HÜDA PAR: İhvan mensubunun Mısır'a iadesi uluslararası hukuka alenen aykırı
Türkiye'nin, darbeci Sisi'ye teslim ettiği Mısırlı genç Muhammed Abdulhafiz Ahmed Hüseyin'e dair değerlendirmede bulunan HÜDA PAR, bu olayın uluslararası hukuka ve mevzuata alenen aykırı olduğuna dikkat çekti.
HÜDA PAR Genel Merkezi, geçtiğimiz günlerde İstanbul Atatürk Havalimanına gelen ve idamla yargılanan Muhammed Abdulhafiz Ahmed Hüseyin'in, darbeci Sisi yönetimindeki Mısır'a iade edilmesine dair yaptığı değerlendirmede, bu olayın, toplum vicdanını derinden yaraladığını ve sonraki süreçler için de toplumsal endişeye sebebiyet verdiğini ifade etti.
Ahmed Hüseyin, İhvan-ı Müslimin Cemaati mensubu olduğunu, Mısır'da hakkında idam kararı bulunduğunu defalarca dile getirmesine ve siyasi sığınma talebinde bulunmasına rağmen talebi kabul edilmemiş ve 18 Ocak'ta Mısır'daki darbeci yönetime teslim edilmişti.
Son yıllarda bölgesel güç olma ideali ile stratejiler geliştiren Türkiye'nin uluslararası sahada 'güvenilmeyen ülke' olarak algılanmasına neden olabilecek bu tür uygulamalardan kaçınılması gerektiği söylenen değerlendirmede, daha önce de Uygur, Kırgız, Çeçen pek çok kişinin iade edildiği bilgisi paylaşıldı.
"İhvan mensubunun Mısır'a iadesi uluslararası hukuka ve mevzuata alenen aykırı"
Önceki yıllarda birçok kişinin "terör" şüphesi ile ülkelerine iade edildiğine işaret edilen açıklamada, "İhvan-ı Müslimin Cemaati mensubu Muhammed Abdulhafız Ahmed Hüseyin, transit geçiş için bulunduğu İstanbul Atatürk Havalimanında, iltica başvurusuna rağmen gözaltına alınarak idam cezasıyla yargılandığı Mısır devletine iade edilmiştir. Uluslararası hukuka ve mevzuata alenen aykırı olan bu olay, toplum vicdanını derinden yaralamış ve sonraki süreçler için de toplumsal endişeye sebebiyet vermiştir. Evrensel hukuk ilkeleri, kişilerin işkence, kötü muamele ve ölüm cezası ile karşı karşıya kalacağı bilinen ülkelere iade edilmesini kabul etmemesine ve Türkiye de bu ilkelere taraf olmasına rağmen daha önce Uygur, Kırgız, Çeçen pek çok kişi ve aile terör şüphesi adı altında kendi ülkelerine iade edilmiş ve akıbetlerinden haberdar olunamamıştır." denildi.
"Bu haklar bölgesel dengelere, ekonomik, siyasi ve stratejik çıkar antlaşmalarına kurban edilmemeli"
Değerlendirmenin devamında; Türkiye, birçok mazlum ve mağdur tarafından güvenli sığınak olarak görüldüğü ifade edilirken, buna karşın Türkiye'nin de misafirlerini can, mal, din, akıl ve nesil emniyetlerini sağlayacak şekilde ağırlayabilmesi gerektiği vurgulandı.
Allah tarafından insanlara verilen bu hakların bölgesel dengelere, ekonomik, siyasi ve stratejik çıkar antlaşmalarına kurban edilmemesi çağrısında da bulunulan açıklamada, şu hatırlatmalarda bulunuldu:
"Bu durum, insan olmanın ve İslami anlayışın doğal neticesidir. Son yıllarda bölgesel güç olma ideali ile stratejiler geliştiren Türkiye'nin uluslararası sahada 'güvenilmeyen ülke' olarak algılanmasına neden olabilecek bu tür uygulamalardan şiddetle kaçınılmalıdır. Bu ülkede yaşayan insanların kadim kültürlerine, inançlarına, geleneklerine ve tarihi geçmişlerine de yakışmayan benzer durumlar, insanlığın vicdanını derinden yaralamaktadır."
Hatırlanacağı üzere, 4 Şubat 2019 tarihinde İstanbul Valiliği tarafından M. Abdulhafız Ahmed Hüseyin'in ülkesine iade edilmesiyle ilgili 8 polis görevden uzaklaştırılmıştı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.