Malumunuz geçenlerde MHP İstanbul seçim bürosuna saldırı düzenlendi. Saldırıda bir gazetenin foto muhabiri olan Cengiz Akyıldız hayatını kaybederken beş kişi de yaralandı. Bunun ardından CHP İstanbul Adayı Mustafa Sarıgül’ün başkanı olduğu Şişli Belediyesi binası silahla tarandı. Yapılan bu saldırılarla ilgili tepkilerin biri bir ötekini izledi.

BDP dâhil, bunun bir provokasyon olduğu ve önünün alınması gerektiğiyle ilgili birçok yetkili ve parti temsilcisinden açıklamalar geldi. Yapılan saldırılarla ilgili önleyici beyanatlar elbette ki olması gerekendir. Bunun önünün alınması konusunda yapılan bütün girişimleri tabiki desteklemek gerek. Bu konuda bir sorun yok. Bu saldırılar olmamalı ve hiç kimse provokasyona gelmemeli. Ancak bu olaylar sonrası hemen gelen tepkiler akıllara bir yılı aşkındır Bölge’de olup bitenleri ve buna olan tepkisizliği getirdi.

İran’a gitmeden önce Esenboğa Havaalanı’nda Sayın Başbakan’dan Esenyurt olayı soruldu. Başbakan Şişli Belediyesi, kendi seçim büroları ve Van Belediye Başkan Adaylarına yapılan saldırıları örnek vererekten bize de veya başkalarına da saldırılar yapılıyor, demeye getirdi. Ancak bunları ifade ederken en çok saldırılara uğrayan partiyi anmayıp aslında bir Başbakan gibi değil bir parti başkanı gibi davranmayı yeğledi. Sayın Başbakan konuyla ilgili konuşurken aha şimdi söyleyecek çünkü yığınla örnek orada var diye düşündüm ama yok. Tabiki bu tavrı inanıyorum ki sizin de dikkatinizi çekmiştir. Oysaki inanın ‘Saldırıya uğradılar’ denince hemen akla HÜDA PAR ve onun gönüllüleri geliyor.

Değerli Okurlar!

Gerek İslami sivil toplum kuruluşları gerekse de bir yılı aşkındır kurulan ve İslam’ı referans alan Hür Dava Partisi’ne yönelik yüzü aşkın saldırılar hepimizin malumu. Ancak şu ana kadar bütün bu menfur saldırılarla ilgili takınılan görmezlik siyaseti de yine hepimizin bildiği bir gerçek. Ben tekrar olacağını bile bile her zaman söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim. Çünkü bunun birilerinin vicdanını özellikle sızlattığını biliyorum. Bölge’de Sabır Der, İlim Der, Mustazaflar Cemiyeti, Yusufî Der ve HÜDA PAR temsilcilikleri molotoflanırken siz neyin hesabını yaparaktan saldırganları ve arkasındaki güçleri kınamaktan hep imtina ettiniz. Onlar da bu ülkenin insanları değil mi? Cizre’de evi bombalanan Gözüngör ailesi, Yüksekova’da canına kastedilen Ubeydullah Durna da bu toprakların yani 814.578 metre kare yüzölçümlü Türkiye’nin vatandaşlarıydı. Onlar uzaydan gelmedi. Bu mağdurları anmak ve o saldırganları telin etmek için hiç bir beyanatın verilmeyişi manidar değil mi? Oysaki Van’da sizin adayınıza yapılan saldırıyı ilk telin eden HÜDA PAR olmuştu. Ama Yüce Allah bütün bunları bir şekilde söyletecektir. Geçenlerde Anayasa Komisyonu Başkanının kumpaslarla ilgili “Bütün bunlar Hizbullah davalarında da oldu, o da davaydı ama kimse söz etmiyordu” dediği gibi... Düne kadar “Mustazaflar”a kurulan kumpaslarla ilgili ifadelerinin, bugün bütün bir ülkeye söylettirildiği gibi... Allah bunları da bir gün söyletecektir. Allah nelere kadirdir... Varsın bütün medya ambargo uygulasın. Bütün mahfillerde önünün alınması tartışılsın. Anket araştırmalarına ismi alınmasın. Her şeye kadir olan Allah “bir(r)e” çekince kim önüne geçebilir ki? 

Hele BDP Eş Başkanı nasıl da Esenyurt failleriyle alakalı “Hemen biz değiliz” deyiverdi. Kürtlere yönelik yapılan saldırılarda ise kendileri saldırgan olarak işaret edildikleri halde sağır sultan kesiliyorlardı ama. Adeta olayları üstelercesine susuyorlardı biliyorsunuz. Muhabirlerin ısrarlı sorularına karşın bile bütün yetkilileri cevap vermekten çekiniyordu. Lütfen dürüst olalım.

Gözlerimiz doldu

Batman’da Peygamber Sevdalıları ve Kur’an Nesli Platformu’nun gayreti ve eğitmenliğiyle 144 kızımız yapılan icazet programıyla resmen âlime oldular. Program Ailemizin Televizyonu Rehber TV’de canlı yayınlandı. O muhteşem tablo karşısında geleceğe dönük çok umutlandık ve gerçekten sevinç gözyaşları döktük. Bu sevinci yaşatanlardan Allah razı olsun ve bu hizmetlerinin devamını diliyoruz.

Müsaadenizle....

Mübarek ve mukaddes Hicaz diyarına muhtemel yolculuğum nedeniyle bir süreliğine siz değerli okurlarıma veda edeceğim inşaAllah. Bunun için size “müsaadenizle...” derken hepinizden özellikle ama özellikle hakkınızı helal etmenizi istirham ediyorum. Varsa benim -ki yoktur- hoş helal olsun! Yeniden buluşmak dileğiyle Allah(cc)’a emanet olun!