HÜDA PAR: Yemen'de acil bir ateşkes sağlanmalı
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan dış gündeme ilişkin değerlendirmelerde, iç savaşın devam ettiği Yemen için acil bir ateşkes sağlanması çağrısında bulunuldu.
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından dış gündeme dair yapılan açıklamada, başta Yemen'deki insanlık krizi olmak üzere, siyonist işgalcinin Gazze'ye yönelik saldırıları, Arakanlı Müslümanlara ilişkin insanlık krizi, Rusya'nın ABD'den bağımsız yeni bir Avrupa ordusu önerisi ve Türkiye'nin Libya konferansından çekilmesi konularına ilişkin değerlendirmeler ve önemli çağrılarda bulunuldu.
Yemen'de 4 yıldan fazladır devam eden insanlık krizinin derinleştirildiği ve sivillerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarının engellendiği uyarısında bulunulan açıklamada, acil bir ateşkesin sağlanması için tüm uluslararası kuruluşların ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın inisiyatif alması çağrısında bulunuldu.
Arakanlı Müslümanlara ilişkin insanlık krizi karşısında uluslararası organizasyonların sessiz kalmaması çağrısında bulunulan açıklamada, Myanmar'ın, sistematik bir soykırım gerçekleştirerek Müslüman nüfusu yok etmeyi arzuladığına dikkat çekildi.
Siyonist işgalcinin Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinilen açıklamada, İslam Dünyasının Filistin'in tasfiye planına karşı acilen tedbir geliştirmesi gerektiğinin altı çizildi.
Yemen'deki insanlık krizine değinilen açıklamada, "Yemen'de devam eden iç savaş ve dış müdahaleler, krizi derinleştirmekte ve sivillerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını engellemektedir. Hâlihazırda 18 milyon kişi açlık ve salgın hastalık tehdidi ile karşı karşıya bırakılmış; yaşanan insani trajedi Müslüman kamuoyunun gündeminden çıkarılmıştır. Yemen'de acil bir ateşkesin sağlanması elzem olup tüm uluslararası kuruluşların ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın inisiyatif alması sağlanmalı; hükümet bu noktada her türlü girişimde bulunmak suretiyle Yemen'deki insanlık krizinin sonlandırılması amacıyla adım atmaktan çekinmemelidir." denildi.
"Myanmar, sistematik bir soykırım gerçekleştirerek Müslüman nüfusu yok etmeyi arzulamaktadır"
Arakanlı Müslümanlara ilişkin insanlık krizi karşısında uluslararası organizasyonların sessiz kalmaması çağrısında bulunulan açıklamada, "Myanmar ordusu ve işbirlikçi Rakhine çetelerinin vahşetlerinden kaçarak ülkelerini terk eden milyonlarca Arakanlı bugün Bangladeş, Tayland gibi ülkelerde açlık, hastalık ve ölüm tehdidi ile karşı karşıya yaşamaktadır. Ne Myanmar ne de Bangladeş'in Arakanlıların mağduriyetlerini gidermeye yönelik bir adımları olmadığı gibi Myanmar, sistematik bir soykırım gerçekleştirerek Müslüman nüfusu yok etmeyi arzulamaktadır. Hem Müslüman kamuoyu hem uluslararası organizasyonlar bu ihlaller karşısında sessiz kalma alışkanlıklarını terk etmeli; sorunun nihai ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşması için inisiyatif almalıdırlar." ifadelerine yer verildi.
