mahallesi Karaçbelik (Qerejberg) Mezrası'nda çevre mahallelerin muhtarları ve ailelerin ileri gelenleriyle bir araya gelen Yapıcıoğlu, çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Son yıllarda çiftçinin kâr etmediğini belirten Yapıcıoğlu, "Genel manada bölge çiftçisinin elektrik dağıtım şirketiyle ilgili türlü türlü şikayetleri var. Ve bu şikayetler umumidir. Evet, genel manada çiftçinin bu sene masrafları çok yükseldiği için -hatta birkaç senedir gübre fiyatları, ilaç fiyatları uçtu- çiftçi birkaç yıl öncesine göre şu anda eksidedir, kâr etmiyor. Daha önce iyi kâr ediyordu, köylüler rahatlardı. Köylerde, şehirlerde olmayan evler yapıldı. Çiftçi de arabaya binmeye başladı. Herkes kendi traktörünü kapısına çekmeye başladı. Çiftçide bir rahatlama vardı. Ama birkaç yıldır özellikle pandemiden sonra mazot, gübre, ilaç, tohum, enerji fiyatları uçunca çiftçi artık ürününü satınca cebinde bir şey kalmıyor eskisi gibi. Ya bazen zarar ediyor, bazen başa baş çıkıyor. Bir dahaki seneye ne yapacak bilmiyor." ifadelerini kullandı.
"Mutlaka çiftçi kâr etmeli, çiftçi toprağını ekmeye devam etmeli"
Çiftçinin hiçbir şartta zarar etmemesi gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, çözümsüz hiçbir sorunun olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Çiftçi hiçbir şartta zarar etmemeli; fakat şunu da bilelim: Su gittikçe daha da derine iniyor. Daha önceden 30-40 metreden su çekiyordu, şimdi 250-300-400-500 metreden su çekiyor. 500 metreden, deniz seviyesinden su çekersen ona elektrik dayanmaz. Bunlar hepsi sıkıntıdır. Her birisinin çaresi de ayrı ayrıdır. Çiftçiye mazot, gübre, tohum desteği ya da planlı bir tarım ile zarar etmeyeceği fiyattan alım garantisi verilmelidir. Hiçbir şartta çiftçi zarar etmemeli. Çiftçi, 'sen şunu ekme, sen suyu şu kadar derinden çekme' demek çare değil. Ona alternatif göstereceksin. Peki ne yapsın? Onu yapma bunu yapma. Tarım Bakanlığı planlı bir çiftçilik istiyorsa çiftçiye yol gösterecek." ifadelerini kullandı.
"Bakanlık planlı bir tarım için çiftçiyle oturup anlaşma yapmalı"
Tarım Bakanlığının, nerede hangi ürünün yetiştirilmesinin daha kârlı olduğunu tespit ederek çiftçinin en iyi verimi nereden alabileceğini belirlemesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, "Gerekirse toprak tahlili yapılacak. Planlı bir tarım için çiftçiyle oturacak anlaşma yapacak. Diyecek ki sen şunu ek, ben sana kâr garantisi veriyorum, alım garantisi benden. Senin yetiştirdiğin mahsulü gelip ben alıyorum. İhtiyaç fazlası mı oldu; onu nasıl dışarıya satılacağı konusunda, ihraç etmenin yolları veya o malı ihracatçıya ederinde ulaştırması konusunda çiftçiye yol gösterecek. Ya da hem o malın çiftçinin zarar etmeyeceği şekilde elinden alınması hem de vatandaşın ucuza yemesi isteniyorsa, o zaman onun da yolu var. Kilo başına maliyeti ne kadardır, 3 lira mı? Senin kâr etmen lazım. Bunun için en az 4 lira 5 liraya satman lazım. Tamam sen piyasaya 3 liraya ver; 1 lirasını, 2 lirasını ben vereceğim. Bu da başka bir yoldur. Ama hangi yol uygulanırsa uygulansın mutlaka çiftçi kâr etmeli. Çiftçi toprağını ekmeye devam etmeli; yoksa şehirdeki aç kalacak. Bunu söylüyoruz. Çözümsüz bir şey yoktur."
