Hükümetten süreç şartı: Silahlılar ülkeyi terk etsin
Çözüm Süreci kapsamında Mayıs 2013'te Türkiye'yi terk etmesi gereken PKK'nın hala yerinde durduğunu belirten Davutoğlu, "Silahları Demokles'in kılıcı gibi silahları Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşlerimizin üzerinde tutmaya devam ederseniz, bunu Çözüm Süreci
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada Çözüm Süreci'nin kararlılıkla devam edeceğini ancak, ülkeyi terk etmesi gereken PKK mensuplarının hala yerinde durduğunu söyledi.
"2013 mayısında ülkeyi terk etmesi gerekenler artık terk etmesi başlamalılar, silahları bırakmaya başlamalıdır. Silahları bırakmadan sürekli Çözüm Süreci'nden bahsederek silahları Demokles'in kılıcı gibi silahları Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşlerimizin üzerinde tutmaya devam ederseniz, bunu Çözüm Süreci ile izah etmek mümkün olmaz." diyen Başbakan Davutoğlu, "HDP'ye ve Çözüm Süreci'nin bütün taraflarına sesleniyorum; Eğer Çözüm Süreci'ni kararlılıkla devam ettirmek hususunda iyi niyetliyseniz, bu iyi niyetinizi gösterin. Çıkın ve Çözüm Süreci'ni sabote eden bu şiddet sarmalına, vandalizme karşı olduğunuzu açık yüreklilikle ifade edin, hiç maskelerin arkasına saklanmayın." şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Çözüm Süreci'yle ilgili açıklamalarında şunları söyledi: Bu kararlılığımız sürecek. Bir hususu da tekrar vurgulamak istiyorum; Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekası, vatandaşlarının aidiyet bağıyla kaimdir. Onun için Çözüm Süreci, bizim açımızdan bir milli kardeşlik projesidir, kararlılıkla sürdürülecektir. Son zamanlarda Çözüm Süreci'ne yönelik provokasyonlara karşı da dik durmaya devam edeceğiz. Bir kez daha söylüyorum; Çözüm Süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Kamu düzenini sağlamak için gerekli her türlü tedbiri aldık, almaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin bundan tereddüdü olmasın. Kimse Çözüm Süreci'ni bahane ederek Türkiye kamu düzeninde bir asayiş problemi çıkarmaya kalkmasın. HDP'ye ve Çözüm Süreci'nin bütün taraflarına sesleniyorum; Eğer Çözüm Süreci'ni kararlılıkla devam ettirmek hususunda iyi niyetliyseniz, bu iyi niyetinizi gösterin. Çıkın ve Çözüm Süreci'ni sabote eden bu şiddet sarmalına, vandalizme karşı olduğunuzu açık yüreklilikle ifade edin, hiç maskelerin arkasına saklanmayın. Siz bu açık yürekli ifadede bulunmanız halinde Çözüm Süreci ile ilgili diğer adımlar atılmaya devam edilecektir. Ama bir taraftan Çözüm Süreci'ni savunuyormuş gibi yapıp, diğer taraftan Çözüm Süreci'nin olmazsa olmaz şartı olan kamu düzeni konusunda sürekli provokasyonlarda bulunmaya devam ederseniz biz de hak ettiğiniz mukabeleyi gösteririz.
Çözüm Süreci'ni biz konjonktürel bir hesapla başlatmadık. Başlatırken de kimin hangi adımı atacağını en başından belirleyerek başladık. Bir taraftan Çözüm Süreci'ni devam ettirirken, diğer taraftan silahları bırakma konusunda hiçbir adım atmamanın tutarlı bir tarafı yok. 2013 mayısında ülkeyi terk etmesi gerekenler artık terk etmesi başlamalılar, silahları bırakmaya başlamalıdır. Silahları bırakmadan sürekli Çözüm Süreci'nden bahsederek silahları Demokles'in kılıcı gibi silahları Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşlerimizin üzerinde tutmaya devam ederseniz, bunu Çözüm Süreci ile izah etmek mümkün olmaz. Çözüm Süreci bizim için milli bir projedir, yerli bir projedir, özgün bir projedir ve mutlaka başarıya ulaştırılacaktır."
HDP: HÜKÜMET SÜRECİ ASKIYA ALDI
Çözüm Süreci'yle ilgili bugün HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ da bir açıklama yaptı. Cözüm sürecinin askıya alındığını, dondurulduğunu ifade eden Yüksekdağ, şunları söyledi:
"Açtığınız bir konuyu kapattınız mı da Alevi açılımına yöneldiniz? Açtığı hiçbir konuyu çözüme bağlamadan başka bir yere çengel atmak bu hükümetin ezberi haline geldi. Alevi açılımı inandırıcı değil. Hükümet Kürt sorununda topu kendisinin dışında herkese atmaya devam ediyor. 'HDP ne yapacak, bakalım' diyorlar. Engel sanki HDP. Böyle bir sorumsuzluk olabilir mi? Hükümet kim? AKP mi, HDP mi? Topu niye HDP'ye atıyorsunuz? Niye kendi başlattığınızı iddia ettiğiniz çözüm sürecini 'HDP ne yapacak, bakalım' diyerek, aklı ve sabrı zorlama tavrına yöneliyorsunuz? Bize bakıyorsanız yer değiştirelim, HDP hükümet olsun. Bizim çözüm politikamız var. Kendi sorumluluğunuzu bize atmaktan vazgeçin. Sorumluluk ve görev, hükümet cephesinden çözücü adımların hızlı bir şekilde atılmasıdır. Patinaj durumun, hükümetin iradesiyle aşılabileceği görülmelidir.
Biz bundan sonra da çözüme ve barışa köprü olmaya devam edeceğiz. Üzerimize düşen bütün siyasi sorumluluğu yerine getirdik. HDP'yi hedef tahtasına oturtarak, kriminalize etmeye çalışarak çözüm sürecindeki en güçlü, sağlam ve yeşil dalı kırmaya çalışıyorsunuz. HDP barış ve çözüm umudunun korunduğu, güçlendirildiği siyasi zemindir. Siyasi iktidar bu siyasi zemine saygı duymadığı için saldırmaya devam ediyor. Biz çözüm ve müzakere sürecinden vazgeçmeyiz. Bu bizim halklarımıza karşı borcumuzdur. Hükümetin bizi terbiye etme, dizayn etme, üzerimizde baskı kurma politikasıyla duruşumuzu bozamazlar. HDP'yi dizayn etmeye kalkmak kimsenin haddi değildir. Biz ne yapacağımızı daima bu halka sorduk, halkımıza hesap verdik."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.