"İslam Dünyası Filistin'in tasfiye planına karşı acilen tedbir geliştirmeli"
Siyonist işgalcinin Gazze'ye yönelik saldırılarına değinilen açıklamada, "İşgalci siyonist ordunun kara yoluyla Gazze'ye giren suikast timinin pusuya düşürülmesi akabinde siyonist işgal güçleri Gazze'ye yönelik çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirilmiş, birçok Filistinli bu saldırılar neticesinde şehid olmuştur. Mısır arabuluculuğunda sözde barış görüşmeleri devam ederken siyonist işgalcinin gerçekleştirdiği suikastın arka planında yatan sebep, yüzyılın antlaşması olarak ilan edilen ihanet antlaşmasının yürürlüğe sokulmasıdır. ABD Başkanı Trump'ın da önceliği olan ve iki ay içerisinde açıklanacağı belirtilen bu antlaşma, Filistin'in tasfiye planıdır. İslam Dünyası bu hain adıma karşı her düzeyde ve acilen tedbir geliştirme yoluna gitmelidir." çağrısında bulunuldu.
Rusya'ya karşı ABD'den bağımsız yeni bir Avrupa ordusu önerisi
Macron'un Rusya'ya karşı yeni bir Avrupa ordusu önerisinin bölgede ihtilafları daha da derinleştireceği uyarısında bulunulan açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçtiğimiz günlerde dile getirdiği, Rusya'ya karşı ABD'den bağımsız bir Avrupa ordusu önerisi, Angela Merkel'den destek görmüş ve Merkel, Avrupa Güvenlik Konseyi kurulmasını önermişti. Avrupa'da birlik yönünde yaşanan gelişmelerin aksine bölgemizde var olan ihtilaflar giderek daha da derinleşmektedir. Mezhep temelli ihtilaflar bölgemizde ciddi istikrarsızlıklar doğurmuş ve ABD ile Avrupa ordularının bölge ülkelerine müdahalesine sebebiyet vermiştir. İslam ülkeleri, ne yazık ki bir araya gelerek ihtilaflarını giderecek bir formül aramaktan dahi uzak bir noktadadır. Bunun sonucunda bölge halkı iç savaş, salgın hastalık ve açlıkla mücadele etmekte ve her gün binlerce Müslüman yaşamını yitirmektedir." denildi.
"İslam ülkeleri güç birliği yaparak bölgedeki istikrarın sağlanması yönünde adım atılmalı"
İslam ülkelerine seslenilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "HÜDA PAR olarak, mezhep ya da ırk ayrımı gözetmeksizin tüm İslam ülkelerinin güç birliği yapmasını, bölgede var olan kaosu herhangi bir dış aktöre ihtiyaç duymaksızın sonlandırmasını ve bölgedeki istikrarın en hızlı şekilde sağlanması yönünde adım atılmasını talep ediyoruz. Aksi durumda kaos daha da derinleşerek bölgede tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır."
Türkiye'nin Libya konferansından çekilmesi
Son olarak Türkiye'nin Libya konferansından çekilmesine değinilen açıklamada, "Türkiye, geçtiğimiz günlerde İtalya'da düzenlenen Libya konferansından, bazı ülkelerin süreci kendi lehlerine çevirmeye çalıştığı gerekçesiyle çekildiğini açıkladı. 'Arap Baharı' denilen süreç Libya'yı, NATO müdahalesiyle başlayan bir kaosun ve iç savaşın içine sürükledi. Ülke, iç savaştan bu yana otorite ve istikrar sorunu yaşamaya devam etmektedir. Libya'da Trablus ve Tobruk'ta ortaya çıkan rakip siyasi otoriteler aracılığıyla kriz, ülkenin kaynaklarından pay almak isteyen devletler tarafından daha da derinleştirilmektedir. Daha önce İtalya tarafından işgal edilen Libya'nın istikrara kavuşması için yine İtalya'da bir konferans düzenlenmesi büyük bir aldatmacadan başka bir şey değildir. İslam dünyası, iç meselelerinin çözümü için ferasetten uzak idareciler eliyle işgalcilere muhtaç konuma düşürülmüştür. Libya'da çözümün sağlanması için İslam ülkelerinin öncülüğünde bir toplantı düzenlenmeli ve otoritenin tek merkezde sağlanması konusunda bir program geliştirilmelidir." şeklinde ifade edildi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.