"Sene 2023: Köylerde halen kanalizasyon yok"
Köylerde hizmet noktasında bulunan eksikliklerin giderilmesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, "Sağlık ocağı lazımdır. Bir iğne yaptırmak için bir insanın 30-40 kilometre yol gitmesi normal bir şey değil. Herkesin imkânı yok. Belki muhtarın arabası var, hastasını 30 kilometre yol giderek iğne yaptırıyor. Herkesin arabası yok ki. Arabası olmayan ne yapsın? İğneyi acemi birisi yapacak Allah muhafaza etsin, sinire denk getirecek, sakat bırakacak. Ya da ne bileyim başka bir sıkıntısı çıkacak ya da vazgeçecek o ilacı kullanmaktan. Bunlar olmaması gereken şeyler. 1100 nüfuslu bir yerde, sen bunu büyükşehirde mahalle yaptın. Kardeşim sen ne yapıyorsun? Kanalizasyonu yapacaksın. Çınar'ın suyu Bellitaş köyünden gidiyor. Köyde kanalizasyon yok. Fosseptik çukurunun içerisinde atık sular, pis sular birikiyor. Allah bilir belki o su gidip içme suyuna karışıyor. Yahu böyle bir yerde, 1000 nüfusu olan köyde bile kanalizasyon yapmayacaksan, nerede yapacaksın? Sene olmuş 2023, Cumhuriyetin 100. yılı olmuş, 100 yıl sonra sen hala kanalizasyon yapmamışsan ne zaman yapacaksın? Kanalizasyonun da çözülmesi lazım. Sağlık ocağı, okul, yol, bunlar birisi olsun, diğeri olmasın diyebileceğin şeyler değil ki. Hepsi olması gereken şeylerdir, mutlaka bunların üzerinde duracağız." diye konuştu.
"Seçimden seçime gelip ondan sonra arkasını dönüp gidecek olanlar değiliz"
Vatandaşın sorunlarını dinleyip bu sorunların çözümü için çaba sarf etmenin kendilerinin vazifesi olduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, "Ben şunu söyleyeyim: Biz hükümet değiliz. Biz hükümetin ortağı da değiliz. Fakat biz, vatandaşın ne talebi varsa o talepleri karşılayacak makamda kim varsa belediye ise belediye, vilayetse vilayet, bakanlıksa bakanlık, sizin o taleplerinizi oraya taşırız, taşımak zorundayız. Bizim vazifemiz budur. Biz onun için buraya geldik. Varsa sıkıntılarınız dinleyeceğiz tabii. Varsa sorunlarınız onların çözümü için çaba sarf edeceğiz, işimiz budur, minnetimiz yoktur. Ne zaman isterseniz, bize ulaşabilirsiniz. Allah'ın izniyle seçimden seçime gelip ondan sonra arkasını dönüp gidecek olanlar değiliz." dedi.
"Elimize yetki geçerse gücümüz yettiğince hizmet edeceğiz"
Yapıcıoğlu konuşmasına, "Şimdi ihtiyaçlarınız, şikayetleriniz, derdiniz nedir? biz yine geleceğiz, yine sizi dinleyeceğiz. Bir derdiniz varsa, bu derdinizi çözmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Biz mecburuz, bize oy vermezseniz de mecburuz. Eğer ki bize destek verip bizi güçlendirirseniz sorunlarınızı daha hızlı çözebiliriz. Bizim omuzumuzdaki yükümüz nedir? Elimden geleni yapmakla mükellefim. Benim vazifem budur. Gücüm yetmezse sizin sorununuzu çözme mecburiyetim yoktur. Fakat sizin sorunlarınızı çözmek için çareler aramaya mecburum. İmkân olursa, elimize yetki geçerse size hizmet edeceğim. Hangi hizmet için gücümüz yeterse onu yapacağız." cümleleriyle devam etti.
"Allah nasip eder halkımızın da desteğiyle birkaç belediye elde edersek inşallah memleket farkımızı görecektir"
Ellerine yetki verildiği takdirde adil olacaklarının altını çizen Yapıcıoğlu; "Bu sözü veriyorum, sizi kandıramam, size yalan söylemeyiz, malınıza el uzatmayız inşallah. Biz bunu söylüyoruz. Eğer bu güzelliklerin memleketin her tarafında yayılmasını istiyorsak birbirimize destek olmalıyız. Birbirimize yardım etmeliyiz. Hep beraber memleketimizi düzlüğe çıkaracağız. Falan köy oyunu falan partiye vermiş, senin vatandaşın olduktan sonra ona hizmet etmeye mecbursun. Madem başa geçtin o zaman adaletsizlik yapamazsın. Biz adaletsizlik yapmayacağız. Bazı bölgelere hizmet yapılmış, bazılarına hiç yapılmamış. Hizmet almamış bölgeleri de hizmet almış bölgelerin seviyesine çıkaracağız. O seviyeye geldikten sonra hepsini beraber kalkındıracağız. Biz düşmanımıza bile haksızlık ve zulüm etmeyiz, yapmayacağız inşallah. Biz adil olacağız. Biz bunu yapacağız. Eğer Allah o imkânı verse, bize nasip ettiyse halkımız bize destek verip birkaç belediye elde edersek inşallah, bu millet, bu memleket farkımızı görecektir. O farkın görülmesi için hep beraber çalışmamız gerekiyor." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.