HÜDA PAR Siirt Gençlik kollarından 6-7 Ekim açıklaması
HÜDA PAR Siirt İl Gençlik Kolları 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle HDP/PKK’lilerce düzenlenen saldırılarda katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümleri nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
6-7 Ekim 2014'te Ayn El Arap (Kobani) bahanesiyle HDP/PKK’lilerce düzenlenen saldırılarda katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıldönümleri nedeniyle HÜDA PAR Siirt İl Gençlik Kolları bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Gençlik Kolları İl Başkanı Yakup Toprak, "Hiçbir kutsalı olmayan bu güruh, Kurban Bayramında muhtaç ailelere Kurban eti götüren, aralarında henüz 16 yaşında olan Yasin Börü ve beraberindeki Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Cumali Güneş, Turan Yavaş ve Riyad Güneş’in de aralarında bulunduğu İslami kimlikli gençleri katletmişlerdir." dedi.
Toprak, HÜDA PAR il binasında yaptığı basın açıklamasında, HDP ve PKK yandaşlarının sokağa çağırılmasının altında ülkeyi kaosa sürüklemek, iç savaş çıkarmak ve özelde hazmedemedikleri İslami yaşantıya saldırıda bulunma amacının yattığını dile getirdi.
PKK yandaşları tarafından yolda gördükleri sarıklı ve sakallı Müslümanlara da saldırdıklarını anımsatan Toprak, şöyle konuştu:
"Meydana gelen olaylarda HDP/PKK cenahı özelde Cami, Kur’an Kursları, İslami STK’lara ve yine referansı İslam olan HÜDA PAR ve uzanabildiği diğer siyasi oluşumlara da her türlü fiili saldırıyı düzenlemişlerdir. Hiçbir kutsalı olmayan bu güruh, İslami kimlikli gençleri katletmiş, arkalarında gözü yaşlı eşler ve daha doğmamış yetim bebeler bırakmışlardır. Saldırılarda, taş sopa, satır, silah, delici ve kesici akla hayale gelen her türlü suç aletleriyle adeta zincirinden salıverilmiş bir şekilde ağızlarından akıttıkları salyalar ile hunharca Müslüman kardeşlerimizi şehit etmişlerdir." ifadelerini kullandı.
"Gençler bir eve kıstırılarak, Kürtlerin asla ama asla adet ve geleneklerinden olmayan bir ihanet ile toplu saldırı yapılıp eman verilmemiş, İnsanlık ve annelik duygularını yitirmiş kadınların zılgıtları eşliğinde balkonlardan atılmış, üzerlerinden araçlarla geçilmiş, vücutları yakılmaya, boğazları kesilmeye çalışılmış, öyle ki Şehitler anneleri tarafından dahi tanınmaz hale getirilmiştir." diyen Toprak, kınadıkları ve sokağa çıkma gerekçeleri olarak gösterip ve eleştirdikleri DAİŞ'ten daha cani olduklarını bir kez daha kanıtladıklarını ifade etti.
Toprak, şöyle konuştu:
"Akıllara durgunluk veren bir başka husus da şudur ki, Devletin, sözüm ona “güvenlik görevlileri” olaylara müdahale etmemiş ve kayıtlarda da sabit olduğu gibi saldırılar esnasındaki yardım çağrılarına da duyarsız kalmıştır. Bununla birlikte ‘6/8 Ekim dosyası ile alakadar yargı süreci ise FETÖ zihniyeti devam mı ediyor?’ sorusunu akıllara getirmektedir. Çözüm sürecinde silah ve mühimmat depolayan örgüt adeta halka karşı amansız bir savaş başlatmış, yüzlerce masum insanı katletmişlerdi."
6-7 Ekim olaylarının bölge gerçekleri açısından bir milat olduğuna vurgu yapan Toprak, "Kanıyla destan yazan Şehit Yasin ve arkadaşları şer güçlerin hesaplarını alt üst etmiş, bölgedeki sessizliği bozmuş ve olaylarla birlikte yıllardır Kürdistan coğrafyasında Müslüman halkın yaşadığı acıları, sıkıntıları batıdaki Müslümanların da görmesini sağlamıştır. Bölge üzerinde oynanan oyunlar 6/8 Ekim olayları ile gün yüzüne çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Toprak, yabancı güçlerin artık bölgede istediği gibi oyun oynayamayacağını belirterek, "Bu bölgede kimse kendini başkasından üstün görmesin, kimse burada istediğimi yaparım ve yanıma kâr kalacak diye düşünmesin. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Üstünlük ölçüsü Allah’a bağlılıktır, takvadadır. Allah’ın arzı geniştir. 6/8 Ekim’de halkımız dostu da düşmanı da gördü. Anneler ve babalar çocuklarının ölmesini istemiyor! Müslüman Kürt halkının değerleri ve manevi dinamikleri ile ters düşen şer güçler artık istedikleri gibi bölgemizde at koşturamayacaklardır." dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.