Hasan YILMAZ
Hükümetten Başörtüsü Yasağı!
Katliamlarla ve ardı arkası kesilmeyen zulümlerle anılan Siyonist rejim, bugüne kadar işgal topraklarında Müslüman kız çocuklarının başlarını örterek okula gitmelerini yasaklamadı. Zulümleriyle maruf diktatörlerden Saddam, Kaddafi, Mübarek ve Esed Müslüman halklarının tesettürünü yasaklamadılar, kanun ve yönetmenliklerle kız çocuklarının okullarda örtünmesini engellemediler. Türkiye’nin dışındaki hiçbir Ortadoğu ülkesi halkının inancını hafife alan ve aşağılayan böylesi iğrenç ve ilkel bir uygulamayı benimsemedi. Türkiye’nin dışında İslam coğrafyasının hiçbir yerinde örtülü oldukları için kız çocukları okullarından kovulmadı. Bayan memurlar işlerinden atılmadı. Hiçbir ülkede örtülü Müslüman kadınların önüne “kamusal alan” diye bir saçmalık yerleştirilmedi.
Kemalizm’in zulüm üzerine bina edilen mantığından kaynaklanan baskı ve dayatma kanunları, Müslüman kadınların tesettürleriyle faaliyet yürütmelerini yasaklamaktadır. İslami örtü bulaşıcı bir hastalıkmış gibi, tesettürlü kadınların kamusal alan diye tabir edilen yerlere girmeleri engellenmektedir. Müslüman halkın ruhuna indirilen büyük bir pranga gibi, onlarca yıldır devam eden yasakların son bulması amacıyla bugüne kadar hiçbir hükümetin ciddi bir çabası da görülmedi.
İslamcıların iktidarında bu aşağılık yasağın son bulacağı beklentisi, büyük bir ümide dönüşmüştü. Hükümetin uzun süredir devam eden bu sorunu çözeceği, son bir hamleyle tesettür yasağına son vereceği beklenirken; okullarda kılık-kıyafet düzenlenmesinin yapıldığı haberleri yayılmaya başladı. İnanca getirilen yasakların son bulacağı ümidiyle yüzlerinde solgun ve buruk sevinç dalgaları beliren Müslüman halk, okullardaki düzenlemeyle yasakların sona erdirilmesinin ilk adımlarının atılacağını umuyordu. Giyim kuşam yönetmeliği ekranlara yansıyınca; yüzlerdeki sevinç belirtileri, yerini ağır bir şoka bıraktı. Kemalist zihniyetin onlarca yıldır uyguladığı tesettür yasağının kalıcılaştırılması için bir adım daha atılmış, yönetmeliğe “Okul içinde baş açık” ibaresi yerleştirilmişti.
Eskiden bu türden açık ifadeli yasak ibaresi bulunmadığı halde, örtüleriyle okula giden kız çocukları büyük sıkıntılarla karşılaşırken; bazı inançlı idareciler örtüleriyle okula gitmekte ısrar eden Müslüman aile çocuklarına zorluk çıkarmamayı, tesettürleriyle okula almayı tercih ediyorlardı. Ancak yeni yönetmelik, böylesine bir yaklaşımı da yasaklamaktadır. Diğer taraftan okullarda çöreklenip fırsat kollayan tesettür düşmanlarının eline büyük kozlar vermektedir
Oysa halk, uzun süredir İslam’a getirilen yasakların kaldırılmasını bekliyor. Her defasında biraz daha destek isteyip yasakları kaldıracağını söyleyen iktidar partisi, ustalık dönemi olarak adlandırdığı üçüncü iktidarında yasaklara son verecekti. Ancak, yasakları daha da pekiştirerek ve açık seçik ifadelerle yönetmeliklere yerleştirerek; tesettüre karşı verilen savaşta nerede durduğunu açıkça ortaya koyuyordu.
Müslüman kız çocuklarının tesettürüne getirilen yasaklama, okullara seçmeli Kur’an ve Siyer dersi koymanın da göz boyamadan öte bir anlam ifade etmediğini ortaya koymaktadır. Kur’an ve Siyer dersinde isteyen kız öğrencilerin başlarını örteceği söyleniyor. Öğrencilerin okuyacağı Kur’an-ı Kerim, Müslüman kadın ve kızların örtünmelerini emretmiyor mu? Hayatı işlenen Hz. Resulullah (sav) Müslüman kız ve kadınları örtünmeye çağırmıyor mu? Kur’an dersine iştirak eden öğrenci, Allah’ın örtünmeyi emreden ayetiyle karşılaştığında, başını örtmek isteyince yönetmelik gereği soruşturmayla yüzleşecek ve nihayetinde okuldan atılacak. Kur’an’la muhatap olan öğrenciler bir taraftan kendilerini Allah’ın emrine uymak zorunda görecekler, diğer taraftan devletin koyduğu örtünme yasağıyla karşılaşacaklar. Bir taraftan Kur’an’da örtünmenin emredildiği ayeti okuyacak, örtününce de yönetmelikleri kılıç gibi kullanan idarecilerin hışmına uğrayacaklar. Diretmeleri durumunda son yıllarda tesettürlü kız öğrencilerin yaşadıklarını yaşayacaklar. Allah’ın emirlerini hafife alarak yapılan kanun ve yönetmelikler, hangi inancın, felsefenin ve aklın ürünü? Aklı başında hiç kimse bunun mantıklı izahını yapamaz!
Birilerine şirin görünmeye çalıştığınız için mi çocuklarımızın örtüsünü yasaklıyorsunuz? Yoksa gerçekten çıkarttığınızı söylediğiniz gömlekler ve sık sık dile getirdiğiniz değişim inancınızı da mı değiştirdi? Böyle inandığınız için mi Allah’ın emirlerini yasaklıyorsunuz? Her iki durumda da çirkin bir işe bulaşıyor, Allah’ın emrine karşı geliyor, İslam’a savaş açanların amellerini işleyip onların safında yer alıyorsunuz.
Allah emrettiği için örtünen Müslüman bir kızın örtüsüyle okula gitmesini yasaklama; Allah’ın emirlerini hafife almaktan ve karşı gelmekten başkasıyla izah edilemez. Kur’an-ı Kerim’in örtüyle ilgili emirleri, hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar açıktır. Müslümanların inancını yasaklayanlar, büyük bir yanlışa gömüldüler. Kendilerine kimsenin hesap soramayacağını düşünüp, istediklerini yapabileceklerine inanıyorlarsa; İslam’a getirilen yasakların mahşerdeki hesabının ağır olduğunu bilmeleri gerekir. Müslüman halkın vicdanında lanetlenmekten ve ahirette ağır bedeller ödemekten kurtulmak istiyorlarsa, Müslümanların inancını ve İslami yaşantısını yasaklayan kanun ve yönetmelikleri derhal değiştirmelidirler. Aksi takdirde yol, köprü ve cami yaptırmanın ne dünyaya ne de ahirete bir faydası olmayacak.
(Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.